If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Barnett Newman'ın Boyama Teknikleri

Barnett Newman'ın tekniklerini ve geleneksel nesne-zemin ilişkisini nasıl yeniden oluşturduğunu keşfedin. Kendi kendinize denemek için, online stüdyo kursumuzu alabilirsiniz (İngilizce): Materials and Techniques of Postwar Abstract Painting. Orijinal video Modern Sanat Müzesi (MoMA) tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

Bir adam kafeye girer. Bir arkadaşını kafede otururken bulur. “Geçenlerde Barnett Newman’in yeni sergisine gittim.” der. Arkadaşı, “Ben daha görmedim, nasıldı sergi?” diye sorar. Adam, “Aslında oldukça basit görünüyordu. Sadece üzerlerinde çizgileri olan resimler vardı.” der. Arkadaşı, “Peki bu resimlerin hepsi aynı renkte miydi?” diye sorar. Adam ‘ Hayır’ diye cevaplar. “Peki, bu resimlerin hepsi aynı büyüklükte miydi?” Adam “Hayır” der. “Peki ya çizgiler? Onlar aynı renkte ve aynı büyüklükte miydi? Aynı şekilde mi yerleştirilmişti?” Adam yine “Hayır” der. Arkadaşı, “Bence kulağa oldukça karmaşık geliyor” diye cevap verir. “Usta ressamlar”ın resimlerinde, nesne-zemin ilişkisi söz konusu olduğunda genellikle nesneye atıfta bulunulur. Mesela Meryem Ana ve zemini ele alalım. İtalyan tablolarının altın arka planı, ya da Meryem Ana’nın tahtının arkasındaki manzara. ‘Vir Heroicus Sublimis’adlı eserinde, Newman Meryem Ana’yı da; arkasındaki manzarayı da ortadan kaldırmış. Yerinde bıraktığı şey ise, boşluktaki şekillerin yanılsama yaratan ilişkisi. Peki, bu çizgiler neden dikey? Çünkü birisiyle bağlantı kurduğumuz sırada, bunu genellikle dikey şekiller olarak yapıyoruz. Tuvalde bir iz bırakıldığı an, bir şey görsel olarak diğerinin önüne geçer. Newman bunları, ‘fermuar’ olarak adlandırmış. Bu fermuarlar, resmin üst ve alt kenarlarını birbirine bağlayan dikey çizgiler. Mesela, resmin en solunda, yakından bakınca aslında fermuarın, zeminden önce boyandığını görüyoruz. Fermuar boyası zemin boyasının altında.. Durum böyle olunca, “Meryem’in manzaranın önünde yer alması gibi, fermuar da zeminin önünde.” diyebilirsiniz. Ancak bu fermuara yakından dikkatlice bakınca, Newman’ın aslında bu ilişkiyi tersine çevirdiğini görüyorsunuz. Çünkü fermuar fiziksel olarak zeminin arkasında. Peki, Newman bunu nasıl yaptı? Newman çoğunlukla bu fermuarları oluşturmak için maskeleme bandı kullandı. Gördüğünüz gibi, bunun için öncelikle astar sıvası hazırlamak gerekiyor. Oldukça canlı bir pembe kullanıyoruz. Newman’ın fermuar yapmak için kullandığı yöntemlerden biri, maskeleme bandını astarın üzerine yapıştırmaktı. Böylece bandı söküp çıkarınca, tüm resim değişse de fermuar kısmının değişmediğini görüyorsunuz. Şimdi de resmin sağ tarafındaki şu çok koyu olan fermuara bir bakalım. Bu fermuarı seçtik, çünkü böyle parlak bir resimde bu kadar koyu renkli olduğu için sanki bir derinliğe sahipmiş, kırmızı zeminin arkasındaymış gibi görünüyor. Bize de sanki o aradaki boşluğa bakabiliyormuşuz gibi geliyor. Ancak resme yaklaşınca, Newman’ın bu fermuarı daha farklı bir şekilde yaptığını görüyoruz. Burada, maskeleme bantlarının arasından sızan boya, fermuarın içinden kırmızı zemine gidiyor. Bu da fiziksel olarak boyanın kırmızı zeminin üstünde olduğunu gösteriyor. Böylece Newman’ın bu fermuarlara tüm bu incelikli değişiklikleri uyguladığını görüyoruz. Hiçbiri birbirinin aynısı değil. Ve hiçbiri bu resimdeki kırmızı zeminle aynı ilişkiye sahip değil. Resme biraz uzaklaşıp baktığınızda bu fermuarların sizin dikkatinizi çekebilmek için rekabet halinde olduğunu fark ediyorsunuz. Bir fermuar oldukça parlak ve direkt gözünüze çarparken, diğer fermuarlar sadece oradan küçük bir göz kırpıyor ve dikkatinizi o kadar da çekmiyor. Bir diğer deyişle, burada dinamik bir resim var. Bu fermuarlar ve zemin arasında dinamik etkileşim söz konusu. Newman, izleyicilere resme 45 cm uzaktan bakmalarını tavsiye ederdi. Çünkü resim çok büyük olduğu için, ancak bu mesafeden baktığınızda tamamı ile görüş alanınıza girebiliyor.