If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Hermann Hauser, "Gitar"

Metropolitan Sanat Müzesi küratörlerinden Jayson Kerr Dobney, Hermann Hauser’ın 1937 tarihli eseri Gitar ile bağlantılı olarak, savaş ve müzikten bahsediyor.

İspanyol modelleri ile büyük benzerlik taşıyan bu gitar, 1937 yılında Andrés Segovia'nın temel konser çalgısı olmuş ve Ramírez gitar ın yerini almıştır. Sanatçı bu gitarı 1962 yılına kadar çeşitli konserlerde ve kayıtlarda kullanmıştır. Hauser'in üst üste 12 yıl boyunca Segovia'ya çeşitli müzik enstrümanları getirdiği, ancak bu gitardan önceki çalgıların hiç birisinin ünlü virtüözü tatmin etmediği söylenir. İki-parçalı ön ve kenarlar Brezilya gül ağacıdır, iki parçalı üst ise ladindir.

Bu eseri daha detaylı incelemek isterseniz, şu adresi ziyaret ediniz: metmuseum.org.

Bir eğitmen misiniz? Burada konuyla ilgili bir ders planı bulunmaktadır. Metropolitan Sanat Müzesi’nden daha fazla eğitmen kaynağına ulaşmak için ‘Eğitmen Kaynağı Bulma’ bölümünü inceleyiniz.

.
Orijinal video Metropolitan Sanat Müzesi tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

Bu enstrümanı ilk gördüğümde onun oldukça basit olduğunu düşünmüştüm, ancak onun önemini, müzik tarihini nasıl değiştirdiğini duyunca kavradım. Bu gitar ve Andrés Segovia ikilisi ‘klasik gitar çalma’ kavramını ortaya çıkardı. Segovia, on dokuzuncu yüzyıl eserlerini, hatta on sekizinci yüzyıl aranjmanlarını da, klasik gitarla yeniden yorumladı. Eskiden bir oda müziği çalgısı olan gitarı, konser salonlarına getirdi. En önemli ses kayıtlarının birçoğunda bu gitarı kullandı. Gitarın imalatçısı Hermann Hauser Segovia ile 1925 yılı civarında tanıştı. Tanışmalarının üzerinden on iki-on üç yıl geçtikten sonra, Hauser bu gitarı Segovia’ya getirdi. Gitarın iç dizaynı inanılmazdı. Bu özel enstrümanın gerçek sanatsal önemi çıkardığı sesin güzelliğinde yatıyor. En pes notadan en tizine kadar tüm sesler çok temiz. Sesin kendine özgü bir yumuşaklığı var. Ancak bu yumuşaklık zayıflık manasına gelmiyor. Gitar sanki Segovia için özel yapılmış. Gitarda terinin bıraktığı beyaz tuz lekelerini görebilirsiniz; gitar sanki ona DNA’sından bağlıymış gibi. 1960’ların başında, bir kayıt esnasında mikrofon gitarın üstüne düştü. Segovia, o olaydan sonra gitarın sesini bir daha hiç beğenmedi. Yine de, gitarın en iyi zamanlarında yapılmış kayıtları dinleme şansımız var. Segovia’yı, gitar çalarken dinliyorum ve derin bir saygı duyuyorum ona. Segovia da, Hauser de Avrupa’nın karanlık bir döneminde yaşadılar. Hauser, Nazi Partisi’nin konuşlandığı Münih’te çalışıyordu. Birçok insan Hauser’in siyasal duruşunu sorguladı. Segovia ile Franco’nun çok karmaşık bir ilişkisi vardı. Kendisini Franco’dan daha uzak tutmadığı için eleştirilmişti Segovia. Böyle büyük bir eserin nasıl olup da bu kadar korkunç bir zaman ve çevreden çıkabildiği, hatta bir sanat biçiminin bunun içinden nasıl doğabildiği ve bir objenin kötülüğün nasıl ötesine geçebildiği soruları aklımı hep kurcalamıştır. Bu gitar ve yol açtığı her şey nasıl böyle bir zaman ve mekandan gelebilmiş şaşıyorum. Böylesine dönüşümcü bir parçaya hayranlığım ve yarattığı müziğe olan sevgim bir gerçek ama bu sorunun cevabını hala bulabilmiş değilim.