If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Borsa Yatırım Fonları (ETF)

Serbest Yatırım Fonları, Açık Uçlu Yatırım Fonları ve Kapalı Uçlu Yatırım Fonlarının karşılaştırılması. Orijinal video Sal Khan tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

Daha önceki videolarımızda, açık uçlu yatırım fonları üzerinde durmuştuk. Fona yatırım yapmak isteyen yeni müşteriler olduğunda, yeni paylar ihraç ederek ve bu yeni payları satarak yatırım fonunu büyütüyorlardı. Fona yatırım yapmış olan kişilerden birisi gelip parasını geri istediğinde ise, fon payını geri alarak iptal ediyor ve bu yatırımcıya parasını ödüyorlardı. Açık uçlu yatırım fonuna her gün sonu giriş veya çıkış yapılabilmesi, bu yatırım fonunu yöneten para yöneticilerinin işini zorlaştırıyordu. Hem oldukça ağır bir operasyonel yükle karşı karşıya kalıyorlardı, hem de olası nakit çıkışlarını rahatça karşılayabilmek için sürekli olarak bir kenarda nakit rezerv bulundurmak zorunda kalıyorlardı. Bu fonun paylarını satın almış olan yatırımcılar açısından bakıldığında ise, alım veya satım emirleri sadece gün sonunda bir kez işleme alınıyordu, ve o gün için geçerli olan sadece tek fiyat vardı. Yatırım fonunun pay birim fiyatı her gün için 1 kez açıklanıyordu. Kapalı uçlu yatırım fonlarında ise, yatırım fonu gelen yeni talebe cevap verecek veya parasını çekmek isteyen yatırımcıya ödeme yapacak esnekliğe sahip değildi. Ama kapalı uçlu yatırım fonlarında başka bir avantaj vardı, kapalı uçlu yatırım fonu payları, NASDAQ veya New York borsalarında, rahatça alınıp satılabiliyordu. Müşterilerin fon işlemlerini borsada yapmaları, kapalı uçlu yatırım fonunu yöneten, bu portföy yöneticileri için aslında bir avantaj. Zira, yatırım fonuna giriş veya çıkış olmadığı için, parayı rahatça yönetebiliyorlar, bir kenarda nakit rezerv bulundurmalarına gerek yok. Dolayısıyla operasyonel işlem yükleri de nispeten daha az. Peki, hem açık uçlu yatırım fonlarının, hem de kapalı uçlu yatırım fonlarının, iyi yönlerini barındıran, başka bir fon çeşidi olabilir mi diye, biraz düşünelim. Yatırımcılardan yeni talep geldiğinde büyüyebilsin, yani açık uçlu fonlar gibi dinamik olsun. Ve aynı zamanda kolayca nakde çevrilebilir olsun, yani kapalı uçlu fonlardaki gibi fon paylarımız ikincil piyasalarda işlem görebilsin? Evet, bu iki özelliğe de sahip olan, yatırım fonları var, ve bu fonlara, 'Borsa Yatırım Fonları' deniliyor. Borsa Yatırım Fonu veya kısaca ''BYF''. Arada bir ingilizce ismiyle yani ''ETF'' olarak da duyabilirsiniz., ETF, Exchange Traded Funds'ın kısaltılmışı. Diyebilirsiniz ki, kapalı uçlu yatırım fonları da borsada işlem görmüyor mu zaten? Evet görüyorlar, ama kapalı uçlu her fon, teknik anlamda, Borsa Yatırım Fonu değil. Açık uçlu yatırım fonlarında, pek çok sayıda küçük yatırımcı, sürekli olarak, fon alır veya bozdurur. Bu da portföy yöneticilerine hem çok ciddi iş yükü getirir, hem de, para yönetimi açısından onları kısıtlar. Borsa Yatırım Fonlarında ise sadece, bazı çok büyük yatırımcılar, direk fonu yöneten şirketle, işlem yapabilirler ve, fon almak veya satmak istediklerinde, konuşulan rakamlar, genelde çok yüksek olur. Alım/satım emirlerinin yüksek montanlı olması, işlem adetini yani operasyonel yoğunluğu azaltacağı için, fon yöneticisi açısından bir bakıma iyi sayılabilir. Borsa Yatırım Fonunu yöneten portföy yöneticisinden blok alım yapan bu kurumlar, bu fon paylarını, ikinci elde küçük yatırımcılara satabilirler. Genel olarak, Borsa Yatırım Fonlarının yönetim ücretleri, diğer fon çeşitlerine kıyasla daha düşüktür. Daha düşük komisyon uygulamalarının bir sebebi, fonun, az önce bahsettiğimiz sebepler dolayısıyla, operasyonel maliyetlerinin düşük olmasıdır. Diğer bir sebep de, bu tip yatırım fonlarının genelde aktif olarak yönetilmemeleridir. Şimdi diyeceksiniz ki, aktif olarak yönetilmeyen nasıl oluyor? Aktif olarak yönetilmeyen fonların portföyünü, genelde, belli bir grup hisse senedi veya, belli bir endeksi oluşturan hisse senetleri, veya, çok iyi getiri sağlayacağı düşünülen, bazı hisse senetleri oluşturur. Yatırım yapacağınız Borsa Yatırım Fonunun ismi, genelde size bu fonun, hangi varlık grubuna yatırım yapan bir fon olduğu konusunda ipucu verir. Diyelim ki, BIST 30 BYF gibi bir isim gördünüz, bunun, Borsa İstanbul'un, 30 endeksindeki hisseleri birebir endeksteki ağırlık dağılımıyla portföyüne almış olan bir Borsa yatırım Fonu olduğunu düşünebilirsiniz. Ama yine de tabiki, kısaltmalardan anlam çıkartmakla yetinmeyin. fonun detaylı bilgilerini de inceleyin. Başka bir BYF, altın fiyatlarını, bir diğeri başka bir emtiayı baz alıyor olabilir. Genel olarak bir endeksi alıyor, birebir fon kompozisyonuna yansıtıyor, ve ondan sonra çok sık alım satım işlemi yapmıyor, yani parayı aktif olarak yönetmiyor. Bu sebeple de, borsa yatırım fonunun yönetim ücretleri, diğer yatırım fonlarına kıyasla daha düşük. Borsa yatırım fonları, adı üstünde, aslında yatırım fonu, ama aynı zamanda, borsada işlem gören bir menkul kıymet. Açık uçlu yatırım fonlarını hatırlayın, her gün için tek bir fiyat vardı ve sadece gün sonu kapanışta işlem yapabiliyorduk. Oysa Borsa Yatırım Fonları, aynı hisse senetleri gibi her an değişen fiyatlarla borsada işlem görüyorlar, ve istediğiniz an, alıp/satabiliyorsunuz. Şimdi konuştuklarımızı kısaca özetleyelim. Borsa Yatırım Fonları, yatırımcılarına aynen yatırım fonlarında olduğu gibi, belli bir portföye yatırım yapma, yani riski yayma imkanı verebiliyorlar. Hisse senetleri gibi alınıp satılabiliyorlar, borsada işlem görüyorlar. Genelde belli bir endeksi veya emtiayı baz alıyorlar ve, bu sebeple, aktif olarak yönetilmedikleri için yönetim ücretleri nispeten daha düşük, Bu videoyu bitirmeden önce şunu da belirteyim, anlattıklarımız, daha çok ABD piyasalarındaki uygulamalar. Aslında bu finansal uygulamaların çoğu uluslararası geçerliğe sahip ama, yine de kanunlar, mevzuat, düzenleyici kurumların öngördüğü uygulamalar, kısacası kurallar diyelim,.. bazen bir ülkeden diğerine değişiklik gösterebiliyor. Türkiye'de ilgili düzenlemeler, SPK tarafından 2004 yılı sonunda yayınlandı ve, bu tarihten kısa süre sonra da, Borsa Yatırım Fonları olarak, işlem görmeye başladılar. Bir sonraki videoda görüşmek üzere, hoşçakalın!..