If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Degas'nın "Dans Sınıfı" İsimli Tablosu

Edgar Degas, Dans Dersi, tuval üzerine yağlıboya, 1874 (Metropolitan Sanat Müzesi) Konuşmacılar: Dr. Steven Zucker, Dr. Beth Harris. Orijinal video Beth Harris ve Steven Zucker tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

Metropolitan Sanat Müzesi'nin ikinci katındayız ve Degas'nın 'Dans Sınıfı' isimli tablosuna bakmaktayız. Duvarda yer alan bilgi notuna göre, bu eser 1874 yılındaki ilk Empresyonist Sergi için yapılmış, ancak iki yıl sonrasına kadar sergilenmemiş. İlk Empresyonist Sergi'de, bir sanatçı grubu diyor ki: 'Biz eserlerimizi Salon Sergileri'nde sergilemeyeceğiz kendi sergi alanımızı yaratacağız.' Günümüzde bize son derece olağan gelen bir düşünce bu, ancak dönemi için son derece radikal. Resmi sergide yer almak istemiyorlar. Nadar isimli fotoğraf sanatçısının Boulevard des Capucines'deki stüdyosunu kiralıyorlar. Ancak endişe içindeler, sergiyi görmek için yeterince izleyici gelecek mi nasıl tanıtım yapılacak ünlü olabilecek miyiz, eserlerimizi satabilecek miyiz nasıl geçineceğiz.. Zira eğer resmi Salon Sergilerine katılarak eserlerini burada sergileselerdi, sanat eseri alıcılarına çok daha kolaylıkla ulaşabileceklerdi. Günümüzde empresyonist ressamları hepimiz biliyoruz. Demek ki başarılı olmuşlar ayrı bir sergi açmakla doğruyu yapmışlar. İlk empresyonist sergiye ilişkin olumlu eleştiriler olduğu gibi, kırıcı eleştiriler de yapılmış. 'Bu çok tuhaf bir resim!' denmiş. Günümüzde bize hiç de tuhaf gibi gözükmüyor, değil mi? Güzel bir resim bu. Bir enstantane. Yan yana duran iki kadının başlarının üzerinden ortada duran kadının başını görüyoruz. Parmaklarını ağzına götürmüş. Balerinlerin hep çok güzel ve narin olduklarını düşünürüz ancak ortadaki balerin dışındakiler oldukça hantal görünüyor. Aslında o da pek narin gözükmüyor. Neler olduğunu görebiliyoruz. Sıralarını bekleyen dansçıları görüyoruz. Asasına yaslanmış olan dans öğretmenini ilerleyen dansçıyı ve dansını tamamlamış olan genç kadını görüyoruz. Önünde çalıştıkları aynadaki yansımada bir pencere görünüyor odanın sağ tarafında resme girmeyen bir pencere olmalı. Işıklar içinde bir görüntü. Şehri görebiliyoruz. Bunların hepsi şehirdeki yeni yaşam tarzına ilişkin, bu keyif kültürüne ilişkin. Gösterilerin ve aylaklığın şehri. Arkada yer alan kadınlara bakıyorum, kendi aralarında sohbet ediyorlar, ellerini kalçalarına dayamışlar. Tütü giymeyenler ise balerinlerin anneleri. Balerinleri, günümüzün film yıldızları gibi düşünebilirsiniz. Balerin figürlerinin hantallıkları ve zerafetten uzak davranışları gözüme batıyor. Önde duran, nota sehpasının arkasındaki dansçıya bakın tütüsünü kaldırıyormuş gibi duruyor. Hemen arkasındaki ise tütüsünü düzeltiyor. Diğeri parmaklarını ağzına götürmüş, tırnaklarını yiyiyor. Vücudunun alt kısmını göremiyoruz üst bedeni ön taraftaki üç başın üzerinden yükselmiş. Sol taraftaki bir figür, resmin dışındaki bir şeylere bakıyor. Salon Sergilerine katılan eserlerde konuyu net şekilde anlarız resmin kendi içinde bir hikayesi vardır. Baktığımız eser ise kesinlikle böyle değil. Kompozisyon oluşturulmasına ilişkin tüm kuralları yıkıyor. Resmin kendi hikayesini aktarmasına ilişkin kuralları da. Bir anlık ve kareografisiz gözüken bu sahne dönemi için oldukça modern. Aslında resmin yapısının sanatçı tarafından dikkatle planlandığını biliyoruz. Konu için mükemmel bir metafor. Odanın perspektifi Degas'nın diğer resimlerinde de sıklıkla karşılaştığımız tarzda abartılmış, ve asimetrik. Sağ alt köşe tamamen boş bırakılmış. Bu bölgenin boş olması özellikle de tavan çizgisiyle birlikte düşündüğünüzde perspektifi hızlandırıyor. Sağ alt taraftaki boş alan, Doğu Asya ve Japon sanatında gördüğümüz tarzda bir asimetri oluşturuyor. Hem asimetri hem de bir düzlem oluşturuyor. Bir anlamda, sağ alt bölgenin iki boyutlu olmasıyla sol üst bölgenin üç boyutlu görüntüsü arasında ahenkli bir tezat oluşuyor. Resme baktığımızda, çok samimi ve spontan bir sahne görüyoruz. Sıradan kişilerin göremeyeceği bir sahne bu. Dans öğretmeninin ayrıcalığına biz de sahibiz. Kulisten bakan izleyiciler gibiyiz. Ancak onlar bizi farketmiyor.