If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Tate Müzesi, Oda: J.M.W. Turner

Bu video Tate.org.uk tarafından sunulmaktadır.

Küratör David Brown, JMW Turner'ın çalışmalarını araştırıyor. Sanatçının yaşamı ve çalışmalarına ilişkin detaylı bilgi için  Turner Online adresini ziyaret ediniz.

Bu videoda yer alan sanat eserleri hakkında daha fazla bilgi için:
- JMW Turner, Gemi Enkazı, 1805'te sergilenmiştir
- JMW Turner,  Antik Roma; Agrippina, Germanicus'un Külleri İle Gelirken, 1839'da sergilenmiştir.
Orijinal video Tate tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

JMW Turner'ın tablolarından oluşan bir koleksiyonun sergilendiği Clore Galerisi'ndeyiz. Kendisi Tate Koleksiyonu'nda yer alan en önemli sanatçılardan biri. Bu gördüğünüz Gemi Enkazı isimli tablosu. Turner bu tabloyu 1805 yılında sergilemiş. İlk döneminde yaptığı en büyük tablolarından biri. Denizde geçen çarpıcı bir sahneyi gösteriyor. ve tabi ki tamamen hayal ürünü. Turner'ın böyle bir gemi kazasına hiç uğramadığını düşünüyoruz. Dolayısıyla her şeyi hayal etmesi gerekiyordu. Ve tam da bahsettiğimiz şeyi büyük bir coşku ile yaptı. Denizi püsküren köpüklerle ve insanları çevreleyen dalgalarla, oldukça sıradışı bir biçimde resmetmiş. Turner deniz ressamlığı geleneğinden haberdardı. Çoğu Hollandalı ressamların elinden çıkan bu resimler 17. yüzyıla dayanıyordu. Bu geleneği burada, kendi yaşadığı dönem olan 19. yüzyıl başlarında tekrar canlandırmış ve hayata döndürmüş. Tüm kompozisyon bir nevi girdap işlevi görüyor. Yayılan ve daireler çizen kompozisyonlar Turner'ın hayatı boyunca ilgisini çekmişti. Aynı zamanda resme bakınca izleyiciyi de kendi içine çeken bir etki var, böylece konunun bir parçası haline geliyoruz. Bu tabloyu Antik Roma: Agrippina, Germanicus'ın Külleri ile Gelirken diye adlandırıyoruz. Günümüz için çok iç karartıcı bir başlık olabilir. Ama Agrippina'nın hikayesi Turner 'ın zamanında çok bilinen bir hikayeydi. Roma tarihine dayanan bir hikaye. Agrippina adında bir kadının kaybettiği kocasına duyduğu bağlılığı anlatır. Kocası Antakya'da, muhtemelen zehirlenerek öldürülmüş.Ama Aggripina ona gerçek anlamda bağlıydı. Ve küllerini İtalya'ya geri getirdi. Turner'ın resmettiği şekilde Roma'ya değil, Brindisi 'ye getirmişti aslında. Turner yanlış kitabı okumuştu. Hikayeyi biraz yanlış anlatan bir Roma tarihini okumuştu. Kadının vardığı yeri de dolayısıyla yanlış anlamıştı. Ama bu çok da önemli değil. Resmi, Antik Roma'nın mimarisini yeniden inşa etme fırsatı olarak değerlendirmişti. Bazen Turner'ın resimlerinde anlattığı hikayeleri geri sarmak veya anlamak çok zor olabiliyor. Çünkü onun için asıl önemli olan şey; arka plan, konu, manzara veya bu resmi ele alırsak mimariydi. Turner'ın bu resmi yaptığı zamanlarda asıl ilgisi ışık, atmosfer, güneş ışığının yaptığı etki ve sis gibi unsurlar üzerindeydi. Atmosfere ilişkin unsurlar yoğun bir forma sahipti. Bu antik şehrin muhteşem görüntüsünün sislerin içinden doğup, yine sislerin içinde kaybolmasını görmek bence harika bir şey.