Michelangelo'nun "Son Hüküm" İsimli Eseri

Vatikan'da Sistine Şapeli'ndeyiz. Burası, Katolikler için çok önemli bir mekan. Burası Papa'nın ayinleri yönettiği yer. Belki de buranın en ünlü olduğu şey, kardinaller heyetinin bir araya gelerek yeni Papa için oylamayı bu odada yapıyor olması. Burada gördüğümüz her yüzey süslenmiş. Zeminde güzel mozaikler var. Duvarlarda erken dönem Rönesans sanatçıları tarafından yapılmış freskler bulunuyor. . Sunak kısmının arkasındaki duvar, Michelangelo tarafından boyanmış. Ve tabii ki tavan. Herkes tavanı inceliyor, tüm gözler yukarıda, muhteşem güzellikteki tavanı inceliyorlar. Bu video Temmuz başlarında bir akşamüstü çekildi. İçeriye vuran akşam ışığı dağılıyor ve fresklerdeki figürlere boyut kazandırıyor. Fresklerdeki figürler, heykeller gibi gözüküyorlar. İlk açıldıklarında yani 1512'de ne kadar güzel gözüktüklerini tahmin edebilirsiniz. Michelangelo tavan üzerinde yıllarca çalışmış. . Sanatçı öncelikle bir heykeltraş. Burada yapılan en son restorasyon sırasında freskler temizlendiğinde aslında renkleri kullanmakta da ne kadar usta olduğu ortaya çıkmış. Tavan resimleri için yatarak çalışıyor, önce desenleri çiziyor, sonra figürleri boya ile şekillendiriyor. . Şekillendirdiği figürlerde aynı anda hem kudreti hem de zerafeti görüyoruz. Varlıkları ve muazzamlıklarıyla çok karizmatik gözüküyorlar. Ancak aynı zamanda zerafet ve ideal güzelliği de hissediyoruz. Şimdi gördüğümüz şeyi biraz daha detaylı açıklamaya çalışalım. . Muhtemelen resimlerin en önemli olanları orta bölümde yer alan dokuz tanesi. Bunlar, gerçek gibi gözüken bir mimari çerçeve içindekiler. . Çerçeve boyadan yapılmamış. Yaradılış ile, dünyanın yaradılışı ile başlıyoruz. Allah ışığı karanlıktan ayırıyor. Yaradanın vücudunun bir tarafında karanlığı diğer tarafında aydınlık var. Evrende düzeni sağlamak için yapılan ilk ayrımı, düzenin başlangıcını görüyoruz. Sonra Adem'in yaradılışını görüyoruz,Havva'nın yaradılışını, cinsiyetlerin ayrılmasını. Yaradan'ın yarattığı en muhteşem varlık olan insanoğlunun yaradılışını görüyoruz. Ve sonra da insanoğlunun düşüşünü görüyoruz. Bir anlamda iyi ve kötünün ayrımını. Erkek ve kadının Tanrı'ya itaatsizliğini, ve bunun Adem ile Havva'nın cennet'ten kovulması ile sonuçlanmasını görüyoruz. Girişe uzak olan tarafta ise Nuh'un gemisinden sahneler var. Bunların tümü, İncil'in ilk kitabından, Yaradılış'tan sahneler. İlginç bulduğum bir durum var, burası bir Katolik kilisesi olmasına rağmen Hz. İsa'nın resimlerini görmüyoruz. Ancak gördüklerimiz İncil'den ve Hz. İsa'nın gelişine ilişkin sahneler. Hz. İsa'nın varlığı farklı bir yöntemle vurgulanmış. Örneğin Adem ve Havva'nın itaatsizliği, Hz. İsa'nın gelmesini zorunlu hale getiriyor. Ortadaki sahnelerin yanlarına baktığımızda, nebi ve resullerin insan ırkının kurtarıcısının geleceğini müjdelemesinin resmedildiğini görüyoruz. Özellikle Libya Kahinesi çok güzel şekillendirilmiş. . Katolik inanışına göre, geleceği gördüğüne inanılan antik pagan kahinler İsa'nın geleceğini müjdeliyorlar. . Libya Kahinesine dikkatle bakalım, vücudunun kuvvetine bakın, kıvrılarak dönüşünün, ayağının yere dokunuşunun zerafetine bakın. . Ayağının yere değişine baktığımızda, şu an durduğunu ancak az sonra hareketlenerek ayağa kalkmak üzere olduğunu görüyoruz. . . Bedeni neredeyse imkansız bir pozisyonda duruyor. Michelangelo'nun sırtındaki her kası şekillendirdiğini görebiliyoruz. . Sanatçının Libya Kahine'sini resmederken erkek bir model kullandığını biliyoruz. Kullanılan renkler çok çarpıcı. Michelangelo'dan bahsederken ilk üstünde durduğumuz çizgiler ve heykellerin formudur. Ancak renkleri de çarpıcı güzellikte kullanabilen bir sanatçı olduğunu görüyoruz.. Sistine şapelinin restorasyonundan sonra göz alıcı güzellikteki orijinal renkler ortaya çıkmış. Mor, sarı, yeşil, mavi, turuncu gibi pek çok rengi görüyoruz. Libya kahinesi geri uzanıyor. Elindeki muhtemelen kehanet kitabı. Yüzündeki ifade bilgi ve güven dolu, Yüzünde İsa'nın gelişine dair mutlak inancını görüyoruz. . Ortadaki sahneleri çerçeveleyen mimari öğelerin dört köşesinde ignudi olarak adlandırılan çıplak erkek figürleri yer alıyor. Burada Michelangelo'nun birbirinden bağımsız resimler değil, bütünlüğü olan son derece kompleks bir sahne oluşturduğunu, . değişik gerçeklik katmanları yaratmış olduğunu vurgulamalıyız. . Örneğin Libya kahinesi, mimari öğelerin arasında oturuyor gibi gözüküyor. . ve hemen yanında ise bronz figürler bulunuyor. Ve hemen yanındaki üçgen alanlardaki figürler ise çok uzakta gibi gözüküyorlar. . Kahinenin her iki tarafında rölyefler var. . Ve üst tarafında ise ignudiler oturuyor. Burada, antik Yunan ve Roma heykel sanatının yeniden keşfedilmesine tanıklık ettiğimizi düşünüyorum. Michelangelo Roma'da, vatikan şehrinde. Yüksek Rönesans dönemindeyiz. Tavan fresklerindeki figürlerin iyimserliği, zerafeti ve asaleti ile, sanatçının onlarca yıl sonra arkadaki duvara yaptığı oldukça karanlık ve karamsar freski, Mahşer Günü freskini karşılaştırmak çok enteresan. . Sanatçının tavanı tamamladığı yıl olan 1512 ile Mahşer Günü freskini yapmaya başladığı zaman arasında çok fark var. Protestan devrimi başlamış durumda ve Katolik kilisesi sorgulanıyor. Michelangelo'nun dünyası allak bullak oluyor. Ancak tavan fresklerine baktığımızda iyimserliği, . Yüksek Rönesans döneminin tüm entellektüel ve duygusal özelliklerini, . antik dünyaya olan beğenisini görüyoruz. Dönemin tüm özellikleri bu figürlerde ışıldıyor. Aynı dönemde, bir kaç adım mesafede Raphael de Papalık Sarayı'nın freskleri üzerinde çalışıyor. . En usta sanatçıların çalıştığı, inanılmaz bir dönem yaşanıyor Roma'da.