If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

İslam İmparatorluklarının ve Devletlerinin Yükselişi

Müslüman Arapların yaptıkları fetihler ve halifelik hakkında bilgi edinin.

Genel bakış

  • İslamiyet askeri fetihler, ticaret, hac ve dini yayma misyonu adına yapılan faaliyetler yoluyla yayıldı.
  • Müslüman Arap güçleri geniş topraklar fethederek zaman içinde emperyal yapılar inşa etti.
  • Toprak genişlemesinin büyük kısmı, MS 632-661 yılları arasındaki dört halife döneminde yaşandı.
  • Yeni bir İslami yapı olan Halifelik, Emevi ve Abbasi halifeleri döneminde çok yönlü bir değişim geçirerek gelişti.
İslam dini birkaç yüz yıllık bir süre zarfında, kökenlerinin yer aldığı Arap Yarımadası'ndan batıda İspanya'ya, doğuda ise Kuzey Hindistan'a kadar yayıldı.
İslamiyet bu bölgelere pek çok farklı şekillerde geldi. Bazen geniş kara ve deniz ticaret ağlarından geçen büyük kafileler veya deniz araçlarıyla, bazense askeri fetihler ve dini yaymak için yapılan faaliyetler (misyonerlik) yoluyla taşındı. İslami düşünce ve kültür yeni toplumlarla etkileşime girdikçe her bir toplum bunları kendi alışkanlıklarına göre biçimlendirdi, böylece birçok farklı biçim ortaya çıktı.

Farklı Yollar

İslamiyet'in zengin tarihini anlamak için tarihsel bağlamda dinin yayılmasına yol açan olayları incelemek gerekir. Örneğin İslamiyet ilk olarak, Müslüman Araplar'ın askeri fetihleri ile yayılmıştır. Bu fetihler İslamiyet'in doğuşundan çok kısa bir süre sonra ve kısa zamanda gerçekleşmiştir. Fakat Müslüman Araplar'ın yönetimi altındaki insanların yalnızca çok küçük bir kısmı İslamiyet'i hemen kabul etmiştir. Başka bir deyişle, bundan ancak birkaç yüz yıl geçtikten sonra, yani on birinci yüzyılın sonunda İslam imparatorluklarının tebaasının çoğunu Müslümanlar oluşturmuştur.
İslamiyet'in tüccarlar, misyonerler ve dini yayma faaliyetleri aracılığıyla yayılması göründüğünden biraz farklı bir şekilde oluyordu. Bu karşılıklı fikir/kültür alışverişi yerel topluluklar arasında oldukça yavaş olmasına karşın daha etkili bir şekilde gerçekleşiyor, daha çok sayıda insan İslam'a geçiyordu. İslami düşünceler çeşitli hac ve ticaret rotalarında yayıldıkça farklı yerel kültürlerle kaynaşıyor ve dinin farklı versiyonları, yorumları meydana geliyordu.
Önemli bir diğer nokta ise, yayılımda payı geçen tüm askeri toplulukların Arap veya Müslüman olmayışıdır. Erken İslami Dönem'de, MS 632-661 yılları arasındaki Raşidin Halifeliği —ilk dört halifenin ya da Hz. Muhammed'in haleflerinin hükümdarlığı— döneminde ve Emeviler zamanında, Müslüman Arap kuvvetleri hızlıca yayılmıştır. Abbasiler döneminde ise gayrimüslimler ve Arap olmayan vatandaşlar da devlet yönetiminde görev almışlardır. Daha sonra Abbasi halifeliği çöküşe geçtiğinde, Arap olmayan Müslümanların önderlik ettiği çok sayıda bölünmüş siyasi topluluk meydana gelmiştir. Bu gruplar kendi yollarında ilerlemiş, farklı bölgelerde iktidarlarını güçlendirirken İslamiyet'in farklı yorumlarını ortaya koymuşlardırz.
İslamiyet'in yayıldığı farklı yollar nelerdir?
İslamiyet'e en büyük geçiş (din değiştirme anlamında) ne zaman olmuştur?

İlk Müslüman Arap İmparatorluğu

Yedinci yüzyılda Arap Yarımadası'ndaki ayaklanmalar bastırıldıktan sonra, Müslüman Arap orduları Bizans ve Sasaniler'e yakın toprakları hızla işgal etmeye başladılar. 20 yıl içerisinde, üç kıtaya yayılmış bir Müslüman Arap imparatorluğu haline geldiler. Müslüman Arap hükümdarlarının tek motivasyonları din değildi ve başarılarını yalnızca İslam'a dayandırmıyorlardı, ancak tabi ki dinin oynadığı rolü göz ardı edilemez.
Müslüman Arap yönetimi altındaki gayrimüslim vatandaşlar yeni hükümdarlarına özellikle karşı değillerdi. Uzun zamandır istikrarsız ve başarısız bir yönetim altında yaşamış olduklarından, eski hükümdarları hakkında çelişkili düşünceler içindeydiler. Diğer tüm imparatorluklar gibi ilk Müslüman Arap imparatorlukları da kendilerine komşu toplumların siyasi durumları bağlamında inşa ediliyordu.
Biri yüzü kapalı olmak üzere beş kişinin tasviri.
Hz. Muhammed tasviri (tepede, üstü kapalı) ve dört halife. Subhatü'l-ahbar'dan 17. yüzyıla ait Osmanlı yapımı bir resim. Görsel kaynağı: Wikipedia.
Dört Halife döneminde Müslüman Arap orduları, Arap Yarımadası'nın da ötesine geçerek Bizans ve Sasani imparatorluklarının sınırlarına kadar ilerledi. Bu imparatorluklar birbirleriyle ve Türkler gibi yakınlarında bulunan diğer topluluklar ile savaş halinde olmalarından, ekonomik karışıklıklar, hastalıklar gibi diğer çevresel etmenlerden dolayı belirgin bir şekilde zayıf düşmüşlerdi. Müslüman Arap liderleri bu durumu avantaja çevireceklerdi; daha önce görev aldıkları Bizans ve Sasani ordularının askeri taktiklerine aşinaydılar.
Bizans ve Sasani İmparatorlukları gerileme döneminde ve stratejik olarak dezavantajlı durumda olduğundan, önceden bu imparatorluklara ait olan topraklar Müslüman Arap orduları tarafından hızlıca ele geçirildi. Hatta bu işgaller hem doğuda hem de batıda çok daha uzak sınırlara doğru ilerledi.
İşgallerin büyük kısmı 634-644 yılları arasında yönetimi elinde bulunduran İkinci Halife Hz. Ömer döneminde gerçekleşti. Hulefa-i Raşidin yani dört halife yönetimi, kazandığı askeri zaferlerle müthiş bir imparatorluk inşa etti. O dönemlerde toprakların genişlemesinde büyük rol oynayan inanç ve politika sistemi, bu imparatorluğun da ilerlemesini sağladı.
Halifelerin sahip olduğu en büyük siyasi avantajlar, istikrarlı olmaları ve Arap kabileleri arasındaki birlikti. Çatışan ve birbirinden farklı olan Arap kabileleri, kısmen askeri fetih vaadiyle birleşerek tek siyasi güç haline gelmiştir. Ancak bu birlik geçiciydi ve gelecek yüzyıllarda devlet yönetimini ve dini kurumları bozacak ayrılıklara sebep olacaktı.
Müslüman Arap imparatorluklarının hızla yayılması nasıl gerçekleşmiştir?
Bizans ve Sasani imparatorluklarının, Müslüman Arap fetihlerine karşı savunmasız kalmasının nedenleri nelerdir?

Yeni Siyasi Yapı

Askeri genişlemeyi sağlayanların Dört Halife olduğu söylenebilir, peki İslamiyet'in yayılması gerçekten bu fetihlerle mi sağlanmıştı? Çok fazla oranda din değiştirme ve kültürel alışveriş kısa süren bu yönetim esnasında gerçekleşmedi; karmaşık siyasi kurumlar da bu dönemde oluşmadı. 661 ile 750 yılları arasında hüküm süren Emeviler döneminde İslam ve Arap kültürü gerçekten yayılmaya başladı. 750 ile 1258 yılları arasında yönetimi devralan Abbasiler devrinde ise bu kültürel değişiklikler yoğunlaştı ve benimsendi.
Cami avlusunda yer alan bir kubbe.
Saatli Kubbe, Şam Ulu Camii olarak da bilinen Emevi Camii, Şam, Suriye. Cami inşası 715, kubbe inşası ise 780 yılında tamamlanmıştır. Görsel Kaynağı: Wikipedia
Emeviler öncesinde, İslami yönetim belirli bir merkezden gerçekleştirilmiyordu. Ordular, siyasi bir yapının başında bulunan halife altında toplanmıştı ve halife, peygamber Hz. Muhammed'in dini ve siyasi varisi olarak görülüyordu. Önceki halifenin güçlü bir ordusu vardı ve karargahlar inşa ettirmişti, ancak çok yönlü bir idareye sahip değildi. Halife var olan yönetim ve kültürel yapıyı çoğunlukla olduğu şekliyle koruyor, vergi toplamak için ise valiler ve maliyet memurlarından yararlanıyordu.
Halifelik hanedanlık değildi, yani siyasi liderlik soydan gelmiyordu.1 Arap kabileleri bu dönemde lider seçerken, kabileci sistemlerini koruyorlardı.
Ancak böyle büyük bir imparatorluğu sürdürmek için daha sağlam yönetim yapıları gerekliydi ve Emeviler, Bizans ve Sasaniler gibi komşu imparatorlukların siyasi yapılarından etkilenerek yeni bir düzen oluşturmaya başladılar. Emeviler yönetimi altında, hanedanlık biçimini benimseyen ve merkezi olan bir İslami devlet yapısı ortaya çıktı.
Emeviler, başkenti Mekke'den Suriye'ye taşıdılar ve kabile geleneklerini, bir hükümdar tarafından kontrol edilen imparatorluk yönetim sistemiyle değiştirdiler. Yunanca, Farsça ve Kıptice dillerini kaldırıp yönetimin temel dilini Arapça yaparak İslami Arap kimliğini daha da pekiştirdiler. Arap olmayanların ikinci sınıf olduğu bir hiyerarşi ortaya çıktı. Emeviler İslami sikkeler bastırdı ve vezir adlı yöneticilerin başında bulunduğu daha küçük yapılardan oluşan çok yönlü bir bürokrasi kurdular.
Emeviler, din değiştirmeyi aktif olarak teşvik etmediler ve tebaanın çoğu gayrimüslim kaldı. Gayrimüslimler özel bir vergi ödemek zorunda olduğu için Emeviler siyasi genişlemeyi finanse edecek bir alan bulmuş oldu.
MS 750'de Emevi Halifeliği'nin batıda İspanya'dan doğuda Kuzey Hindistan'a uzanan, Kuzey Afrika, Güney Avrupa, Anadolu ve Arap Yarımadası'nı kapsayan toprakları.
MS 750'de Emevi İmparatorluğu topraklarının vardığı sınırlar. Görsel hakkı: Wikipedia.
Emevi yönetimi problemsiz bir şekilde başa geçmedi. Hulefa-i Raşidin Emevi geçişi çeşitli mücadelelerden sonra oldu. İslamın kendi liderlik anlayışı ve dini otorite konulu tartışmalar oluyordu. Bu ihtilaflar Sünnilik, Şiilik ve İbadilik gibi farklı İslami fraksiyonların oluşmasına neden oldu.
Sonunda Emeviler’i yozlaşmış ve gayrimeşru olarak gören, bazıları yeni liderlerin etrafında toplanan birçok oluşum meydana geldi. Bu yeni liderler, Hz. Muhammed'in soyu ve amcası Abbas üzerinden hak iddia ettiler. Emeviler'e karşı bir ayaklanma başlatarak Abbasiler'in başa geçmesini kolaylaştırdılar.
Abbasiler kendilerini Emeviler'den farklı bir yerde göstermek isteseler de çok ortak yönleri vardı. Abbasi yönetimi de merkezi idi ve hanedanlık şeklindeydi. Ancak daha kozmopolit bir merkezde yer alan Bağdat'ta daha kapsayıcı bir yönetim oluşturarak toplumsal hiyerarşiyi değiştirdiler. Pers kültürü Abbasiler'i gittikçe daha fazla etkilediği için Müslüman ve gayrimüslim Araplar arasındaki ayrım azaldı.
Ön tarafta altınla süslenmiş bir yapı, arkada ise uzun bir minare görünmekte.
Haznedarlık, Emevi Camii, Şam, Suriye. Cami inşası 715, kubbe inşası ise 780 yılında tamamlanmıştır. Görsel Kaynağı: Wikipedia
Abbasi yönetimi döneminde İslam kültür ve sanatı altın çağlarını yaşadı. Abbasiler İslam'ın altın çağını başlatmalarıyla ünlendiler. Ulema denilen din bilginleri daha işlevsel dini kurumlar geliştirdi, yargı görevlerini üstlendi ve hukuk sistemleri oluşturdular. Gerçekten inandığı için veya gayrimüslimlere uygulanan vergilerden kaçınma gibi farklı sebeplerle birçok insanın Müslüman olması da bu döneme rastlar. Sonuç olarak İslam kültürü, Abbasiler'in geniş topraklarına yayılmıştır.
Emevilerin siyasi yapısı hangi noktalarda Dört Halife yönetiminden farklıdır?
Abbasilerin toplumsal hiyerarşisinin Emevilerinkinden farkı nedir?

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.