Ana içerik
Konu: MIT+K12 > Ünite 1
Ders 3: Fizik- Paraşütle Atlamanın Fiziği
- Görünmezlik Pelerinlerinin Fiziği
- Zıplamanın Bilimi
- Gemiler Nasıl Yüzer?
- Thomas Young'un Çift Yarık Deneyi
- Newton'un Prizma Deneyi
- Köprü Tasarımı ve Yıkımı, 1. Bölüm
- Köprü Tasarımı ve Yıkımı, 2. Bölüm
- Dengedeki Değişimler
- Marangoni Etkisi: Sabun Tahrikli Kayık Nasıl Yapılır?
- Pilin icadı
- Uçağa Etkiyen Kuvvetler
- Sıçrayan Damlalar: Superhidrofobik ve Superhidrofilik
- Kapalı Alanlarda Uçabilen Robotlar Hakkında Hızlandırılmış Kurs
- Isı Transferi
© 2024 Khan AcademyKullanım ŞartlarıGizlilik PolitikasıÇerez Politikası
Newton'un Prizma Deneyi
Beyaz ışık ne renktir? Bunu nasıl yapacağınızı öğrenmek ister misiniz? Orijinal video MIT+K12 tarafından hazırlanmıştır.
Tartışmaya katılmak ister misiniz?
Henüz gönderi yok.
Video açıklaması
Bu videoda, Newton’un 1671’de Kraliyet
Cemiyetine bir mektupla sunduğu prizma deneyinin bir bölümünü tekrar ederek,
beyaz ışık ve renkler üzerine konuşacağız. Deneye geçmeden önce size konu hakkında
biraz daha bilgi vermek istiyorum. Newton bu deneyi yaptığı sıralarda,
beyaz ışığın, ışığın bir rengi olduğuna, diğer renkleri de beyaz ışığı değiştirerek
elde edilebileceğine inanıyordu. Aynen, ekranda gördüğünüz kırmızı
plastiğin, beyaz ışığın rengini kırmızıya dönüştürdüğü gibi. Buna ek olarak, o zamanki bilim çevresinin,
ışığın ortam değiştirirken nasıl hareket ettiğine dair bilgisi de vardı. Örneğin iki ortam arasındaki düzlemsel
sınırda, sınırın iki tarafındaki açının sinüsünün
belirli maddeler için sabit olduğunu biliyorlardı. Bugün, bunun, Snell yasasının bir formu
olduğunu yani açıların sinüsleri arasındaki oranın,
maddelerin, ışığın içlerindeki yayılma hızına bağlı kırıcılık indislerinin
oranıyla ters orantılı olduğunu biliyoruz. Bu ifade, açı değiştiği takdirde, düzlemsel
sınırda neler olacağı konusunda tahminler yapmamızı kolaylaştırırken,
daha karmaşık şekillerle, mesela bir üçgensel prizmayla çalışmamıza da olanak veriyor. Bu geometri ve açıların ne olduğuyla alakalı
bir durum. Newton , teleskoplar için lensler tasarlarken
renk prizmasını incelemeye karar verdi. Bu renkler, beyaz ışığın, bir prizmadan
geçmesi sonucu ortaya çıkan renklerdi. Newton, beyaz ışığı prizmadan geçirdiğinde,
bir gökkuşağı göreceğini tahmin ediyordu. Bunu yaptığında, ışığın yayılma yönünde,
ortaya çıkan durumun, ışığın sabit sinüs oranına uyduğu durumdan daha farklı
olduğunu fark etti. Deneylerine devam etti. Spektrum ya da diğer adıyla tayftaki renkleri
tek tek ayrıştırıp farklı prizmalardan geçirdi ve spektrumdaki tüm renklerin, ışığın kendine özgü bir formu olduğunu ve farklı
prizmalardan geçerken farklı kırıcılık indislerine maruz kaldıklarını gördü. Bu durum, Newton’un, prizmaya giren beyaz
ışığın aslında beyaz değil de, tüm renklerin birleşiminden oluştuğu sonucuna
varmasını sağladı. Prizmanın yaptığı, onları değişen kırıcılık
indisine göre bir açıyla ayırmaktı. Bu, her ne kadar ilgi çekici bir çıkarım
olsa da, renkleri elde etmek için prizma kullandığımızdan
dolayı, nelerin olduğunu açıklamak için yeterli değildi. Bunun için, bu renkleri, beyaz ışıktan,
prizma kullanmadan elde edebileceğimiz bir deneye ihtiyacımız vardı
ve Newton, gönderdiği mektupta bu deneye de değiniyordu. Başlangıçtaki sisteme bir lens ekliyoruz. Lensin arkasındaki ekranda, daha önce gördüğümüz
spektrumun aynısını görüyoruz. Bu, lensin içinden geçen, bu da lensin üzerinden
bir nevi seken ışık. Ekranı lensten uzaklaştırmaya başladığımızda,
renklerin üst üste bindiklerini, bir noktada ise birleşip beyaz ışık haline geldiklerini
görüyoruz. Ekranı biraz daha uzaklaştırdığımızda,
spektrum, renklerin bir öncekine göre ters bir şekilde sıralanmış haliyle geri dönüyor. Ekranın yerini değiştirmemizin gözlemlediğimiz
ışığın renginin değişmesiyle alakalı bir etkisi yok. Değişen tek şey renklerin üst üste gelmesi. Aslına bakarsanız, beyaz ışığı görmek
için renklerin hepsine ihtiyacımız yok. Evdeki bilgisayar ya da televizyon ekranında
gördüğünüz beyaz ışık, kırmızı, yeşil ve mavinin birleşmesinden oluşmuştur. Bu deneyde ise spektrumdaki tüm renkleri
görüyoruz. Her şey anlaşıldı, öyle değil mi? Beyaz ışıkla başladık, renk spektrumunu
elde ettik ve bir lens kullanarak, spektrumu, beyaz ışık
haline getirdik. Işığın, sadece belirli bir noktada beyaz
ışık olarak birleştiğini, diğer noktalarda hala spektrumu gördüğümüzü fark etmişsinizdir. Peki, renkleri bir araya getirerek, başlangıçtaki
beyaz ışığı elde etmenin bir yolu var mı? Bu sorunun cevabı, evet ama durum zannettiğinizden
biraz daha karmaşık. Birçok kitap, orijinal prizmamızın yanına
ikinci bir prizmanın bu şekilde yerleştirildiği, bu sistemden bahseder. Bu, her ne kadar göze işe yarıyormuş gibi
görünse de, esasında beyaz ışık yayılacak zaman bulamadığı için beyaz görünüyor. Ve bu sisteme hassas bir aygıt yerleştirdiğinizde,
ikinci prizmadan çıkan rengin değiştiğini de görebilirsiniz. Hatta prizmayı biraz uzaklaştıracak olursanız,
buradaki ışığın renginin değiştiğini, çıplak gözle bile görebiliriz. Renk spektrumundan beyaz ışık elde etmek
için, Newton’un “Optik” isimli kitabında
da anlattığı ve birinci kitaptaki son deneyinde kullandığı metodu kullanmalısınız. Prizmamız olduğu gibi duruyor. Sonra, sisteme bir lens ekliyoruz. Bu uzaklığın, lensin odak uzaklığının
iki katı olmasını istiyoruz. Lensten biraz uzağa bir başka prizma daha
yerleştiriyoruz, bu uzaklık da, odak uzaklığının yaklaşık
olarak iki katı olmalı. Prizmayı düzelttiğimizde, beyaz ışığa
oldukça yakın bir ışık elde ediyoruz. Bu sistemi çok daha büyük odak uzaklığı
olan bir lensle, renklerin daha iyi ayrışmasını sağlamak
ve daha açık beyaz ışık elde etmek için de daha geniş bir alanda kurmalısınız
ama bu video için bu kadarı, şimdilik yeterli. İzlediğiniz için teşekkür ederim, umarım
ilginizi çeken bir video olmuştur. Newton’un optik deneyleri hakkında daha
fazla şey öğrenmek isterseniz, size iki tane online kaynak tavsiye etmek isterim. Birincisi, Newton’un Optik isimli kitabının
bir kopyasını da bulabileceğiniz, Gutenberg Projesi. İkincisi de, Newton’un yazdığı makalelerin
hemen hemen hepsini bulabileceğiniz Newton Projesi.