If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Manzarada Avcılar

Met curator Elizabeth Cleland on starting over in Hunters in a Landscape, partly based on a woodcut by Jost Amman and woven anonymously by Flemish weavers, c. 1575–95.

This extremely rare hanging combines an exquisitely well-preserved palette with the distinctive long and narrow format of a wainscot tapestry. In a style referred to by Flemish weavers at the time as "English fashion," it was intended to hang between the cornice and the dado of a wood-paneled room. The tapestry is attributed on stylistic, iconographic and technical grounds to Flemish immigrant weavers who sought refuge from the religious tumult of the era by relocating to England, probably London. In excellent condition, it is a particularly engaging example of the output of this fascinating and only recently studied diaspora of weavers from Flanders. The tapestry is notable for its weavers' remarkable use of color in the construction of forms and effects of light and cast shadow. The idyllic landscape contrasts vistas of pastoral relaxation with a hunting scene, flanking a central moated building. 

View this work on metmuseum.org.

Are you an educator? Here's a related lesson plan. For additional educator resources from The Metropolitan Museum of Art, visit Find an Educator Resource.

.
Orijinal video Metropolitan Sanat Müzesi tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

Bu duvar halısı, 16. yüzyılda, bir ya da birkaç Flaman dokumacı tarafından dokunmuş. Dokumayı özel kılan, dokumacıların çalıştıkları farklı ortamdı. Büyük ihtimalle Londra’da olduklarını düşünüyoruz. Flanders’da çalışan dokumacıların bir çoğu, Dini baskı ve zulmün kurbanı olarak, Taşıyabildikleri her şeylerini alarak Flanders’ı terk etmek zorunda kaldılar. Flanders’da çok büyük atölyelerde çalışırlarken, yeni yurtlarında belki de sadece 1 ya da 2 dokuma tezgahıyla her şeye yeniden başlamak zorunda kaldılar. Londra’da, yerel İngiliz halkının beğeneceğini umdukları eserleri dokumaya başladılar. Bu dokuma yaklaşık 2 metre boyunda. Yün ve çok az ipek iplik kullanılarak dokunan eser, Basit ama sıcak bir köy manzarası içeriyor. Dokumacının çok becerikli olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin, evin etrafını sarana çalılıklar, renklerin noktalar ve kesik çizgiler halinde kullanılmasıyla elde edilmiş. Ya da bitki örtüsüne ait bu inanılmaz detaylar, Çalılıklar, yüksükotları, papatyalar. İngiliz folklorunda popüler ve kült bir figür olan yeşiller içindeki adam, adeta bitki örtüsünün bir uzantısı gibi görünüyor. Hikayenin içinde bazı mizah öğeleri bulmak da mümkün. Mesela, avcının silahını ateşlemesi ile huzuru bozulan bu balıkçının yüzündeki ve hareketlerindeki kızgınlık ifadesi. Sahne, bilinen tasarım öğeleri kullanılarak oluşturulmuş. Avcılar dönemin İngiliz işleme teknikleri ile, köşk, Kral Süleyman’ın Tapınağından esinlenerek dokunmuş. Bu dokuma, 16. yüzyıl dokumalarından beklenenler için adeta bir antitez. Sahne bilinen bir sanatçıya ait değil, dokumanın boyutları aynı döneme ait diğer eserlerin yanında oldukça küçük, kullanılan malzemeler ise çok mütevazi. Ancak, yaratıcılarının hayat ve sosyal faktörlerin üzerlerinde yarattıkları koşulları kabullenerek, bu muhteşem güzelliğe ve görkeme sahip sanat eserini ortaya çıkarmaları, gerçekten de unutulmaması gereken bir ayrıntı.