If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Sonradan Kazanılan (Öğrenilmiş) Davranışlar

Alışkanlık, basımlama, şartlı koşullanma ve bilişsel öğrenme hakkında bilgi edinelim.

Önemli noktalar

  • Alışkanlık, bir hayvanın tekrarlanan bir uyarıcıya yanıt vermeyi kademe kademe bıraktığı basit bir öğrenilmiş davranıştır.
  • Damgalama, yavrularda kısa bir dönem boyunca gerçekleşen özelleşmiş öğrenim biçimidir - ördeklerin annelerini damgalamaları gibi.
  • Klasik koşullanmada yeni bir uyarıcı, kendisinin önceden tanımlanmış uyaranlarla tekrar tekrar eşleştirilmesi yoluyla halihazırda var olan bir yanıtla bağdaştırılır.
  • Edimsel koşullanmada bir hayvan, bir davranışın ardından aldığı ödül veya ceza yoluyla o davranışı daha sık ya da seyrek gerçekleştirmeyi öğrenir.
  • Bazı hayvanlar, özellikle primatlar, daha karmaşık öğrenim biçimlerine sahiptirler, problem çözme ve zihinsel harita inşası gibi.

Giriş

Eğer bir köpek sahibiyseniz - ya da köpek sahibi bir arkadaşınız varsa - köpeklerin oturma, yalvarma, yuvarlanma ve ölü taklidi yapma gibi davranışlar konusunda eğitilebileceğini biliyorsunuzdur. Tüm bunlar öğrenilmiş davranış örnekleridir ve köpekler kayda değer öğrenim yetisine sahip olabilmektedir. Bazı tahminlere göre çok akıllı bir köpek, iki buçuk yaşındaki bir insanla eşit düzeyde bilişsel yeteneklere sahiptir!1
Öğrenilmiş davranış, genel olarak, bir organizmanın tecrübesi sonucu geliştirdiği bir davranıştır. Öğrenilmiş davranışlar, genetik olarak kodlanmış ve herhangi bir geçmiş tecrübe veya eğitim olmaksızın gerçekleştirilebilen, doğuştan gelen davranışlarla karşıtlık gösterir. Mesela zebra ispinozları şakımayı öğrenmeye genetik olarak programlanmıştır, fakat şakıma biçimleri babalarından duydukları seslere bağlıdır.
Bu yazıda, hayvanlarda öğrenilmiş davranışların bazı örneklerine göz atacağız. Alışkanlık ve damgalama gibi basit olanlarla başlayıp, sonrasında edimsel koşullanma ve bilişsel öğrenim gibi daha karmaşık durumlara doğru ilerleyeceğiz.

Basit öğrenilmiş davranışlar

Öğrenilmiş davranışlar, doğuştan gelen bileşen veya destekleyenleri olsa da, özgün bir organizmanın çevredeki değişimlere uyum sağlamasına imkan verir. Öğrenilmiş davranışlar geçmiş tecrübeler tarafından değişime uğratılabilir; basit öğrenilmiş davranış örnekleri alışkanlık ve damgalamayı içerir.

Alışkanlık

Alışkanlık, bir hayvanın bir uyarıcı veya işarete tekrar tekrar maruz kaldığı bir dönemin ardından onlara yanıt vermeyi bıraktığı basit bir öğrenme biçimidir. Bu bir ilişkisel olmayan öğrenme çeşididir, yani uyarıcı herhangi bir ödül ya da cezayla ilişkilendirilmez.
Mesela çayır köpekleri bir avcı tehdidiyle karşı karşıya kaldıklarında tipik olarak bir uyarı çığlığı atarlar. Büyük ve potansiyel olarak aç bir hayvanın varlığını belirten bu uyarı çığlığını, ilk başta insan adımlarını duyduklarında da atarlar.
Görsel hakları: Black-tailed prairie dogs, Mathae, CC BY-SA 3,0
Ancak çayır köpekleri, bu sesi başlarına kötü bir şey gelmeden tekrar tekrar duydukça, insanların ayak seslerine kademe kademe alışırlar. Neticede ayak seslerine yanıt olarak uyarı çığlığını atmayı bırakırlar. Bu örnekte alışkanlık, insanların ayak seslerine özgüdür, zira hayvanlar diğer potansiyel avcılara yanıt vermeye devam ederler.

Damgalama

Damgalama, ördekler ve kazlar gibi bazı hayvanların gelişimlerinde belirli bir yaş veya yaşam evresinde meydana gelen basit ve son derece özgül bir öğrenme çeşididir. Ördek yavruları yumurtadan çıktıklarında gördükleri ilk erişkin hayvanı, ki çoğunlukla anneleridir, damgalarlar. Bir ördek yavrusu annesini damgaladıktan sonra, annesinin görünüşü onda hayatta kalmaya yönelik davranışları tetikleyen bir işaret görevi görür, annesini takip ve taklit etmek gibi.
Görsel hakları: Behavioral biology: Figure 6, OpenStax College, Biology, CC BY 4,0
Peki bunun, ördek yavrusunu dişi bir ördeği takip etmeye kodlayan, doğuştan gelen bir davranış olmadığını nasıl biliyoruz? Buradan hareketle, damgalamanın tecrübeyle koşullanan bir öğrenme süreci olduğunu nasıl biliyoruz? Eğer yeni doğmuş ördekler ve kazlar annelerinden önce bir insanı görürse, o insanı damgalayacak ve tıpkı annelerini izleyecekleri gibi onu takip edeceklerdir.
Damgalamanın iyi bir amaç doğrultusunda kullanımının ilginç bir örneği, türün civcivlerini koruma altında yetiştirerek nesli tehlikede olan boğmacaları iyileştirme çabalarında görülür. Biyologlar yavrularla ilgilenirken tam takım bir boğmaca kostümü giyer, bu sayede insanlar yerine kostümün parçası olan kukla kuşları damgalamalarını sağlarlar. Neticede ise hafif bir uçak kullanarak kuşlara göç etmeyi öğretir, onları doğaya salmak için hazırlarlar.2,3
Görsel hakları: sol, Costumed human, Steve Hillebrand/USFWS, CC BY 2,0; sağ, Whooping crane ultralight migration, USFWS, CC BY 2,0

Koşullanmış davranışlar

Koşullanmış davranışlar, ilişkisel öğrenmenin sonucudur ve iki biçime ayrılırlar: Klasik koşullanma ve edimsel koşullanma.

Klasik koşullanma

Klasik koşullanmada, herhangi bir uyarıcıyla ilişkilendirilmiş bir yanıt, geçmiş bir bağı bulunmayan ikinci bir uyarıcıyla ilişkilendirilir. Klasik koşullanmanın en meşhur örneği İvan Pavlov'un köpekleri ağızlarını zil sesi duyduklarında sulandırmaları için - ki bu onlar için önceden yemekle ilişkili bir yanıttır - koşullandırdığı deneylerinde görülür.
Pavlov'un gözlemlediği, ve sizin de fark etmiş olabileceğiniz, gibi, herhangi bir yemek kokusu veya görüntüsüne yanıt olarak köpeklerin salyaları akar ya da ağızları sulanır. Bu köpeklerin doğuştan, öğrenmeye ihtiyaç duymaksızın yaptığı bir şeydir. Klasik koşullanma dilinde, bu halihazırda var olan uyarıcı-yanıt çifti, yemek kokusu veya görüntüsü gibi bir koşulsuz bir uyarıcı ve ağzın sulanması gibi bir koşulsuz bir yanıta ayrılabilir.
Görsel hakları: Behavioral biology: Figure 7, OpenStax College, Biology, CC BY 4,0
Pavlov'un deneylerinde, bir köpeğe yemek verildiği zaman koşulsuz uyarıcının yanında başka bir uyarıcı da temin edilmişti. Daha spesifik olursak, köpeğin her yemek alışında bir çan çalınmıştı. Bu çanın çalınışının yemekle birleşimi koşullandırıcı uyarıcıya örnektir - koşulsuz uyarıcıyla paralel olarak iletilen yeni bir uyarıcı.
Görsel hakları: Behavioral biology: Figure 7, OpenStax College, Biology, CC BY 4,0
Zaman içinde, köpekler çanın çalınışını yemekle ilişkilendirmeyi ve ağızlarının suyunu akıtarak yanıt vermeyi öğrenmişlerdi. Neticede çanın çalınmasına, koşulsuz uyarıcı olan yemek ortada olmasa bile ağızlarını sulandırarak yanıt verir olmuşlardı. Bu yeni, yapay uyarıcı-yanıt çifti bir çanın çalması gibi bir koşullu uyarıcı ve ağzın sulanması gibi bir koşullu yanıttan oluşmakta.
Görsel hakları: Behavioral biology: Figure 7, OpenStax College, Biology, CC BY 4,0
Peki yemeğe yanıt olarak ağzın sulanmasından oluşan bu koşulsuz yanıt, çana yanıt olarak ağzın sulanmasından oluşan koşullu yanıtla tıpatıp aynı mı? Aslında hayır. Pavlov koşullandırılmış köpeklerdeki salyanın aslında yapı olarak koşullandırılmamış köpeklerin salyasından ayrı olduğunu keşfetmiştir.

Edimsel Koşullanma

Edimsel koşullanma, var olan bir uyarıcı-yanıt çiftine gerek duymaması açısından klasik koşullanmadan biraz farklıdır. Onun yerine, organizma ne zaman bir davranış sergilese - ya da bir davranışı gerçekleştirmenin orta basamağında - kendisine bir ödül ya da ceza verilir. İlk başta, organizma davranışı - örn. bir kola basmak - tamamen şans eseri gerçekleştirebilir. Pekiştirme yoluyla, organizma davranışı daha sık ya da seyrek gerçekleştirmeye teşvik edilir.
Edimsel koşullanmanın önde gelen araştırmacılarından ilki, alttaki resimde göreceğiniz Skinner kutusunun mucidi, psikolog B. F. Skinner'dı. Skinner fareleri, bastıklarında kendilerine yiyecek dağıtan bir kol içeren kutulara koymuştu. Fareler önceleri kola birkaç kez kazara basmış, sonrasında kola basmayı yiyeceğe ulaşmakla ilişkilendirmeye başlar olmuşlardı. Zamanla, fareler yiyeceği almak için kola basmayı sıklaştırmışlardı.
Görselin uyarlandığı kaynak: Skinner box, Andreas1, CC BY-SA 3,0; uyarlanmış görsel CC BY-SA 3,0 lisanslıdır.
Skinner'ın tüm deneyleri hoş atıştırmalıklar içermiyordu. Kutunun dibi, farelere ceza olarak elektrik şoku verebilecek metal bir ızgaradan oluşuyordu. Fare belli bir davranışı her sergilediğinde elektrik şoku yemeye başlayınca, o davranışı yapmayı bırakmayı çabucak öğrendi. Bu örneklerin gösterdiği gibi, edimsel koşullanmada, hem pozitif hem de negatif desteklemeler bir organizmanın davranışlarını şekillendirmede kullanılabilir. Ah! Zavallı fareler!
Edimsel koşullanma, hayvan eğitiminin büyük kısmının temelidir. Örneğin köpeğiniz her oturduğunda, yuvarlandığında veya havlamaktan sakındığında ona bir bisküvi verebilir veya "Aferin!" diyebilirsiniz. Öte yandan, inekler elektrikli çitlerle çevrelenmiş bir alandayken çitlere sürtünmemeyi çabucak öğreneceklerdir.
Bu örneklerin resmettiği üzere, pekiştirme yoluyla sağlanan edimsel koşullanma, hayvanların doğalarınca sergilemeyeceği davranışlar göstermelerine veya normalde repertuarlarının parçası olan davranışlardan kaçınmalarına neden olabilir.

Öğrenme ve Biliş

İnsanlar, diğer primatlar ve primat olmayan bazı hayvanlar klasik ve edimsel koşullanma başlıklarına uymayan, gelişmiş öğrenme yeteneğine sahiptir. Gelin, insan olmayan hayvanlarda problem çözme ve karmaşık mekansal öğrenmenin birkaç örneğini inceleyelim.

Şempanzelerde Problem Çözme

Alman bilim insanı Wolfgang Köhler şempanzelerde problem çözümünün ilk çalışmalarından birkaçını gerçekleştirmiştir. Şempanzelerin soyut düşünce yeteneğine sahip olduklarını ve bir bulmacanın muhtemel çözümlerini düşünüp, çözümün sonucunu, çözümü uygulamadan öngörebildiklerini keşfetmiştir.
Örneğin, bir deneyinde, Köhler şempanzelerin kafesine, erişemeyecekleri kadar yükseğe, bir muz asmıştı. Kafes zeminine ayrıca birçok kutu rastgele yerleştirilmişti. Bu ikilemle karşılaşınca, bazı şempanzeler - birkaç hatalı başlangıç ve biraz hüsran sonrası - kutuları üst üste dizmiş, kutuların üstüne çıkmış ve muzu almışlardı. Bu davranış, kutuları üst üste dizmenin sonuçlarını eylemi gerçekleştirmeden gözlerinde canlandırabildiklerini öne sürer.5

Farelerde Mekansal Öğrenme

Basit ilişkilendirmenin ötesine uzanan öğrenme biçimi primatlarla sınırlı değildir. Örneğin, 1920lerde gerçekleştirilen labirent koşusu deneyleri - labirent aşağıda mevcut -, farelerin karmaşık mekansal öğrenme yeteneğine sahip olduğunu göstermiştir.6,7
Görselin uyarlandığı kaynak: Behavioral biology: Figure 9, OpenStax College, Biology, CC BY 4,0; orijinal yayın Blodgett6, tekrar üretim Tolman7
Bu deneylerde fareler üç gruba ayrılmıştır:
  • I. Grup: Fareler labirentin sonundaki yiyeceğe birinci günden ulaştılar.
  • II. Grup: Fareler altı gün art arda labirentin sonunda yiyecek olmaksızın labirente kondular.
  • III. Grup: Fareler üç gün art arda labirentin sonunda yiyecek olmaksızın labirente kondular.
Şaşırtmayan şekilde, yiyecek ödülleri birinci günden verilen farelerin, ödülleri ilk başta verilmeyen farelere göre daha hızlı öğrendikleri - labirentin sonuna varmaya çalışırken yaptıkları hataların sayısında daha hızlı bir düşüş olduğu - ortaya çıkmıştır. Fakat daha da çarpıcı olanı, II. ve III. gruplardaki farelere yiyecek verildikten sonra olanlardır.
Görselin uyarlandığı kaynak: Behavioral biology: Figure 9 OpenStax College, Biology, CC BY 4,0; orijinal yayın Blodgett8, tekrar üretim Tolman9
Her iki grupta da, kendilerine yiyecek verilmesi sonrası, fareler hata sayılarında keskin bir düşüş gerçekleştirmiş, neredeyse I. grubu yakalamışlardır. Bu kalıp II. ve III. gruplardaki farelerin gerçekte verimli bir şekilde öğrenerek zihinsel bir harita inşa ediyor olduklarını öne sürmüştür. Sadece yiyecekleri ortaya çıkana kadar öğrendiklerini göstermek için pek sebepleri olmamıştı!
Bu sonuçlar farelerin doğrudan bir ödül olmaksızın da, diğer bir deyişle pekiştirme eksikliğinde de, karmaşık mekânsal öğrenme yeteneğine sahip olduklarını göstermiştir. Sonraki deneyler farelerin sadece koşullu bir dizi dönüşü öğrenmektense zihinlerinde labirentin bir temsilini - bilişsel bir haritasını - yaptıklarını doğrulamıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.