If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Endositoz, Fagositoz ve Pinositoz

Toplu olarak taşıma: Endositoz, Fagositoz ve Pinositoz.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

Diğer videolarda, küçük moleküllerin ve iyonların hücre zarından, aktif, pasif ya da kolaylaştırılmış olabilen farklı taşınma yollarıyla geçtiğinden bahsetmiştik. Bu videoda da, bu işlemi büyük moleküller için nasıl gerçekleştirebileceğimizden bahsedeceğiz. Yani bu videoda, “yığın taşıma”ya odaklanacağız. Bunu yazalım: yığın taşıma. Buradaki çizim ilk örneğimizi oluşturuyor. Burada mor ile çizilmiş hücre zarının, yeşil ile çizilmiş büyük bir molekülü ki bu bakteri ya da başka bir şey olabilir, yuttuğunu görüyoruz. Şunu daha açıkça yazalım. Burası hücrenin içi. Burası ise hücre dışı. Şimdilik bu yeşil şeyi bir bakteri olarak düşünelim. Burada gördüğünüz gibi, hücre zarının bir kısmı, bu yeşil bakteriyi sarıyor. Daha sonra tamamen sarmalıyor ve zarın bu sarmalayan kısmı, hücre zarının tamamından ayrılıyor. Artık bu bakteri hücre zarı ile sarmalanmış halde ve hücre içinde bulunuyor. İşte bu işleme, yani hücrelerin büyük molekülleri bu şekilde yutmasına, yutması işlemine “fagositoz” diyoruz. Evet, bunu da yazalım: “fagositoz”. Fagositoz kelimesinin kökenini inceleyecek olursak, “fago”, Yunancada “yemek yemek” anlamına geliyor. Yani kelime etimolojik olarak da, hücrelerin bir şeyler yemesi anlamına geliyor. Hücre içine alınan ve zarla çevrelenmiş bu bakteriyi hücrenin yemeği olarak düşünebilirsiniz. Birçok durumda bu yemek, lizozoma taşınır ve lizozomda işlenir ve sindirilir. Bu hücre zarı ile sarmalanmış bölüme “yiyecek kofulu” diyoruz. Şimdi bu aşağı tarafta çizilmiş senaryo ise ilkine benzer fakat farklı bir senaryodur. Burada pembe ile çizilmiş, çift katmanlı bir fosfolipit tabakadan oluşan hücre zarının bir kısmını görüyoruz. Çift katmanlı fosfolipit tabakası olduğunu vurgulamak için iki çizgi ile çizilmiş. Bu zar, büyük bir parçacığı ya da bir bakteriyi yutmak yerine biraz sıvı yutuyor. Burada da gördüğümüz gibi, sıvının bir kısmını sarmaya başlıyor. Gittikçe bu sıvıyı daha da sarmalıyor. Ve zardan tamamen ayrılarak sarmalanan sıvı hücre içine alınıyor. Tabii ben burada her şeyi iki boyutlu çiziyorum ancak gerçekte bunların hepsi üç boyutlu olarak gerçekleşiyor. Yani aslında burada daire olarak çizilen kısım bir küre. Bu hücre zarından ayrılıp hücre içine alınan bu kısım da “vezikül” olarak isimlendiriliyor. Tabii bu isimler, hücre içine alınan ve zarla kaplı olan bölümler için genel olarak verilmiş isimler. Hücrenin, sıvıyı ve sıvı içindeki maddeleri içtiği bu işleme de “pinositoz” diyoruz. Evet, bunu da yazalım: pinositoz. Bu kelimeyi de köken olarak incelersek pino” Yunancada “içmek” anlamına geliyor. Kelimelerin etimolojik kökenlerine her zaman ilgi duymuşumdur. Dilbilimci değilim fakat aşina olduğum dillerde de “pina” kelimesinin içmek anlamına gelmesi beni büyülemiştir. Bunun gibi dil bilimsel bağlantıları görmek her zaman beni heyecanlandırmıştır. Özetle, hücrenin sıvı içtiği fakat aynı zamanda sıvının içindeki başka birçok şeyi de içine aldığı bu işleme “pinositoz” diyoruz. Buna da fagositoz demiştik yani hücrenin yemek yemesi anlamına geliyordu. Bunlar gibi hücrenin yutma, yani içine alma işlemini gerçekleştirdiği durumlara genel olarak “endositoz” deniyor. Bunu da yazalım: “endositoz” Aslına bakarsanız, fagositoz ve pinositoz da, endositozun özel birer çeşididir. Pekala bunu anladık, bu gibi durumlar mikroskop altında da gözlemlenebilir, fakat bunlar tam olarak nasıl gerçekleşir? Yani hücre zarı tam olarak nasıl bir şeyi sarmalar ve tamamen sarmaladıktan sonra da zarın tamamından ayrılır?” diye düşünebilirsiniz. Diğer bir çok videoda da söylediğim gibi, bunlarla ilgili pek çok şey biliyoruz fakat bu mekanizmalar henüz tam olarak anlaşılmış değiller. Hücre iskeletinin, bu mekanizmaya bir şekilde dahil olması gerektiğine dair bazı görüşler var. Örneğin, hücre iskeletinin bir şekilde bu vezikülün ya da yiyecek kofulunun hareket etmesi için yer ayırması gerekir. Ya da belki hücre iskeleti, hücre zarının bu molekülleri sarmalamasına yardım ediyordur. İşte bunların tamamı halihazırda üzerinde çalışılan araştırma alanları. Endositoz tam olarak nasıl meydana geliyor? Bir hücre, neyi tüketeceğini tam olarak nasıl biliyor? Ve hücre zarı nasıl bunu gerçekleştirecek şekilde davranıyor? İşte bunların tamamı hala cevap aranan sorular..