Ana içerik
11. Sınıf Biyoloji
Konu: 11. Sınıf Biyoloji > Ünite 1
Ders 4: Dolaşım Sistemi- Kalpteki Kan Akışı
- Kanın İçinde Ne Var?
- Alyuvarlar
- Kan Grupları
- Hemoglobin
- Kalp ile Tanışın!
- Vücudumuzdaki İki Dolaşım
- Lub Dub (Kalp Atışı)
- Kalbin Katmanları
- Atardamar ve Toplardamar Arasındaki Fark Nedir?
- Tüplerin İç Direnci
- Kalbimiz Neden Parçalanmaz?
- Lenf Sistemine Neden İhtiyacımız Var?
- Kalp Hastalıkları ve Kalp Krizi
- Kan Basıncı (Tansiyon) Nedir?
- Tansiyon Ölçerken Stetoskop Ne İşe Yarar?
- Hipertansiyon (Yüksek Tansiyon) Nedir?
- Kalp Yetmezliği Teşhisi
- Kalp Pili (Pacemaker)
- Lösemi Nedir?
- Bağışıklık Sisteminiz: Doğuştan Katil!
- Akyuvarlar Nasıl Hareket Eder?
- Öldürücü (Sitotoksik) T Hücreleri
- İmmün Cevap: Doğal ve Edinilmiş - Humoral ve Hücresel
- Tonsilit (Bademcik İltihabı)
- Çölyak Hastalığı Nedir?
© 2023 Khan AcademyKullanım ŞartlarıGizlilik PolitikasıÇerez Politikası
Kalp ile Tanışın!
Kalp vücudunuzun tam olarak neresinde bulunur ve ne yapar? Öğrenmek ister misiniz? Rishi, Khan Academy'de çalışan, bulaşıcı çocuk hastalıkları üzerine uzmanlaşmış bir doktordur. Orijinal video Rishi Desai tarafından hazırlanmıştır.
Tartışmaya katılmak ister misiniz?
- bence sağlık dersleri konuları daha fazla olmalı mesela aseptik uygulamalar gibi(5 oy)
- Toplardamarlar mavi olmadığı halde neden mavi deniyor?(1 oy)
Video açıklaması
Bu resmi bir yerde buldum ve gerçekten çok
seviyorum. Kalbin vücudumuzda tam olarak nerede bulunduğunu
çok net bir şekilde gösteriyor. Kalbin her iki taraftan kaburga kemikleriyle
çevrelenmiş olduğunu görüyorsunuz, değil mi? Aslında, henüz çizmedim ama size akciğerlerin
nerede olduğunu da göstermek istiyorum. Bu sağ akciğer ve bu taraftaki de sol akciğer. Burası kalbinizin bulunduğu yer: iki akciğerin
arası. Sağ ve solu bu kalbin sahibinin bakış açısıyla
söylüyorum. Yani bu onun solu ve sağı, bizim tam zıddımız. Kalp bu koruyucu çerçevede iki akciğerin
tam olarak arasında bulunur. Kaburga kemikleri bütün bu önemli organları
korumak için oradadır. Ve bunların aşağısında,
Çizeyim, bütün bunların altında çok çok önemli
bir kas vardır. İnsanlar bu kas hakkında pek konuşmazlar. Bu kas, jimnastik salonlarında insanların
genellikle üzerinde çalıştıkları kaslardan değildir. Bu kasa diyafram denir. Yani diyafram kasınız ve kaburga kemikleriniz
burayı çevreliyorlar, değil mi? Diyafram taban gibi işlev görürken, kaburga
kemikleriniz de bir çeşit tavanı ve bu boşluğun duvarlarını oluşturuyor. Buraya baktığınızda, akciğerlerinizi
ve kalbinizi göreceksiniz. Bütün bu boşluk sizin göğüs kafesiniz
olarak adlandırılır. Peki, kalp tam olarak ne yapar? Hadi küçük bir alan oluşturalım ve kalbin
yakınlaştırılmış haline bakalım. Burada sağ akciğerimiz ve diğer tarafta
da sol akciğerimiz var. Bütün bunların kaburgaların içinde olması
gerekir ama ben şimdi kaburgaları çizmeyeceğim çünkü kalbin kendisini görmeyi zorlaştırabilir. Kalbin tam olarak ne yaptığını düşünelim. Bunu yapmak için kendimizi küçük bir hücrenin
yerine koyalım. Bu hücrenin bakış açısından bakalım. Burada bir hücre olalım. Bu sizsiniz. Ve vücudun herhangi bir parçasında olduğunuzu
düşünebilirsiniz. Küçük bir ayak parmağı hücresi olduğunuzu
varsayalım. Göreviniz tabi ki yaşamak ve mutlu olmaktır.
Ve çok yakınınızda küçük bir kan damarınız var. Aslında vücudumuzdaki bütün hücrelerin
yakınlarında küçük kan damarları vardır. Ve bu ayak parmağı sadece hayatını kazanmaya
çalışıyor. Ayak parmağı hücrelerinin bazı şeylere ihtiyacı vardır, değil mi? Örneğin, oksijene ihtiyaçları vardır. Kolayca anlaşılsın diye beyazla yazacağım. Ayak parmağı hücrelerinin oksijene ve besine
ihtiyacı olur, öyle değil mi? Yani hücrelerin yaşamak ve mutlu olmak için
bazı şeylere ihtiyacı vardır. Ama aynı zamanda, hücreler atık da üretirler. Bir anlamda aynen bizim gibidirler, atıkları
da vardır. Ve bu atıklar her türlü şeyden olabilir. Aklımızda bulunması gereken atıklardan
birisi de karbondioksittir (CO2). Yani karbondioksit bu hücre için bir atıktır. Hücre atık üretiyor .
Şuan için kan akışı olmadığını varsayalım. Yani yakınlarında bir kan damarı bulunmasına
rağmen, akış olmuyor bu yüzden sadece “akış yok” yazacağım. Küçük hücre atık ürettiği için, bu
atık … Şimdi tam buraya küçük toplar çizelim. Bunlar burada birikmeye başlayacaklar
Çünkü kan akışı yok. Yani, ayak parmağı hücremiz resmen kendi atıkları
içinde yüzüyor. Peki, diğer taraftan hücremiz besin ve oksijen
alıyor mu? Hayır, bu iki şeyi de almıyor. Bu yüzden çok geçmeden, dakikalar içinde
diyebilirim, bizim ayak parmağı hücremiz “Böyle yaşamak olmaz olsun!”, diyecek. Üzücü.
Ve bu böyle devam ederse, ayak parmağı hücremiz ölebilir. O halde bir ayak parmağı hücresi neye ihtiyaç duyar veya bütün hücreler neye ihtiyaç duyar? Parmak hücresi, deri hücresi veya yaşayan
herhangi bir hücre kan akışına ihtiyaç duyar, öyle değil mi? Hücreler kanın kolay ve sorunsuz bir şekilde
akmasını ister. Ve akış olduğunda herşey daha farklı
olur. Akış olduğunda birdenbire bütün atık
maddeler kaldırılır ve götürülür. Birinin gelip çöpleri toplaması gibi... Böylece hiç çöp birikmez. Bu şekilde güzel bir akışınız olduğunda,
buna karşılık olarak oksijen ve besinler gönderilir. Yani bu malzemeler de hücreye iletilmiş
olur. Böylece aniden hücremiz çok çok çok mutlu
olacaktır ve iyi bir şekilde yaşamaya devam edecektir. Yani, eğer gerçekten vücudunuzdaki bütün
hücrelerin buradaki hücre gibi yaşamasını istiyorsanız, vücudunuzda cidden baştan
başa iyi bir kan akışı olmalı. Gerçekten ihtiyacınız olan şey, kanı
sürekli vücüda itecek ve geri çekecek bir şey. O halde, milyarlarca, milyarlarca hücre
söz konusu olduğunda, bunu yapmak için oldukça güçlü bir pompaya ihtiyacınız
olur, öyle değil mi? Vücuttan bütün kanı çekebilecek ve sonra
tekrar geri itebilecek bir şey... İşte bu kalbin olma sebebidir. Kalbin yaptığı şey de tam budur. Kalp inanılmaz bir pompadır, kanı iter
ve böylelikle iyi bir kan akışınız olur. Ve bunu, görevler bölümüne bir numaralı
görev olarak yazıyorum. Buradakiler kalbin görevleri... O halde, görevler ...
Birinci görev kan akışı olacak. Sistemik akış yazacağım. Sistemik akış. Sistemik demekle bütün vücudu kastediyorum. Bu kelimeyi söylediğimde anlayın ki bütün
vücuttan bahsediyorum. Vücuttaki bütün hücreler. bunun tam olarak nasıl olduğunu bu resim
üzerinde görebilirsiniz. Burada dev bir damarınız var, bu bir damar
bir atardamarınız var. Bu bir atardamar. Ve kan aslında atardamar boyunca gidiyor,
bu yöne doğru. Ve sonra bu iki damara geliyor. Yukarıda olana üst ana toplardamar deniyor. Bu damarın adı. Ve burada, aşağıdakine de.. Siz onu göremiyorsunuz çünkü o kalbin
diğer tarafında, ama bir başka damar daha var ve ona da alt ana toplardamar deniyor. Ve bu iki damar, bu da bir damardır, ikisi
bütün vücuttaki kanı kalbin içine çekiyorlar. Daha sonra, kalp bu kanı tekrar geri pompalamaya
hazır olduğunda, kan bu atardamara gidiyor. Bu atardamarın ismi aort. Aort ismini mutlaka duymuşsunuzdur, insanların
hakkında konuştuğu atardamar bu. Fakat bu kalbin tek görevi değildir. Kalbin ikinci görevi de
aslında yine bu resme bakınca görebilirsiniz pulmoner akış olarak adlandırılır. Pulmoner akım. Yani bu ne demek oluyor? Hücrelerin oksijen istediğini biliyoruz,
değil mi? Bunu öğrendik. Ve bir sürü karbondioksit atığı var. Kan dolaşımını sağlamak gerekiyor. Fakat, eğer bu karbondioksitten kurtulamaz
veya yeni oksijen getiremezseniz, hücre yine çok mutlu olamayacaktır. Demek istediğim, kan akışınız olur, ama
bir noktada hücrenin oksijene de ihtiyacı olacaktır. Ve bu karbondioksitten kurtulmak isteyecektir. İşte tam bu noktada akciğerler devreye
giriyor. kalp, aorta kanı göndermeden, ve vücuda kanı
geri dağıtmadan önce kanı akciğerlere gönderir. Böylece kan sol ve sağ akciğere gelmiş
olur. Sonra kan sağ akciğerden ve sol akciğerden
geri gelerek tekrar kalbe gönderilir. Sonra aort boyunca sıkıştırılır. Yani burada ekstra küçük bir adım var. Kan akciğerlere gider ve oradan geri gelir. Pulmoner akım budur. Son olarak, bu resme baktığınızda, fark
etmişsinizdir burada, tüm kalp üzerinde bir çeşit kıvrımlı küçük kan damarları
vardır. Bunlar tam olarak nedir? Demek istediğim, hem kırmızı olanları
var hem de mavi olanları var. Mavi olanlar toplardamarlar, kırmızı olanlar
da atardamarlardır. Yalnız bunlar sistemik akışın mı, pulmoner
akışın mı, yoksa başka bir şeyin mi parçalarıdır? Bu damarların hepsi koroner damarlar olarak
adlandırılır. Özellikle, koroner atardamar veya koroner
toplardamar hakkında bir şeyler duymuş olabilirsiniz, bunların hepsine birlikte
koroner kan damarları diyebilirsiniz. Buraya kan kelimesini ekleyeceğim. Bu koroner kan damarları aslında kalp kaslarına
hizmet ediyorlar. Demek istediğim kalp kasının binlerce, binlerce, hatta
on binlerce hücreden oluştuğunu ve bu hücrelerinde aynı bizim çizdiğimiz küçük ayak
parmağı hücremiz gibi oksijene ve besinlere ihtiyaçları olduğunu ve bu hücrelerin
de atıklarının oluştuğunu hatırlayalım. Yani, bu hücreler de ihtiyaçlarını karşılayacak
kan damarlarına ihtiyaç duyarlar. Koroner kan damarlarının görevi de budur. Bunlar tam anlamıyla kalbe giden ve ona hizmet
eden kan damarlarıdır. Şimdi bu kan damarları kalp kaslarına ve
kalp hücrelerine hizmet ediyorlarsa, bunların sistemik akışa mı, yoksa pulmoner akışa
mı girdiklerini bir düşünün. Eğer asıl görev hücrelerin ihtiyaçlarına
hizmet etmekse, o zaman koroner damarlar sistemik akış kategorisine giriyorlar.