If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Oligopol ve tekelci rekabet

Monopolist ile tam rekabet ortamları arasındaki piyasalar üzerinde duruyoruz. Orijinal video Sal Khan tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

Merhaba arkadaşalr daha önceki videolarımızda monopolden yani tekel olmaktan ve tam rekabetten bahsetmiştik. Bunları bir anlamda ters kutuplar olarak düşünebiliriz Bunda bir tek oyuncu var, bunda ise pek çok katılımcı. Monopolde fiyatı ve miktarı belirliyorsunuz, bunda ise piyasada oluşan fiyatı kabulleniyorsunuz Monopol özelliklerini gösteren piyasalara girmek çok güç bunda ise piyasaya rahatça girilebiliyor. Bu videomuzda, bu iki durumun arasındaki piyasa koşulları üzerinde duracağız. Bunu yapabilmek için, iki boyutlu bir tablo oluşturacağım Aralarındaki nüansları düşünürseniz aslında birden çok etken var, ancak gene de bu iki terim en önemli olanlar. Boyutlardan birisinde, kaç tane rakip olduğunu yazıyoruz.Burası rakip sayısı. Bildiğiniz gibi monopolde sadece bir, tam rekabette ise pek çok mal veya hizmet sağlayan var Bu sebeple buraya bir, buraya da pek çok yazacağım. Eğer bu sıfır olsaydı, üzerinde konuşacağımız bir piyasa bile olmazdı, burada kimse olmazdı Dikey eksende ise pazarda rekabet eden kişi veya kurumların birbirinden ne kadar farklılaşmış olduklarını ele alacağım Şimdi şu soruları düşünelim Ürünleri veya markaları ne kadar özgün? Pazarda kendilerini ne kadar farklılaştırmışlar? Burası düşük farklılaşma, burası yüksek farklılaşma Bazı sektörleri düşünerek bu tabloda nerede olduklarını düşünelim Daha sonra size monopol ve tam rekabetin dışındaki iki farklı tanımı daha açıklayacağım Diyelim ki 50 tane vida üreticisinin olduğu bir dünyada yaşıyoruz, ve ürettikleri vidalar tamamen birbirinin aynısı. Dolayısıyla, eğer üreticilerden birisi sadece 1 kuruş zam yapsa dahi kimse ondan satın almak istemiyor zira diğer üreticilerin herhangi birisinden aynı vidayı satın alabiliyorlar Böyle bir sektör, grafiğimizde buralarda bir yerde olurdu Vidaların hepsi birbirine eş, ve çok sayıda rakip var. Yani bu durum, gerçek dünyada görebileceğimiz tam rekabet koşullarına oldukça yakın. Birbirinin aynısı olan vidaları üreten rakipler. Gerçek dünyada vida üreticilerinin durumu nasıldır bilmiyorum, ama örneğimizde bunun tam rekabet koşullarına oldukça yakın bir piyasa olduğunu düşünelim, bu durumda grafiğimizde burada olurlar. Yelpazenin diğer tarafında ise, diyelim ki kamu hizmeti sağlayan bir kurum olsun. Elektrik sağlayan bir firma olduğunuzu düşünelim. Dünyanın pek çok yerinde elektrik üretimi veya ya devlet eliyle, ya da devletin bu ayrıcalığı devrettiği özel şirketler tarafından yapılıyor Diyelim ki bu hizmeti veren tek kurum sizsiniz Böyle bir durumda, ürününüzün farklılaşmış olup olmadığını düşünmenize dahi gerek yok zira piyasada sadece siz varsınız Gene de bunu grafiğe yerleştirmeliyiz, düşük farklılaşma diyelim. Bu monopol bir piyasa sadece bir tek mal veya hizmet sağlayıcısı var Mono kelimesi bir anlamına geliyor biliyorsunuz. Şimdi, bu ikisinin arasında olan piyasa koşulları da var. Örneğin, telefon veya internet hizmeti sağlayan şirketler Günümüzde telefon şirketleri internet hizmetini, veya internet şirketleri telefon hizmetini sağlayabiliyorlar Telefon ve internet hizmetlerini de grafiğimizde yerleştirelim. Buraya koyalım. Rakip sayısı az, dolayısı ile sektör burada olacak. Sağladıkları ürünler birbirinden biraz farklı birisi değişik bir bant aralığı sağlıyor, diğeri farklı bir sistem kutusu veriyor, yani biraz farklılık var. Buradakiler de kablolu ağ ve telefon hizmet sağlayıcıları. Şimdi başka bir piyasa düşünelim, rakipler birbirinden farklılaşmış olsun Örneğin üst düzey lokantalar olabilir. İyi kalite lokantalar sayıca çok, bununla birlikte bu üst düzey lokantalardan her birisi kendisini rakiplerinden farklılaştırıyor. Her restoran kendine özgü, şefin yeteneklerine göre şekillenen başka menüleri var, vesaire Ancak çok sayıda üst düzey lokanta var. Yani üst düzey yeme içme sektörünü buraya koyuyoruz. Başka bir alan.Markalı giysileri düşünelim. Birbirlerinden çok farklılar, ünlü tasarımcılar var farklı materyaller kullanarak üretim yapıyorlar. Ancak çok sayıda rakip var. Marka Giyim Marka giyim ‘tam rekabet’ koşullarına sahip değil, ancak rekabet çok yüksek. Pek çok rakip var. Sattıkları ürünler ise birbirinden çok farklı. Ürün farklılaşması yüksek Bir dereceye kadar, rekabetin çok yüksek olduğunu düşünsek de, aslında her birisi kendi ürünü için monopol gücüne de sahip. Başka bir pazar daha düşünelim. Bilgisayarlar. Bazı kişiler mutlaka Apple kullanmak isterler kendilerini bu firmanın değerleri ile özdeşleştirirler Bazı kişiler ise Sony kullanma konusunda ısrarlıdırlar. Buraya marka bilgisayar yazayım en iyisi. Ancak markasız bilgisayarlar da var. Sipariş verdiğinizde uzaklardaki bir üretici sizin istediğiniz bilgisayarı gönderebiliyor. Bu üretici de markalı olanlarla aynı işlemciyi, aynı hafıza kartını, tamamen aynı şeyleri kullandığını söylüyor. Yani aralarında önemli bir farklılaşma yok Bilgisayar endüstrisinde buna benzer bir gelişme gözlemliyoruz Üreticiler birbirinin aynısı çipleri, aynı hafıza kartını kullanıyorlar Bilgisayarların tümü Windows ile çalışıyor Aralarında kayda değer farklılıklar yok, ve giderek tam rekabet koşullarına yaklaşıyorlar Bu değişik fikirleri dile getirmemin sebebi şu ürün veya hizmetleri birbirinden farklı olduğu için tam rekabet koşullarına sahip olmayan piyasaların ve birkaç üretici olduğu için monopol olmayan bunlar gibi pazarların da farklı isimleri var. Bu bölgede yer alanları, bunları daire içine alayım oligopoller olarak adlandırabiliriz. Latince konusunda uzman sayılmam, ancak bildiğim kadarı ile oli 'birkaç' anlamını taşıyor Ve poly ise 'satıcı' anlamını taşıyor. Yani bu terim birkaç satıcı anlamına geliyor Tam olarak monopol değiller, fiyatı ve miktarı belirleyemiyorlar. İçinde bulundukları oligopol piyasaya bağlı olarak piyasadaki rakipler hepsinin ortak faydası olacak şekilde bir araya gelerek monopol gibi davranmaya başlayabiliyorlar. Veya rakip sayısı az olsa da ateşli bir rekabete girişebiliyorlar. Yani oligopoliler, piyasanın özelliğine bağlı olarak monopol gibi gözükebilirler, veya çok rekabetçi gözükebilirler. Buradakiler ise sıkı bir rekabet içindeler, ve farklılaşma da yüksek. Bir noktaya kadar, örneğin markalı bilgisayarlar için, Apple firmasının Apple bilgisayarlarını satma alanında tekel olduğunu söyleyebiliriz. Bu firma bilgisayar sektöründe tekel durumunda değil Ancak belli bir markaları var, ve eğer bu marka bilgisayar almak istiyorsanız, bu firmadan almak zorundasınız. Ancak ürünlerini oldukça farklılaştırmışlar Reklamla marka gücünü arttırmışlar, ve kendi ürünlerinde monopol durumundalar. Bununla birlikte, fiyatı istedikleri gibi belirleyemiyorlar Zira onların ürünü ile aynı amaca hizmet eden ürünler sunan pek çok üretici var. Diğer ürünler de kendilerini farklılaştırmışlar, ve sonuçta aynı işi görüyorlar. Buradaki piyasaları tekelci rekabet olarak adlandırıyoruz Bu terimi ilk duyduğunuzda tekel ve rekabet birbiriyle çelişiyor gibi gözükebilir. Ancak bana sorarsanız bu koşullara sahip piyasalar monopolden daha ziyade tam rekabete yakınlar. Monopol dendiğinde benim aklıma neredeyse hiç rekabet olmayan piyasalar geliyor. Bunlar ise oldukça rekabetçi piyasalar tam rekabet koşullarına sahip olmasalar da tam rekabete oldukça yakınlar. Kendi ürününüzde monopolsünüz, ancak piyasada sizin fiyatınızı etkileyen benzer ürünler va Kişilerin sizin ürününüze karşı gösterecekleri talebi etkileyen değişik alternatifler var Tekelci rekabet ile tam rekabet arasındaki fark ise şu burada ürünler arasında biraz fark var markalaşma var, belki ürün kalitesi arasında da biraz fark var. Bir sonraki videoda tekrar görüşmek dileğiyle hoşça kalın