If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Gümüş Kaşık ve Çatal

Metropolitan Sanat Müzesi küratörlerinden Chris Lightfoot, İmparatorluk Roma'sından günümüze ulaşan Gümüş kaşık ve çatal dan (yaklaşık 3. yüzyıl) hareketle, antik dönemin lüks anlayışından bahsediyor.

Bu eseri daha detaylı incelemek isterseniz, şu adresi ziyaret ediniz: metmuseum.org

Bir eğitmen misiniz? Burada konuyla ilgili bir ders planı bulunmaktadır. Metropolitan Sanat Müzesi’nden daha fazla eğitmen kaynağına ulaşmak için ‘Eğitmen Kaynağı Bulma’ bölümünü inceleyiniz.

.
Orijinal video Metropolitan Sanat Müzesi tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

Roma dünyasını düşündüğümüzde aklımıza ilk olarak mimari yapılar ve heykeller geliyor ve tabi bir de Roma İmparatorluğunun inanılmaz görkemli kalıntıları. Ama doğrudan sizinle konuşan şeyler aslında küçük objelerdir. Bunlar onların günlük hayatta kullandıkları şeyler. Antik Yunanlılar içkili partileriyle meşhurdurlar ama Romalılar yemeklerden daha çok zevk alıyorlardı. İmparator Nero’nun örneğin tek görevi akşam yemeği davetleri için davetiye yazmak olan bir uşağı vardı. Bu kaşık çatal, çok güzel bir akşam yemeğinde kullanılmış olabilir. Ve birilerini etkilemek için tasarlandığı da çok belli. Aynı modern dünyada son model cep telefonuyla gezmek gibi. Ayrıca Romalılar için çok pratik bir icat. Bir masada oturup yemek yemiyorlardı, yemek yeme kanepeleri vardı. Bu yüzden tek elle kendilerini desteklemeleri gerekiyordu. Bu da yemek yemek için tek bir ellerinin serbest olduğu anlamına geliyor. Bir tarafı kaşık bir tarafı çatal olan bir alet büyük kolaylık olmalı. Çevirip istedikleri gibi kullanabiliyorlardır. Romalılar zenginlikleri ve güçleri yüzünden böyle temel olmayan şeylere sahip olabiliyorlardı. Malzemeler, aletler, süs eşyaları … Romalılar aslında Amerikalılarla çok fazla ortak yönü olan bir toplumdu. Romalıların dünyasını bugünkü dünya ile özdeşleştirmek bende bir yakınlık hissi oluşturuyor. Ne kadar istesem de antik zamanlara maalesef gidemem. Bu yüzden bende bu takılı kaldığım dünyayı onlarınkiyle özdeşleştiriyorum.