If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Yaşlanma ve Bilişsel Yetenekler

Bilişsel yeteneklerimiz yaşlandıkça nasıl değişir? Orijinal video Carole Yue tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

Yaşlanma doğal bir süreçtir ve hafızada birtakım değişikliklere yol açar. Birçokları, yaşlanmayı, bilişsel performanstaki düşüşle ilişkilendirir. Mesela annem, ne zaman bir şeyi unutsa "yaşlandık artık" der. Ama korkmayın. Yetişkinlikte gerçekleşen bilişsel değişimlerin tamamı olumsuz değildir. Bazı yetenekler nispeten değişmeden kalır, hatta bazıları daha da gelişir. Olumlularla başlayalım. Değişmeyen yetenekler. Öncelikle, örtük bellek, ömür boyu aynı kalır. Başka bir deyişle, bisiklet sürmeyi bir kez öğrendiğinizde, ne kadar yaşlanırsanız yaşlanın bu yöntemsel bellek hep sizinle gelecektir. Tabii herhangi bir beyin hasarı veya hastalığı geçirmediğiniz müddetçe. Tanıma belleği de zamandan bağımsız olarak nispeten sabit kalır. Yani bir şeyi öğrendiğinizde, daha sonra o şeyi bir listeden seçebilme yeteneğiniz 27'nizde neyse 67'nizde de hemen hemen odur. Şimdi, gelelim gelişen yeteneklere. Anlamsal bellek, 60 yaş civarına dek gelişmeye devam eder ve ancak ondan sonra gerilemeye başlar. Yani yaşlı insanların sözel yetenekleri hala yerli yerindedir. Çok iyi birer bulmaca arkadaşı olmalarının nedeni de budur. Yaşlı insanların gençlerden ileride olduğu bir diğer alan da, yine ilgili bir kavram olan kristalize zekadır. Bu, bilgi ve tecrübeleri kullanabilme yeteneğiyle ilgili zeka türüdür. Daha yaşlı insanlar daha uzun süre yaşayıp daha çok bilgi ve tecrübe kazanmış olduklarından, bu, akla yatkın bir sonuç. Kristalize zeka, çoğunlukla, okuduğunu anlama ve mukayese testleriyle ölçülür. Yaşlı insanlar bu testlerde gençlerden daha başarılıdır. Son olarak, yaşlı insanlar, kişilerarası veya duygu yüklü problemler karşısında genellikle daha iyi mantık yürütür. Yine teoriye göre, kişinin belli bir tür duruma dair bilgi ve tecrübesi ne kadar enginse, bu tecrübelere dayanarak benzer bir durumla başa çıkabilme ihtimali de o kadar yüksektir. Elbette, yaşımız ilerledikçe gerileyen bilişsel yeteneklerimiz de yok değil. Tanıma değişmese bile, hatırlama zorlaşır. Yaşlı insanların tepki üretmesi gençlere nazaran daha zordur. Serbest hatırlama testi sonuçları, bunu kanıtlar niteliktedir. Benzer şekilde, olaysal bellek de geriler. Uzun süre önce oluşmuş bellekler çoğu zaman değişmeden kalsa da yaş ilerledikçe, yeni olaysal bellekler oluşturmak zorlaşır. Yaşlanınca, işlem hızı da düşer. Mesela birlikte "Kim Milyoner Olmak İster" yarışmasını izlediğiniz anneanneniz, sizinle aynı sayıda soruyu doğru cevaplayabilir. Hatta sizden daha başarılı da olabilir. Ama kısa sürede tepki vermek konusunda, sizden daha çok zorlanır. Yaşlandıkça, işlem hızına bağlı olarak, bölünmüş dikkat de geriler. Dikkatimizi bir görevden alıp bir göreve vermemiz, gittikçe daha zor bir hal alır. Bu nedenle dikkatimiz daha kolay dağılır. Özetle, yetişkinlikte gerçekleşen bilişsel değişimler her zaman olumsuz değildir. Bazı bilişsel yetenekler gerilese de, sağlıklı yaşlılarda bazı bilişsel yetenekler değişmeden kalır. Hatta bazıları daha da gelişir.