If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

"Slit Gong" (Atingting kon)

Met küratörü Eric Kjellgren, Vanuatu Ambrym Adası'ndaki Tin Mweleun halklarının  1960'ların ortasından sonlarına doğru Yarık Gong (Atingting kon) ile nasıl iletişim kurduğu üzerine konuşuyor.

Kuzey Vanuatu’da kullanılan yarık gonglar dünyadaki en büyük müzik enstrümanları arasında yer alır. En çok Ambrym adası, Malekula adası ve komşu adalarda bulunur ve önemli bir besin kaynağı olan ekmek ağacının gövdesinden yapılır. Her köyde, bir nevi gayrıresmi bir orkesta görevi gören gonglar, köylerde dans edilen yerde durur. Gong orkestraları kabul töreni, cenaze ve dans etkinlikleri gibi büyük toplumsal ve dini etkinliklerde çalınır. Müzisyenler gongu çalarken önünde durur ve yarık olan kısımdan, sopaya benzeyen tahta bir tokmakla vurur. Gong birlikte çalındığında, birçok farklı davulcunun dikkatli bir şekilde yaptığı uyumlu hareketlerle çok çeşitli ve karmaşık ritimler çıkarılabilir.

Bu çalışmaya bakabilirsiniz: metmuseum.org

Eğitimci misiniz? İşte size konuyla ilgili bir ders planı. Metropolitan Sanat Müzesi'nde yer alan başka kaynaklar için, eğitimciler için kaynakları ziyaret edin.. 

.
Orijinal video Metropolitan Sanat Müzesi tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

Slit Gong’un yanından, durup ona bir göz atmadan geçmem mümkün olmuyor. Bu eser Vanuatu’daki Ambrym Adası’na ait. . Bu eserde, aslında tüm dünya sanatlarında en çok rastlanan motif olan ‘insan yüzü’ betimlenmiştir, ama bu betimleme çok çarpıcı bir niteliğe sahip. Dik dik bakan iri gözleri, burnu ve ağzıyla… Ağız kısmı yüzün alt kısmında değil, hemen burnun altına yerleştirilmiş. Gongun önyüzünü yukarıdan aşağıya doğru kaplayan ince bir yarık vardır. Bu gong, bir bakıma, köyün kurucu atalarının bir görüntüsüdür. Aslında atalarının sadece görüntüsünün değil, gong çalındığı zaman ince yarıktan çıkan ses sayesinde ataların sesinin de bir yansımasıdır. Bu gonglar, ortadaki yarığın kenarlarına ahşap tokmaklarla vurularak çalınır ve derinden gelen, yankılanan ve gümbürdeyen sesiyle kendini uzak mesafelere bile duyurur. Bu gonglar hem çeşitli törenlerdeki dans ve şarkılara eşlik etmeye, hem de köyler arasında iletişim kurmaya yarayan araçlar olarak kullanılmıştır. Temelde Mors koduna benzeyen ve vuruşlar ile duraklamalardan ibaret olan bir sistemdi. Yani, eğer başka bir köyde yaşayanlara, “Beş gün sonra görüşelim, şefinize söyleyin bize borcu olan on domuz ile üç demet kulkası da getirsin”, demek istiyorsanız, bu anlama gelen özel bir kod gönderebiliyordunuz. Batı ülkelerinde yaşayan bazı insanlar için atalarına tapınmak çok olağandışı görünebilir. Ben ancak, bu eserin yapıldığı köye gidip onu yapan insanlarla görüşme fırsatını yakaladığımda, bu betimlemelerdeki ustalığı, zekayı ve güçlüğü anlayabildim. Bana anlattıklarına göre, idollerin gözlerinde gördüğümüz aslında sabah yıldızıdır. Bu, atalarının bir yandan bu dünyayla olan bağlantısını, insanların yaptıklarını gözetlediğini, ama bir yandan da kozmosun daha büyük olaylarıyla da bağlantılı olduğunu vurgulamaktadır. Aslında burada ifade edilen birçok konunun, kendi kültürümüzde de olduğunu fark ettim. Örneğin, toplumumuzun kurucu atalarına duyduğumuz saygı ile onları düzenli olarak ve hak ettikleri değerde anma geleneği…