If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Velázquez, 'Demirci Ocağı'

Diego Velázquez, Demirci Ocağı, 1630 civarı, tuval üzerine yağlı boya, 223 cm x 290 cm (Prado Müzesi, Madrid) Konuşmacılar: Dr. Beth Harris ve Dr. Steven Zucker. Orijinal video Beth Harris ve Steven Zucker tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

Madrid'de Prado Müzesi'ndeyiz. Velazquez'in büyük bir tablosuna bakıyoruz. Eserin ismi 'Demirci Ocağı'. Başlarken şunu belirtmeliyim, bazı sanat tarihçileri bu resmin gülünç olduğunu düşünüyor. Sol tarafta başının üstünde halesi ile gördüğümüz kişi Apollo. Apollo, güneş ve şiir tanrısı. Apollo, Hefaistos ile konuşuyor. Hefaistos güneş tanrısı ve demirci. her gün işte ve çok çalışıyor. Apollo, Hefaistos'a karısı Venüs ile savaş tanrısı Mars arasında bir ilişki olduğunu söylemek için gelmiş. Şimdi bu iki figürün yüz ifadelerine odaklanalım. Bir an için dünyayı, bulundukları ortamı, her şeyi unutmuş gibiler. Apollo'nun omuzları geriye doğru açılmış, başı dik. Duruşundan, kendisiyle gurur duyduğu belli oluyor. Ve Hefaistos'a çok önemli bir mesaj iletmek için gelmiş. Hefaistos ise dehşete düşmüş, tehlikeli gözüküyor. Sol elinde kor halde bir metal parçası, sağ elinde ise çekiç var bu çekiç ile herhangi bir yere vurabilirmiş gibi duruyor. Hefaistos'ın bedenine de bakalım. Vücudu yapılı, kasları belirgin. Yüzü ise ideal güzelliği yansıtır şekilde canlandırılmamış. Bedeni aksine çok güzel, ideal figür. Aslında, tüm erkek bedenleri ideal güzellikte canlandırılmış. Velazques ideal güzelliğin yansıtıldığı Antik Yunan ve Roma dönemi heykellerinden Michalangelo gibi Rönesans dönemi sanatçılarından veya Caravaggio'dan etkilenmiş olabilir. Ancak başlar farklı, idealize edilmemişler. İşin doğrusunu isterseniz başlar ve yüz ifadeleri oldukça gerçekçi bir şekilde canlandırılmış. Resme baktığımızda, gerçekçi şekilde yansıtılmış bir ortamı, yaptıkları işi yüz ifadelerini, duygularını görüyoruz. Bedenlerin ideal güzellikte yansıtılmış olması ise buna bir tezat oluşturuyor. Bedenler adeta klasik dönem heykelleri gibi Fransız veya İtalyan sanatçılar, önemli bir mitolojik hikayeyi bu şekilde yansıtmazlardı diye düşünüyorum bu adeta bir komedi sahnesi gibi. Sağdan ikinci adama bakalım hayrete düşmüş görünüyor, ifadesi abartılı. Resmin genelinde tezatlar ve alaycılık seziyorum. Klasik tarzdaki eserlerde gördüğümüz saygı ve şeref duyguları yok. Aynı zamanda, resim Akademide yapılan çalışmalara benziyor. Ortada üç erkek figürü var. Her biri değişik yönlerden, farklı pozisyonda resmedilmiş. Soldaki Hefaistos önden gözüküyor yanındaki arkadan üçüncüsü ise profilden sağdaki son figür ise öne doğru hareketli. Soldaki üç figür, Rafael'in Üç Güzeller isimli tablosunu anımsatıyor. Bu bölümün kompozisyonu düzenli ve dengeli. Sanatçı belki de bu resmi, kendisine yeni hamiler bulmasını sağlamak üzere onlara neler yapabildiğini kanıtlamak için yapmış olabilir. Velazquez bu resmi yaptığında oldukça genç. Rubens'in ısrarıyla Roma'ya seyahat ediyor ve erkek bedenini başarıyla resmedebildiğini kanıtlamak istemiş olabilir. Öykülerin ele alınışı, canlandırılışı için yeni bir dil oluşturmaya çalışan sınırları zorlayan bir sanatçıyla karşı karşıyayız.