Sosyal Eşitsizlik

Sosyal eşitsizlik ne demek? Sanırım hepinizin bir fikri vardır. Sosyal eşitsizlik, toplumdaki kaynakların eşitsiz dağılımı anlamına gelir. Buna verilecek en güzel örneklerden biri, bir ülkedeki varlık dağılımıdır. Amerika’dan örnek verelim, çünkü orada birçok araştırma var. Toplumun tepesindeki yüzde 20’lik kesim, ülke varlıklarının yüzde 72’sine sahipken, toplumun alt kısımlarındaki yüzde 20’lik kesim ise, bu varlıkların ancak yüzde 3’üne sahiptir. Ve bu, çok büyük bir eşitsizliktir. Sosyal eşitsizlikten bahsederken, toplumu ve toplumun nasıl değişik sınıflardan meydana gelmiş olduğunu düşünmemiz gerekir. Bu yapılanmaların birinde, toplum, üst sınıf, orta sınıf ve alt ya da çalışan sınıf olarak tanımlanır. Bu sınıflandırma, çoğu zaman, insanların gelir ve mesleklerine göre yapılır. Bunun yanında, toplumdaki sınıflar arasında yükseldiğinizde, iyi eğitim ve sağlık hizmetleri, daha iyi konut ve beslenme olanaklarınız artar. Toplumda, sosyal eşitsizlikten, orantısız olarak etkilenen bazı gruplar da vardır. Bunlara örnek olarak, azınlık gruplarını verebiliriz. Sosyal eşitsizliğin, azınlıklar üzerindeki etkisi, Kendini, düşük gelirler, eğitim için daha az fırsat ve sağlık hizmetlerine olan kısıtlı erişim olarak gösterir. Aldıkları sağlık hizmetleri de çoğu zaman standartların altındadır. Azınlık grupların yanı sıra, yoksul insanların da sağlık hizmetleri, eğitim, ve konut gibi konularda benzeri engellerle karşılaştıklarını söyleyebiliriz. Azınlık gruplarının ya da toplumun yoksul kesiminin bir üyesi olmak, o kişiyi sosyal olarak dezavantajlı hale getirir. Aynı durum, cinsiyet söz konusu olduğunda da gözlemlenebilir. Kadın olmanın, toplumda, sosyal eşitlik konusunda bazı dezavantajlar sağladığı söylenebilir. Kadınların maaşları erkeklere nazaran daha düşük olabilir ve bu durum maaşta cinsiyet ayrımı olarak tanımlanabilir. Kadınlar aynı zamanda, erkeklerin baskın olduğu özel işletmelerde, hatta devlet işletmelerinde bile, ilerlemelerine engel olan soyut bir engelle de karşılaşırlar. Bu engelleme sonucu da, daha yüksek ve güçlü pozisyonlara gelemezler. Bunun için, cinsiyet de oldukça önemli bir kavramdır. Peki, bu kadar büyük sosyal eşitsizliklerle karşılaştığımızda ne olur? İnsanlar, sosyal olarak dışlandıklarını hissetmeye başlarlar. Toplumdan ayrılarak, ayrılmış muhitlerde yaşamlarını sürdürürler. Bunun yanı sıra kendilerini politik olarak da güçsüzleştirilmiş hissedebilirler. Tüm bunlar bir araya geldiğinde, toplumda huzursuzluk baş gösterir. Hatta bazı insanlar suç işlemeye başlarlar. Peki, sosyal eşitsizlik konusunda bir şey yapabilir miyiz? Devlet, zor durumda olan insanlara, finansal ve sosyal destek sağlayabilir. Yine zor durumda olan insanların iyi sağlık hizmetleri ve eğitime erişimlerini engelleyen bariyerleri belirleyip, bunları ortadan kaldırmaya çalışabiliriz. Buna ek olarak, toplumun dezavantajlı kesimlerine dahil olan insanların ihtiyaçlarını daha iyi anlamak için, daha çok araştırma yapıp, hayatlarını değiştirebilmek için müdahale gerektiren yerlere müdahale ederek, onları topluma kazandırmaya çalışabiliriz.