Ana içerik
Sosyoloji
Konu: Sosyoloji > Ünite 3
Ders 1: Sosyal Eşitsizlik- Sosyal Eşitsizlik
- Toplum İçinde Yukarı ve Aşağı Yönlü Hareketlilik ve Meritokrasi
- Kuşak İçi Hareketlilik, Kuşaklararası Hareketlilik ve Sosyal Hareketlilik
- Mutlak ve Göreli Yoksulluk
- Toplumsal Yeniden Üretim
- Sosyal Dışlanma (Ayrımcılık ve Sosyal İzolasyon)
- Çevresel Adalet
- Yerleşim Yerine Dayalı Ayrımcılık
- Küresel Eşitsizlik
- Irk, Etnik Yapı, Güç, Sosyal Sınıf ve Prestije Bağlı Önyargı ve Ayrımcılık
- ABD'de Sağlık ve Sağlık Hizmetleri Eşitsizliği
- Kesişimsellik
- Sınıf Bilinci ve Yanlış Bilinç
© 2023 Khan AcademyKullanım ŞartlarıGizlilik PolitikasıÇerez Politikası
Çevresel Adalet
Tıp ve sağlıkla ilgili içerik için, http://www.khanacademy.org/science/healthcare-and-medicine MCAT içeriği için de http://www.khanacademy.org/test-prep/mcat web sitelerinden bizi ziyaret edebilirsiniz.
Bu videolar tıbbi tavsiye niteliğinde olmayıp sadece bilgilendirme amaçlıdır. Videolar kesinlikle tıbbi tavsiye, tedavi ve teşhis amaçlı kullanılmamalıdır. Sağlık sorunlarınızla ilgili her zaman bir doktora başvuruda bulunun. Khan Academy’de izlediğiniz videolar sonucu, doktor tavsiyelerini görmezden gelmeyin ya da doktora gitmekte gecikmeyin. Orijinal video Arshya Vahabzadeh tarafından hazırlanmıştır.
Tartışmaya katılmak ister misiniz?
Henüz gönderi yok.
Video açıklaması
Nerede yaşadığımızın, karşımıza çıkan çevresel risk ve faydalar konusunda çok büyük bir önemi vardır. Biraz sonra, bu çizginin, toplumun tamamını temsil ettiğini varsayarak, size, toplumun değişik kesimlerinden bahsedeceğim. Çizginin sağ tarafında, aşırı derecede yoksul olan insanlar, çoğu zaman dezavantajlı olarak görülen etnik ve azınlık gruplar var. Sol tarafta ise, toplumun zengin kısmı olsun. Yoksul insanların ya da azınlık olan etnik grupların yaşadıkları yerlerdeki çevresel faydalar, zenginlerin yaşadığı yerlere göre daha azdır. Bahsettiğim çevresel faydalara örnek olarak, parkları, yeşil ve dinlenme alanlarını verebilirim. Peki, bu alanların dağılımı, sizce nasıldır? Bakın, göstereyim. Bu üçgen, çevresel faydaları temsil ediyor. Gördüğünüz gibi, toplumun zengin kısmı, bunlardan daha çok yararlanabilirken, yoksul ve azınlık olan kısmın çok çok daha az yararlanabildiğini görüyoruz. Bu faydaların, parklar, bisiklet yolları ve diğer yeşil alanlardan ibaret olduğunu tekrar hatırlatmak istiyorum. Evet, toplumun bir kesimi bunlardan daha fazla faydalanırken, diğer kesimi yeteri kadar faydalanamıyor. Durum buyken, yoksul ve azınlık olan kesimin sahip olduğu başka bir şey olabilir mi? Evet, olabilir ve buna çevresel yük denir. Çevresel yükü de, bu üçgenle temsil edebiliriz. Üçgenin bu kenarı, toplumun yoksul ve azınlıklardan oluşan kesimine yakın olduğu için, Bu taraftakilerin karşılaştığı çevresel yük, toplumun zengin kısmına göre daha fazla olur. Çevresel yüke örnek olarak da, atık tesislerini, üretim tesislerini, fabrikaları, enerji üretimi tesislerini ve havaalanı gibi taşımacılıkla alakalı tesisleri verebiliriz. Bu şekle bakarak ve şu ana kadar konuştuklarımızdan yola çıkarak, Toplumun bu kesimindeki insanların birçok yönden dezavantajlı hatta risk altında olduklarını söyleyebiliriz. Bu insanların, çalıştıkları ve yaşadıkları yerler konusunda çok fazla alternatifleri yoktur. Hatta, maruz kaldıkları riskler, kirleticiler ve kimyasalların yol açtığı istenmeyen durumlar hakkındaki farkındalıkları da çok azdır. Hayatlarında, daha çok önem verdikleri baskılayıcı başka şeyler olduğu için, çevresel sorunlar, gündemlerinde en sonda yer alır. Zengin kesim, politik ve ekonomik güçlerini kullanarak, çevresel fayda sağlayan şeylerin kendilerine yakın, yük sağlayan şeylerin de kendilerine uzak yerlere yapılması konusunda istekte bulunabilirler. Bu kesim, yasa ve yönetmelikleri kontrol edebildiği için, kendilerine fayda sağlama konusunda girişimlerde bulunabilirken, çevreci gruplarda da daha iyi temsil edilirler. Tüm bunlar, yoksul ve azınlıkların bazı sağlık sorunlarını düşündüğümüzde daha da önemli hale geliyor. Bu kesim, astım ve obezite gibi sorunlarla daha çok karşılaşır. Astım ile kirletici maddeler, parçacıklar ve ozon arasında yüksek bir korelasyon olduğunu biliyoruz. Karşılaşılan yükün bir kısmı da bundan meydana gelmektedir. Obezite için de, bu kesimin, güvenli dinlenme alanları ya da parklara erişiminin olmaması, dolayısıyla da yeteri kadar egzersiz yapamıyor olması konusundan bahsedilebilir. Buna çevresel faydalara, sağlıklı beslenmek için alışveriş yapılacak olan alanlara olan kısıtlı erişim de eklendiğinde, durum daha da vahim bir hal alıyor. Bu noktada, çevresel adalet kavramı önem kazanıyor. Bunu not etmek istiyorum. Bu kavram, toplumda, sınıf ve etnik köken gözetmeksizin, çevresel fayda ve yüklerin adil dağılımı anlamına gelir. Bu videodan da anlayacağınız gibi, çevresel adalet bugün ne yazık ki yürürlükte değil ve bu konuda daha çok fazla iş yapmamız gerekiyor!