If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

İstilacı Türler

Bir türün istilacı olmasının sebepleri nelerdir? İstilacı türler ekolojik komünitelere nasıl zarar verir?

Önemli noktalar

  • İstilacı türler o alanın doğal türleri arasına sonradan girer ve yeni girdikleri alanlarda zararlı olabilirler veya zararlıdırlar.1
  • İstilacı türler kaynak kullanımı veya habitat (doğal ortam) için yerli türlerle rekabet edip onlara üstün gelebilirler, böylece komünitenin yapısını değiştirirler ve komüniteyi yok oluşa doğru götürebilirler.
  • Örneğin çim sazanı olarak bilinen bir balık türü, bir habitattaki balıklar ve balıkçılık için tehlike oluşturabilir.

Giriş

Aşağıdaki fotoğrafa bir göz atın. Hava güzel ve etraf sakin, siz de arabanızı sürüyorsunuz. Ancak o da ne? Ağaçlar sankibir şeyle kaplanmışlar . Fotoğrafa daha yakından bakarsanız neredeyse tüm bölgenin kalın, yeşil bir örtü ile kaplandığını göreceksiniz. Bu örtü aslında kudzu denilen istilacı bir bitki türüdür.
Tennessee'de bir tepe yamacı, kudzu sarmaşığı (Japon sarmaşığı) ile kaplanmış, Sarmaşık ağaçları, çalıları ve yeri kaplamış.
Görsel hakları: Kudzu Katie Ashdown, CC BY 2,0
Kudzu, bol kaynakların ve az avcının olduğu yeni bir ekosisteme yeni bir tür girdiği zaman neler olacağına ait uç bir örnektir. Kudzu Amerika Birleşik Devletleri'ne 1800'lü yılların sonlarında süs bitkisi olarak girmiş, 1900'lerin başlarında ABD'nin güneyinde erozyona karşı çok yoğun olarak dikilmiştir. Bu bitkiyi dikenler, bitkinin kısa zamanda tüm alanı kaplayacağını bilmiyorlardı. Bitki günde neredeyse 30 santimetre kadar uzuyor, sarmaşık gövdesiyle yeri, ağaçları, çalıları, hatta evleri ve eski arabaları çepeçevre sarıyordu.2
Kudzu gibi istilaci türler capcanlı —ve korkutucu!— olurlar, insanların sebep oldukları da dahil ekolojik değişikliklerin komüniteyi ve ekosistemleri nasıl değiştirdiklerine örnektirler. Bu yazıda detaylı olarak istilacı türlerin ne olduğuna ve ekosistemleri nasıl bozduklarına bakacağız (genellikle doğal türlerin sayısını azaltarak ve komünitenin tüm yapısını değiştirerek).

İstilacı tür nedir?

İstilacı tür, bir alanın doğal türleri dışında olan yani dışarıdan gelen, ve geldiği yeni alanda zararlı olabilecek —veya zaten zararlı olmuş— türdür.1 Aşağıda istilacı türlerin birkaç örneği görülmektedir. İster bir orman yürüyüşünde, ister bir tekne gezintisinde olsun, hatta şehirde caddede yürürken bile istilacı türlerle karşılaşma şansınız vardır.
Sol üstteki resimde uzun ince ve mor renkli hevhulma bitkisi görülmektedir. Üst ortadaki resimde bir yığın küçük zebra midyesi bir gölde insan yapımı bir nesneye tutunmuşlar. Sağ üstteki fotoğraf sarı çiçekli bir gür bitki olan akdikene aittir. Sol allttaki fotoğrafta beyaz çiçekleri olan küçük bir bitki, yani sarımsak otu var. Alt ortadaki resimde zümrüt yeşili renginde ve çekirgeye benzeyen Agrilus planipennis görülüyor. Sağ altta ise bir sığırcık gözüküyor.
Görselin uyarlandığı kaynak: Komünite Ekolojisi: Şekil 16, OpenStax College, Biology, CC BY 4,0. Orijinal çalışmadan uyarlanmıştır (soldan sağa, sol üstten başlayarak): Liz West; M. McCormick, NOAA; E. Dronkert; Dan Davison; USDA; Don DeBold

Vaka çalışması: Çim sazanı

Su dünyasının "kudzu"suna, yani çim sazanına bir bakalım. Bu balıklar belirli göllere bırakıldıktan sonra yüksek çoğalma hızları ve müthiş iştahları sayesinde sayıca artma özelliğine sahiptir. Öyle ki bazı nehir kollarında biyokütlenin %95'ini oluşturacak bir miktara ulaşmışlardır. Yalnızca bu da değil, örneğin bu balıklar ABD ve Kanada arasında uluslararası su yolları ile ilgili hukuki bir davanın nedeni olmuşlardır! İşte çim sazanı denilen bu balık türü, istilacı bir türün yeni bir alanda tutunması sonucu neler olabileceğinin bir uç örneğidir.
Çim sazanının istilacı tür olarak etkilediği bir ekosistem örneğine bakalım. Tek bir tür değil de bir grup akraba türünden oluşan çim sazanı, ABD'ye 1970'lerde girmiştir.2 Çim sazanını daha çok balıkçılar ve kanalizasyon arıtma tesisleri ithal etmişlerdir. Arıtma tesisleri, sazanın filtre beslenme kabiliyetini kullanarak su birikintilerini aşırı planktondan temizlemek istemişlerdir. Ancak bazı balıklar kaçmıştır. 1980'lere gelindiğinde bu balıklar Mississippi Nehri havzasını ve İllinois Nehri'ni kendi kolonileri haline getirmişlerdir.
Çok yemeleri ve hızlı üreme kabiliyetleri sayesinde çim sazanları, aynı alanı ve gıda kaynaklarını paylaştıkları doğal türlerle girdikleri rekabetlerde genelde üstün gelmektedir. Siyah sazan midyeleri ve yılanları yiyerek bunlara ihtiyaç duyan yerel balık türlerini sıkıntıya sokar ve kabuklu canlılara zarar verir. Diğer bir çim sazanı türü olan gümüş sazan ise, yerel balık türlerinin larva ve çocukluk dönemi için temel bir gıda olan planktonları yer.2
Çim sazanı yenen bir balık olmasına karşılık kılçıklıdır ve genelde gıda olarak tüketilmez. Ayrıca balık tutmaya giderseniz dikkatli olmanız gerekir, her an bir çim sazanı karşınıza çıkıp size tokat atabilir! Yaklaşan motorun sesinden korkan balık genellikle kendini havaya fırlatır ve doğrudan kayığın içine düşebilir veya sizlere zarar verebilir (aşağıda atlayan bir çim sazanı görüyorsunuz).
Arkada: bir ABD balık ve Yaban Hayat Servisi çalışanı, elinde ağ var; Önde: Çim sazanı, sudan dışarıya çıkıp havaya fırlamış.
Görsel hakları: Çim sazanı Steve Hillebrand, USFWS, CC BY 2,0
Yukarıda bahsedilen örnek bölgeye geri dönelim. ABD'deki Büyük Göller bölgesi, bölgenin ödüllü somon balığı ve alabalık balıkçıları çim sazanı tarafından tehdit edilmektedir. Bu istilacı balıklar, Büyük Göller bölgesini Mississippi Nehri'ne bağlayan büyük su yolu da dahil olmak üzere Michigan Gölü'ne akan kanal ve nehirlere yerleşmiş durumdadır.
Sazanları bu kanallardan uzak tutmak için göç etmelerini engelleyecek elektrikli bariyerler kullanılmaktadır. Ancak tehdit ciddiliğini koruduğu için birçok eyalet ve Kanada, Şikago Kanalı'nı Michigan Gölü'nden kalıcı olarak ayırmak için dava açmışlardır. Şu anda çim sazanının yalnızca bir rahatsızlık unsuru olarak mı kalacağını —zebra midyesi gibi istilacı türlerde olduğu gibi— yoksa dünyanın en büyük tatlı su balıkçılığını eninde sonunda yok mu edeceğini henüz bilmiyoruz.
Çim sazanı örneği bize popülasyon ve komünite ekolojisi, balıkçılık yönetimi ve politikanın kesişme noktalarını göstermekle kalmayıp, ekolojinin insanların gıda kaynakları ve ülke ekonomisi için gerçekten son derece önemli olduğunu da göstermektedir. Ayrıca ekolojinin nehirde zevkli bir gün geçirmek isteyen vatandaş için nasıl önemli olduğunu da göstermektedir... uçan bir sazan tarafından kim tokat yiyecek!:)

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.