If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Stres Yönetimi ve Stresle Baş Etme Yolları

Orijinal video Ryan Scott Patton tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

Bu videoda stresle baş etme yollarından bahsetmek istiyorum. Yazalım; Stresle başa çıkmak. Çünkü bu alandaki çoğu konuda genelde kötü haberler vermiştik. Bizi sürekli aşağı çeken stresi nasıl azaltmaya başlarız gibi daha eğlenceli konulara geçiş yapmak istiyorum. Değinmek istediğim ilk konu, algılanan kontrol. Algılanan kontrol. Yapılan çalışmalar algılanan kontrol eksikliğinin daha yüksek seviyedeki stresle bağdaştırıldığını gösteriyor. Doktor Robert Sapolsky bunu babunlar aracılığıyla açıklıyor. Onların da insanlarınkine çok benzeyen hiyerarşik bir sosyal yapıları var. Kan örneklerini inceleyerek ve stres hormonlarının seviyesi üzerine çalışarak, sosyal açıdan en aşağıda bulunan primatların, baştaki seçkin babunlara göre çok daha fazla stres içinde olduğunu saptadı. Benzer şekilde Whitehall araştırması esnasında İngiltere'de ofis ortamındaki konumuna göre insanlarda da aynı etkinin görüldüğü gözlemlendi. Fizyolojik açıdan güzel noktalara parmak basılıyor. Vücudumuzun algılanmış tehditlere önceden belirlenmiş stres tepkileri verdiğinden bahsetmiştik. Kontrol eksikliği de kesinlikle algılanan bir tehdit oluyor. Bu yüzden düşük sosyoekonomik durumun ve kontrol eksikliğinin stresi artırması kulağa çok mantıklı geliyor. Doktor Robert Sapolsky'nin buna karşılık bir önerisi var. Hayatınızın bu kontrolün bir kısmını geri alabileceğiniz alanlarına bakın. Kendi kendinizin patronu olun. Bu belki futbol takımının antrenörü olmak, apartmanda yönetici olmak ve hatta bitirince kontrolün sizde olduğunu hissedeceğiniz, sizi strese sokan bir etkinliği planlamak olabilir. Yani planı yapan kişi sizsiniz, böylelikle kontrol sizde. Algılanan kontrol böylece stresle başa çıkmamızı sağlayabilir. Bir diğer önemli konu ise, iyimserlik. Doktor Patch Adams 1990 filminde kesinlikle gülmenin en iyi ilaç olduğunun savunucusuydu. Bu nasihat muhtemelen saçma değil. Çoğu çalışma keyifli olmanın ve iyimserliğin stresi azalttığını ortaya koydu. Muhtemelen söylemesi kolay ama iyimser bir bakış açısı geliştirmek stresle baş etmenin harika bir yolu olabilir. Algılanan kontrol ve iyimserlik konularından bahsettik. Bir sonraki ise sosyal destek. Sosyal destek, stresle baş etme konusundaki bir sonraki yöntemimiz. Ve en iyi baş etme mekanizmalarından biridir. Çünkü derin bir bağlanmışlık, bu acılı ve zorlu hislerimizi paylaşmamızı sağlar. Bu hisler konusunda yalnız olmadığımızı da anlamamıza yol açar. Bu da kontrol ve iyimserlik algılarımıza katkı sağlayabilir. Aynı zamanda destekleyici topluluklar daha iyi bir yeme, egzersiz ve uyku düzeniyle de bağlantılıdır. Stresle baş etme konusunda olumlu sonuç verdiği araştırmalarla kanıtlanmış sosyal destek çeşitlerinin içinde evlilik, kedi köpek gibi evcil hayvanlar ve yakın arkadaşlıklar da yer alıyor. Sosyal destek, iyimserlik ve algılanan kontrol stresle baş etme konusunda harika yöntemler. Bu baş etme yöntemleri daha az stresli olmamızı sağlayabilir. Ama bazen strese neden olan şeyler kaçınılmaz olabilir. O zaman basitçe onları yönetmemiz gerekir. Bu yüzden stres yönetiminden de bahsetmek istiyorum. Stresliyken, onu nasıl yönetebiliriz? Bahsetmek istediğim ilk stres yönetim aracı egzersiz yapmaktır. Egzersiz yapmak kalp damar hastalıklarına yakalanma riskimizi azaltır. Çünkü egzersiz beyin damarlarımızı sağlamlaştırarak beynimizin, kalbimizin ve kan damarlarımızın daha sağlıklı olmasına katkıda bulunacaktır. Bu aynı zamanda nörojenezi artırarak, yeni sinir hücrelerinin üretilmesini sağlayacaktır. Ama bu iş üşenerek olmaz, her gün egzersiz yapmanız gerekir. Günde 20-30 dakika arası egzersiz yapmak kalp ve damarlarımızda istediğimiz etkiyi sağlayacaktır. Özellikle gerginliği azaltmak için yapılan düzenli egzersizin iyi şekilde planlanması gerekir. Bunu planlamanız gerekir, çünkü bu egzersize vakit ayırmak için strese sebep olan çoğu etkeni bir kenara atmanız gerekecek. Egzersiz konusundan da bahsetmiş olduk. Aynı zamanda meditasyon da yapılabilir. Kalp atış hızımızı ve kolesterolümüzdeki kan basıncını yavaşlatmamıza yardımcı olacak. Meditasyon için bir sembol çizmek biraz zor. Aklıma gelen en iyi fikir buraya bir Om sembolü çizmek oldu. Çünkü meditasyon deyince aklıma bu Om sesi geliyor. Bu da hinduların Om sembolüdür. Ama küçük bir not. Kaynaklar hala meditasyona bağlı etkilerin sürekliliği konusunda şüpheli. Meditasyon yapmayı seçen insanların zaten strese daha farklı tepki verdiği açık. Ama yine de stresin kalp damarlarında yarattığı olumsuz etkilerini azaltma konusunda harika sonuçlar veriyor. Bu yüzden meditasyonu da listemize ekleyeceğiz. Listemizde dini inanışlar ve inançlar da var. Dini inanışlara ve inançlara bir sembol koymasak daha iyi. Bu yüzden biraz daha az bariz olan bir sembolü seçeceğim. Çok fazla kişiyi kırmak istemiyorum ve buraya yin ve yang sembolünü koyacağım. Stres yönetiminin dini inanış ve inanç kısmı daha yaygın ve sağlıklı bir yaşam biçimiyle ilişkilendirilebilir. Çünkü çok miktarda alkol ve tütün kullanımı dünyanın çoğu büyük dini tarafından hoş karşılanmıyor. Inanca dayalı stres yönetiminin bir diğer büyük bölümünü de ibadet edilen yerlerle ilişkilendirilen sosyal destek oluşturuyor. Bunu da stres yönetimi listesine ekleyeceğiz. Bahsedeceğim son konu ise zihinsel esneklik. Zihinsel esneklik, bir an durup strese yaklaşımımızı yeniden gözden geçirmemizi sağlar. Eğer strese yaklaşımımız bir işe yaramıyorsa yani. Buna örnek olarak Huzur Duasını vereceğim. On iki adımlık programlarda sıklıkla kullanılan bir mantra. Şöyle gidiyor. "Tanrım, değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmem için huzur, değiştirebileceklerim için cesaret ve aralarındaki farkı kavrayabilmem için akıl ihsan eyle". Bakış açımızı değiştirmek; vücudumuzun bizi stres eden şeyleri algılaması, bizi neyin strese soktuğunu anlamamız ve strese ne şekilde tepki verdiğimiz konusunda büyük bir fayda sağlayacaktır. Genelde bu durumda bizi kısıtlayan tepki, akıl kısmıdır. Dışarıdan alacağımız destekle beraber bu konuya yoğunlaşmak iyi bir yöntem olabilir. Bu kişi psikolojik sağlık hizmetleri konusunda profesyonel eğitim görmüş biri olabilir, rehber gibi olabilir. Zihinsel esneklik de stres yönetimi listemizde yerini alacak. Böylelikle stres yönetimi konusunda odaklanabildiğimiz dört güzel alan var. Bunlar, strese sebep olan etkenler direkt ortadayken çok işe yarayabilir. Yukarıda da stresle baş etme konusunda yardımcı olabilecek üç alan var. Bunlar da umarım ki hayatımızdaki stresi azaltmamıza yardımcı olacaktır.