If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Mark Rothko'nun Boyama Teknikleri

Mark Rothko'nun soyut resimlerini biçimlendiren karmaşık renk örtülerini keşfedin. Kendi kendinize denemek için, online stüdyo kursumuzu alabilirsiniz (İngilizce): Materials and Techniques of Postwar Abstract Painting. Orijinal video Modern Sanat Müzesi (MoMA) tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

1950’lerde Mark Rothko alanda uçuşabilen formları keşfetti. Bazen bu formlar size doğru geliyordu, bazen sizden uzaklaşıyor gibiydiler. Şimdi resimlerine bakarak bu etkileri nasıl yarattığını anlayabiliyoruz. Ama Rothko stüdyo çalışmaları anlaşılması zor olan biriydi. Tam olarak hangi malzemeleri kullandı ve tam olarak ne yaptı bilemiyoruz. Ama yakından bakarak çok şey öğrenebiliriz. Buradaki şekillerin alanda özgürce durması ve renkler sayesinde hareket edebiliyor olması Rothko’nun bu bulutumsu şekillerin köeşelerini işleyişiyle alakalı. Sanatçı boya üstüne boya kullanmış. Bakın burada çok parlak bir mavinin üstü koyu şarap rengi ile neredeyse kaplanmış. Görünüşe göre sanatçı boyaları hırçınca kullanmış. Ve köşelere baktığımızda bu iki rengin dikkatimizi çekmek için yarışırcasına titrediğini görebiliyoruz. Ayrıca bu şekillerin uçuyormuş gibi gözükmesini sağlamak için sanatçı çoğunlukla kenarlarını yumuşatmış ve terebentin yanığı dediğimiz bir teknik kullanmış. Bu teknikte sanatçı bir bez parçasına çözücüyü döküyor ve bu bezle tuvalin yüzeyini silerek tüm renkleri karıştırıyor ve keskin köşeleri ve sert formları yumuşatıyor. Renklere dair ipuçları bırakırken bir yandan da renk perdeleri ardından görmemizi sağlıyor çünkü çok ince tabakalar kullanmış. Gelin sanatçı nasıl bu kadar ince boyayabilmiş ona bakalım. Rothko boyasına o kadar çok terebentin eklerdi ki, tuvali lekelerdi. Boya az olurdu ama renk leke olarak kalırdı. Ve lekeler ince olduğundan renkleri birbirinden ayırt edebiliyoruz. Kalın yerlerde üstteki katmanı görebiliyorsunuz, ince yerlerde ise alttaki katmanları görüyorsunuz. Ve Rothko renk üzerine renk koyduğu için ele alınabilecek herhangi bir alan karmaşık oluyor. Rothko’ya göre eğer bir seyirci resimlerini doğru bir şekilde deneyimlerse ağlarmış. Sanatçı muhtemelen kendisinin de yaşadığı duyguları, eseri görenlerin de yaşamasını istemiş. Ama bu bir resme bakarken çok sık karşılaşmadığımız bir olay. Müzik dinlerken ağlamak daha olası bir şey iken, görsel sanatlarda bu çok sık olmaz. Sanatçı müzik ile kapışmaya çalışıyor ve güçlü duygular uyandırmaya uğraşıyor. Onun resimlerine bakmak zor bir deneyim, çözünürlük yok. Çok güzel bir resim ama sonu yok, kendini zamanla gösteriyor gibi.