If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Claus Sluter ve Claus de Werve, Yas Tutanlar, Cesur Philip'in mezarından

Claus Sluter (Claus de Werve ile birlikte), 'Yas Tutanlar', Burgonya Dükü Cesur Philip'in Mezarı , 1410 (Güzel Sanatlar Müzesi, Dijon), Konuşmacılar: Dr. Beth Harris ve Dr. Steven Zucker. Orijinal video Beth Harris ve Steven Zucker tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

Dijon'daki Güzel Sanatlar Müzesi'ndeyiz ve Burgonya'nın en önemli hazinelerinden birisine bakmaktayız. Gördüklerimiz, 'Yas Tutanlar'. Burgonya Dükü Cesur Philippe'in ölümüne yas tutan Kartuzyen rahiplerini, ruhban sınıfını ve ailesini gösteren bir dizi küçük mermer heykel. Dükü Cesur Philippe'in döneminde Burgonya, günümüzde Fransa topraklarında bulunan ve çok zengin bir bölge olan Flanders bölgesini de kapsıyor. Dük, Dijon şehir surlarının hemen dışında, ileride kendisinin ve ailesinin gömüleceği bir Kartuzyen manastırı yaptırıyor. Yas tutan küçük heykeller ise, Dükü temsil eden heykelin altındaki kemerli bölümde yer alıyor Dük dua ediyor, başında melekler var. Mezarın burada bulunmasının sebebi, rahiplerin Dük'ün ruhu için sonsuza kadar dua edeceklerinin düşünülmüş olması. Baktığımız heykellerin en önemli özelliği, her bir figürün özgün olması. Claus de Werve ile birlikte burada çalışan heykeltraşlardan birisi olan Claus Sluter, heykellerinin gerçekçiliği ve ifade gücü ile tanınıyor. Bu figürler gerçekten küçük, yaklaşık 40 santim boyunda, Ama boyutlarına rağmen anıtsal gözüküyorlar. Çok ağırbaşlı bir görünümleri var. Gotik dönemde gördüğümüz heykeller genelde ilahiliğe ilişkindir, neredeyse ağırlıksızdır ve kıvrımlıdır. Baktığımız heykeller ise Gotik dönemden Rönesans dönemine geçişi simgeliyorlar. Heykellerde bedenlerin ağırlığı artık hissediliyor, bedenlerde ve kumaşların kıvrımlarında Rönesans tarzıyla özdeşleştirdiğimiz bir tarz görmekteyiz. Bu figürler aynı zamanda duyguları da başarıyla yansıtıyorlar. Her figür, hissedilen kederin başka bir boyutunu ifade ediyor. Duygularını sadece heykellerin yüzlerinden anlamıyoruz, zira heykellerin çoğunda yüzler gözükmüyor. Duydukları kederi vücutlarının duruşundan, kumaşın kıvrımlarından da hissedebiliyoruz. Bedenlerinden yas tutmakta olduklarını anlayabiliyoruz. Yüzlerini görmüyoruz, genelde yüzleri giysininkapşonu ile kapanmış. Ancak bedenlerinden acılarını hissediyoruz, Mesela bu rahip ellerini sıkıca birleştirmiş. Bir anlamda son derece modern bunlar, Martha Graham'ın dans etmesini anımsatıyor Bedenin üzerindeki kumaşın kıvrımları, kişinin duygularının tercümanı oluyor. Figürlerin çoğu acıyı yalnız başına göğüslüyor. Bir kısmı ise bu duygulu anı paylaşıyor. Bu heykeller, ölenler için yapılmış olan büyük alanda bulunan öğelerden sadece bir kısmı. Şu an figürleri cam mahfazaların içinde görüyoruz, aslında böyle bakılmak için yapılmamışlar. Bu figürleri, ait oldukları yerin dışında tek başlarına görmek, heykellerdeki soyut çalışmayı daha rahat anlamamıza imkan sağlıyor.