Keşif sorularına cevaplar: genetik ve ekosistem biyolojik çeşitliliği

Önerilen cevapların nereden geldiğini merak ediyorsanız, bu dersteki videolara ve makalelere bakabilirsiniz.

1.     Birkaç cümleyle, soy içi üremenin neden bir türün hayatta kalması için tehdit oluşturabileceğini açıklayın.

Cevap: Tam bir cevap, soy içi üremenin çoğu zaman bir türün populasyon boyutu küçük ve tek mevcut eşler yakın akrabalar olduğunda ortaya çıkacağını belirtir. İki kişi ne kadar yakın akrabaysa, genetik oluşumları o kadar benzerdir. Onun için, kardeş veya kuzen gibi, yakın akrabaların genetik bilgileri, akraba olmayanlara göre daha benzerdir. Bu, biri zararlı bilgi olan bir alel taşıyorsa, akrabanın da bunu taşımasının olası olduğu anlamına gelir. Yakın akrabalar çiftleştiğinde, onların genetik benzerlikleri yavrularda zararlı genetik kombinasyonların görülmesi şansını artırır. Bu zararlı genetik kombinasyonlar yavruların hayatta kalma ve başarılı üreme olasılığını azaltır, böylece zaten küçük olan populasyonun hayatta kalmasını daha da tehdit eder. Bu fenomene soy içi üreme depresyonu denir. Soy içi üreme depresyonuyla ilgili daha fazla bilgi için, şu web sitesine bakabilirsiniz: http://evolution.berkeley.edu/evolibrary/article/conservation_03

2.    Bu derstek, videoları izledikten sonra, arkadaşınız bir tür için genetik dar boğaz yaratabilecek bir senaryo tanımlamanızı istiyor. Doğada meydana gelmiş, bilinen bir darboğaz örneğini eklemeyi unutmayın.

Cevap: Tam bir açıklama, bir türün populasyon boyutu geçmişte büyük ölçüde azalmış ve tür neredeyse yok olsaymış, türün "genetik darboğaz"dan geçmiş sayılacağından bahseder. Populasyon boyutu çok küçük olduğundan, soy içi üreme fazladır ve genetik varyasyon düşüktür. Any event – natural or caused by humans – that drastically reduces the number of individuals and therefor the genetic variation in a population or species can cause a bottleneck. Bu tür olaylara örnekler, bulaşıcı, öldürücü bir hastalığın yayılması; çevrede önemli bir değişim; (insanlar tarafından) aşırı avlanma olarak verilebilir.

Genetik darboğaza bilinen bir örnek, Amerikan bufalosu olarak da adlandırılan (Bison bison), Amerikan bizonu örneğidir. If you do a little research online or in the library, you will learn that bison once roamed North America in massive herds with an estimated total population of 30 to 60 million individuals. But as American settlers moved westward, bison were hunted so relentlessly that the species was near extinction in the late 1890s, with only 750 individuals estimated to remain. Populasyondaki bu ciddi azalma, bizonun genetik çeşitliliğinin çoğunun kaybolduğu anlamına geliyordu.