If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Kültürel Gecikme ve Kültür Şoku

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

"Kültürel Gecikme" ya da “Kültürel Boşluk” terimi; kültürün, teknolojik gelişmeleri yakalamasının vakit almasını ve bunun, toplumsal sorunlara yol açmasını tanımlar. Kültürel gecikme toplumda sık karşılaşılan bir olgudur çünkü "maddi kültür" hızla değişmeye yatkınken, "maddi olmayan kültür" değişime karşı koyar ve çok uzun bir süre boyunca değişmeden kalır. Kültürün bu iki cephesinin birbirine tamamen zıt olması dolayısıyla, yeni bir teknolojinin kabul edilmesi de zor olur. Hemen bir parantez açalım. Maddi kültür; yiyeceklerimiz, evlerimiz veya telefonlarımız gibi günlük yaşamımızdaki fiziksel ve teknolojik kavramları tanımlarken, maddi olmayan kültür, fiziksel nesneleri içermez. Maddi olmayan kültür; fikirler, inançlar ve değerler gibi kavramları içerir ve bu kavramlar değişime karşı direnir. Bu nedenle, maddi kültür, maddi olmayan kültürden daha hızlı evrim geçirir ve "kültürel gecikme" de adını buradan alır, çünkü biri, gecikerek diğerinin ardında kalır. Gelin; teknolojik gelişmenin, kültürel uyum sağlamadan daha hızlı gerçekleşmesine bir örnek verelim. Arabanın icat edildiği zamanlar, araba kullanmayı düzenleyen herhangi bir yasa yoktu. Hız sınırları belirlenmemişti, kavşaklarda geçiş üstünlüğünün kime ait olduğunu söyleyen bir kural yoktu, şerit çizgileri yoktu, "dur" işaretleri yoktu, trafik ışıkları yoktu. Bunlar gibi kuralların eksikliğinden dolayı ortaya çıkan kargaşayı düşünsenize. Şehirlerde sokaklar çok tehlikeliymiş. Ama çok geçmeden bu sorunu gidermek için yasalar hazırlanmış ve böylece, maddi kültür ile maddi olmayan kültür arasında o zaman var olan açık kapatılmış. Kültürel gecikmeye dair verilebilecek pek çok örnek var. Hemen aklıma gelen bir örnek; bilgisayarları ve e-postaları, iş dünyasının etkili bir biçimde kullanmasının epey gecikmiş olmasıdır. Siz de kültürel gecikmeye dair çeşitli örnekler bulmaya çalışın. Sıradaki kavramımız "kültür şoku". Kültür şoku; bir kişinin, alışkın olmadığı kültürel uygulamalar karşısında hissettiği yönelim kaybı, belirsizlik ve hatta korkudur. Kültür şoku; bir kişi, başka bir ülkeye taşındığında, toplumsal çevresini değiştirdiğinde veya farklı tarzda bir yaşam sürdürmeye başladığında gerçekleşebilir. Örneğin; İstanbul'da yaşarken birden bir çiftlikte yaşamaya başladığınızı düşünün. Uzun bir süre boyunca başka bir ülkede yaşayan, okuyan veya oraya seyahate giden biri, kültür şoku yaşar. Gelin, bu konuyu daha ayrıntılı inceleyelim. Başka bir ülkeye gittiğinizde, her şey size yabancıdır. Hava durumu, doğası, dili, yiyecekleri... Toplumsal değerler ve gelenekler bile farklıdır. Alışkın olduğunuz hiçbir şey artık yaşamınızda değildir. Bu yabancı ülkede; ticaret farklı işliyor olabilir, dükkânlar farklı saatlerde açılıp kapanıyor olabilir, hatta yiyecekler bile bambaşka olabilir. İşte tüm bu yaşadıklarınız, kültür şokudur. Kültür şokunun sonucu olarak da, üzülürsünüz, yalnız kalırsınız, aklınız karışır, vatanınızı özlersiniz, hatta bu yeni ülkeye taşınmaya dair verdiğiniz kararı sorgulamaya başlarsınız. Buna örnek olarak, Cezayir gibi bir İslam ülkesinden, İspanya veya İtalya gibi Avrupa ülkelerine taşınanları verebiliriz. Örneğin bu ülkeden gelen kişiler, kendilerinin "açık" olarak tanımladıkları giysiler giyen kadınları, evli olmayan çiftlerin kamusal alanda öpüştüğünü veya el ele tutuştuğunu Avrupa'da gördükleri zaman kültür şoku yaşayabilirler çünkü bu davranışlar onların kültüründe çok sık görülmez.