If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Franz Kline'in Boyama Teknikleri

Franz Kline'ın bir telefon defterinin sayfalarına yaptığı küçük eskizleri nasıl büyük, ifadesel soyutlamalara dönüştürdüğünü öğrenin. Kendi başınıza deneyimleyebilmek için, Savaş Sonrası Dönem Soyut Resim Malzemeleri ve Teknikleri isimli çevrim içi stüdyo kursumuza kayıt olmanızı öneririz. Orijinal video Modern Sanat Müzesi (MoMA) tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

1960’larda Franz Kline bazı resimlerini satıp para kazanamaya başladığında, neredeyse sadece duvar boyalarıyla çalışıyordu. Fakat galericisi Sidney Janicebu fikri çok beğenmedi. Çünkü muhtemelen Sidney, güzel sanatlara yakışan fiyatlar istiyordu, hırdavatçı fiyatları değil. Bu yüzden bir gece gizlice Kline’ın stüdyosuna girdi ve tüm duvar boyalarını alıp kaliteli Winsor Newton güzel sanatlar boyalarıyla değiştirdi. Bir sonraki gün Kline stüdyoya geldiğinde bunlar da ne dedi ve duvar boyası almak için hırdavatçıya gidip boyaları alarak işine geri döndü. Peki, Kline ev boyalarına neden bu kadar düşkündü ? Çünkü duvar boyaları ucuzdu, kabaydı, tüketici yanlısıydı ve güzel sanatlara ait değildi. Bunların hepsi söz konusuydu. Peki malzemenin kendisi hakkında ne diyebiliriz? Stüdyoda bir göz atalım. Kutunun içerisindeki boyaya bakarsak sanatçıların kullandığı kalitedeki boyadan çok farklı göründüğünü söyleyebiliriz. Çok çok akışkan ve kuruduğunda çok çok sert, çok düz ve fazlaca parlak bir yüzey oluşturuyor. Boyanın koyu kıvamına ek olarak tüm bunlar Kline için baştan çıkarıcıydı. Ayrıca, bu boya çok yüksek bir akışkanlığa sahip olduğu için tuval boyunca bir fırçayla sürülebiliyordu. Franz Kline’ın 1950 de yaptığı Şef (Chief) olarak adlandırılan bu çalışmasına baktığınızda, bu resmi yapmadan iki yıl önce stüdyodaki zamanının çoğunu sandalyeler gibi mobilya figürleri çizmeye ayırdığını öğrenmek sizi şaşırtabilir. Bu dönemde, Kline, arkadaşı Willem de Kooning’i ziyaret etmeye gitti. Kooning, Kline’ı yeni bir oyuncak olan projektör ile tanıştırdı. Projektör, çizimleri ya da fotoğrafların boyutunu bir duvar kadar büyütebiliyordu. Klein, bu yıllarda, telefon rehberinin üzerine sandalyeler çiziyordu. Bunları duvara yansıttığında, çok büyük oldukları için kimsenin sandalyeleri göremediğini fark etti, ve telefon rehberindeki rakamlar ve harfler de okunmuyordu. Bunun yerine Kline, beyaz üzerine siyahı ya da telefon rehberindeki sarıyı soyutlama çalışmaları yaptı. Kaynak materyallerinden soyutlanmış çalışmaları telefon rehberindeki çizimleri, sayı ve harflerdi. Kline’ın gördüğü şey biraz buna benziyordu. Bu Kline için önemli bir andı ve sürdürmek istediği soyut dilin bunu temel aldığını fark etti. Zemindeki figür, ya da bu durumda beyaz üzerinde siyah. Kline’nın başarılı bir soyut ressam olmaya karar vermesi çizim yapmayı bıraktığı anlamına gelmez. Bu düşünülmeden yarım saatte ya da yarım saatten az bir zamanda yapılabilirmiş gibi duran resim aslında çok dikkatli çalışmaların sonucunda ortaya çıkmıştır. Kline soyut eskizler yapmış ve bu eskizleri bu büyük ölçekli resme yine bu akışkan Enamel boyayla aktarmıştır. Ama daha fazlası var. Çünkü bu resim basitçe beyazın üzerine siyahla yapılmamış. Aslında beyazın üzerine siyah, ardından tekrar siyahın üzerine beyaz ve tekrar beyazın üzerine siyahtır. Bu iki renk arasında gidip gelen içgüdüsel bir süreçtir. Bir adım daha ileriye gidersek, aslında beyazın tek bir tonu hakkında konuşmuyoruz. Bakın burada serin ve soğuk bir beyaz var. Ama buraya baktığımızda çok daha sıcak bir beyaz tonu bulabiliriz. Bu tarz resimlerden genellikle aksiyon resmi olarak bahsedilir. Çünkü ressamı tuval önündeki hareketleri ile bir dansçı olarak hayal edebiliriz.