If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Gamma Dalgaları (1900)

Orijinal video NASA tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

Gamma ışınları, evrendeki en vahşi, en güçlü cisimler ve olaylar sonucunda ortaya çıkar. Evrenin çok uzaklarına kadar yolculuklarını sürdürürler. Ve bu yolculuklarını bazen dünyanın atmosferi tarafından emilerek sonlandırırlar. Bilim insanlarının, yükseklere çıkabilen balonlar ve roketler gamma ışın sensörlerini atmosferin üstüne taşıyana kadar, gamma ışınlarını tespit etme ve inceleme şansları yoktu. Bu ışınlar insanlar için ölümcüldür. Dünyada radyoaktif çürümeyle, nükleer patlamalarla ve hatta yıldırım ve şimşeklerle de gamma ışınları oluşur. Güneşteki taç küre atımı, yüklü parçacıklar ile birlikte gamma ışınları salar. Bu gamma ışınlarını takip etmek, bilim insanlarına dünyaya yaklaşan yüklü parçacıklar hakkında bilgi verir. Bu yüklü parçacıklar, elektirik ve iletişim ağlarında sorunlara yol açabilir. Elektromanyetik Radyasyon ışınlarının en güçlüsü olan gamma ışınları, canlı hücreleri öldürebilir Bu yüzden, doktorlar gamma ışınlarını kanser hücrelerini öldürmekte kullanabiliyor. Gamma ışınlarının dalgaboyu, elektromanyetik dalgaların arasında en kısa olanıdır. Sadece bir atomun çekirdeği kadar! Hatta o kadar kısa ki, ışınlar atomlar arasında güneş sistemindeki gezegenler kadar rahat gezinirler. Bu, gamma ışınlarını tespit etmeyi zorlaştırıyor. Genelde gamma ışını dedektörleri, sıkıca paketlenmiş Kristal blokları içerir. Işın buradan geçtiğinde kristaldaki elektronlarla çarpışır Dedektör, direkt olarak gamma ışınlarını tespit etmez. Ama bu çarpışmada oluşan yüklü parçacıkları tespit eder. Bilim insanları, marsın yüzeyini oluşturan elementleri tespit etmek için gamma ışınlarından faydalandılar. Kozmik ışınlara maruz kaldıklarında topraktaki ve kayalardaki kimyasal elementler, kendilerine özgü, tespit edilebilir miktarda gamma ışını yayarlar. Nasa’nın Mars Odyssey uydusundaki gamma spektrometresi bunları tespit eder. Ve görmüş olduğunuz hidrojen konsantrasyonu haritası gibi, haritalara döker. Gama ışınları, yıldızlardan, süpernovalardan, karadeliklerden ve pulsarlardan yayılır. Nasa’nın Fermi Gama teselkopu, samanyolunun 360 derecelik haritasını çıkarararak bu kaynakları görüntüledi. Yüksek enerjili gamma ışın patlamaları hergün olabilir. Bunlar çok kısa süre yanıp sönerler. Sonrra yok olup giderler. Bu video Vela Pulsar’ın rotasyonu sırasında her 89 saniyede bir gamma ışın patlamalarını göstermektedir Gamma ışın patlamaları çok enerjili ve parlaktırlar. Hatta büyük patlamadan sonraki en enerji yüklü ve parlak olay diyebiliriz. Ve bu patlamalar güneşin beklenen 10 milyar yıllık ömrü boyunca yayabileceinden daha fazla enerjiyi 10 saniyede yayarlar. Nasa’nın Swift uydusu bu 13 milyar ışık yılı uzaktaki bir yıldızın gamma ışın patlamasını kaydetti. Bu, Evren henüz 630 million yıl yaşındayken tespit edilebilmiş en uzak cisimlerin arasında. Daha güncel bir gamma ışın patlaması ise, kaydedilmiş en yüksek enerjiyi üretti. 9000 tipik supernova’nın enerjisine eşit bir enerji! Gamma ışınlarını incelemeye devam ettikçe, Astronomide çok önemli yeni bakış açıları kazandırabilecek, Tıpta yeni tedavi yöntemleri keşfedecek, uydularımız ve elektronik sistemlerimizi daha iyi koruyabileceğiz.