If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Kalp Hastalıkları ve Kalp Krizi

Kalp hastalıkları, kalp krizi, kalp yetmezliği, anjine ve kalp durması hakkında bilgi edinin. Bu videoda bize verdiği bilgiler için Edward J Perper, MD'ye teşekkür ederiz. Bu video, CC-BY-SA lisansına sahiptir. Orijinal video Sal Khan tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

Sanırım hepimiz en azından çoğumuz kalbimizin vücudumuzda ne işe yaradığını biliyordur. Kalp önce kanı pompalar sonra da vücudumuzdan geriye çeker. Bu çizimde mesela vücuttan geri gelen kan mavi ile gösterilmiştir, çünkü bu kan oksijen taşımamaktadır. Kalp, o kanı akciğerlere, yani kanın oksijeni aldığı yere pompalar. Sonra kan, akciğerlerden geri döner, ve şimdi artık içinde oksijen olduğu için burada ki çizimde kırmızı olarak gösterilmiştir. Sonra da oksijenli kan vücudun geri kalanına pompalanır. Yine sanıyorum ki, insanlar kalp hastalığı ya da kalp krizinden söze ettiğinde ki öğrendiğimize göre bunlar birbiriyle ilişkili ama farklı iki şey. Çoğu insan bunun atardamarların tıkanması olduğunu düşünüyor. Mesela ben de çocukken damar tıkanması lafını ilk duyduğumda Insanların şu büyük atardamarlardan söz ettiğini sanıyordum. Hani kalpten çıkıp vücudun her tarafına giden bu damarların bir sebepten dolayı tıkandığını düşünüyordum. Evet, bu yüzden size şunu çizeyim.. Evet, bu ... benim düşündüğüm şey buydu. İnsanlar damarlarında tıkanma olduğunu söylediklerinde bundan söz ediyorlardı ve belki de tıkanma belli bir noktaya ulaştığında, vücudun geri kalanına kan akışını bir şekilde durduruyordu.Ve tabi ki bu da bir insanı öldürebilirdi. Şimdi bunu net bir şekilde açıklamak istiyorum ki insanlar kalp hastalığından ya da kalp krizinden söz ettiklerinde, tıkandığını söyledikleri şey bu atardamarlar değil. Bunların söz ettikleri atardamarlar aslında kalbi besleyen damarlardır. Kalbin kendisinin de bir kas olduğunu unutmayın. Onun da oksijene ihtiyacı vardır. Bu yüzden tam burada şu atardamarlarımız var, Bu kırmızı borular. Borucuklar.Evet, bunlar atardamarlar. Bu mavi olanlar da toplardamarlar, evet. Bunlar da oksijeni eksilmiş kanı kalp dokusundan uzaklaştırıyorlar, alıyorlar. Bu damarlara koroner arterler denir. Koroner arter. Ve buradaki şu damar, benim ya da sizin bakış açınıza göre sağda gibi görünüyor ama kalbin ait olduğu kişiye göre, soldadır. Tam buradaki... şuna sol koroner arter ya da LCA denir. Tam şuradaki kırmızıya ise sağ koroner arter ya da RCA denir. Yani insanlar atardamarlarının tıkandığından söz ederlerse, düzeltiyorum insanlar damarlarının tıkandığından söz ederlerse Koroner arterlerden söz ediyorlardır. Kalbe kan sağlayan damarlardan söz ediyorlardır.Kalbi besleyen damarlar. Bu yüzden sizin için bunlardan birine yakından bakalım evet.... Tam şuraya yaklaşalım, atardamarın şu kısmına. Evet bu bir boru değil mi? Boruya benziyor, tam burası. Ama, zamanla, bunun nasıl olduğuna dair ayrıntılara girmiyorum.Bu başka bir videonun konusu olacak bu plaklar atardamar duvarları boyunca zamanla çoğalır. Zaman geçtikçe kişi eğer doğru beslenmiyorsa, mesela ya da doğuştan buna yatkınlığı varsa yani genlerinde varsa. Atardamarlarınızın duvarlarında bu plak denilen bu şeyler oluşur. bunların içindeki madde lipidlerdir, Yani yağ, kolesterol ya da aynı zamanda da ölü beyaz kan hücreleri gibi şeyler akyuvarlar. Işte tam şuradaki yağlı madde böyle bir şeydir. Işte bu, plak dediğimiz şey. Asıl kan damarını tıkayan bu plakların oluşumu, aslında bunlar atardamarı tıkıyor.Yani bunlar koroner damarları tıkıyorlar. Bunlara verdiğimiz isim ... burayı iyi anlamanız gerekiyor. Şuradaki tüp, kanı da çizeyim. Bu plakların oluşumuna aterosikleroz deniliyor.Yani damar sertliği. Eğer bu şeyler sizde ,sizin damarlarınızda birikirse.Bunların bu engelden aşağı kan akımını sağlayan damarı daralttığını düşünebilirsiniz. Yani eğer bu şeyler sizde birikirse, buradan aşağıya kan akımı azalacaktır. Damar daralacaktır. Böylece tam şurada kanın buradan aşağıya akışını engelliyor olacak bunlar. Bu sürecin genelinde kan akışının engellenmesinden söz ediyoruz, engellenmesinden ki buna iskemi deniliyor. Yani oradaki dokular beslenemeyeceklerdir. Yani tam şuradan itibaren kan akışı ve oksijen kısıtlandığı için iskemi oluşacaktır. Bizim koroner arter hastalığı dediğimiz, ya da kısaca kalp hastalığı dediğimiz şey budur. Ve burada şöyle düşünebilirsiniz: eğer tıkanıklığın olduğu yerin aşağısındaki kas dokusu Ihtiyaç duyduğu oksijeni alamıyorsa, özellikle mesela bu insan bu insan biraz daha efor sarf ettiğinde, daha fazla oksijene ihtiyaç duyar, değil mi?. Kalp bu yüzden daha fazla bir güçle kan pompalar. Eğer hücreler ihtiyaç duydukları oksijeni tam olarak alamıyorlarsa, kalp, yapmak zorunda olduğu şeyleri yapamayacaktır yani tüm işlevini yerine getiremez. Ve bu duruma kalp yetmezliği denir. Yani kalp hastalığı biraz önce açıkladığımız durum kalp yetmezliğinin nedenlerinden biridir. Şimdi şunu da açıkça belirtelim ki, kalp yetmezliği kalp duruyor anlamına gelmez. Yani kalp durdu ve o insan öldü anlamına gelmez, tam olarak Kalbin yapması gereken şeyi yapmayı başaramadığı anlamına gelir. Kalp, o insanın ihtiyaçlarını yerine getirmekte yetersizdir. Yani kalp o insana yetecek kadar güçlü ya da iyi bir şekilde kan pompalamıyor demektir. Koroner kalp hastalığı olduğunda ortaya çıkan başka bir semptom da şudur bu tıkanıklık sebebiyle oluşan oksijen yoksunluğu, bu insanların böyle boğuluyormuşçasına şiddetli bir göğüs ağrısı yaşıyor olmalarına sebep olur. Buna anjin pektoris ya da sadece kısaca anjina denir. Anjina pektoris bu aslında göğüs ağrısıdır, bildiğimiz göğüs ağrısı demek. Anjinanın kelime anlamı "boğulma hissinden" gelir. Ve pektoral de göğüste, göğüsle alakalı demektir. Kısaca , göğüste boğulma hissidir. Bu kalp hastalığının bir semptomudur. Bazen de buradaki bu plak stabil değildir yani. Bu plak gittikçe büyür, büyür, büyür, büyür,. Ve bu kalp hastalığını, ve bu bahsettiğim ağrıyı daha da kötü bir hale getirir . Bu plaklar stabil değildir demiştik yani bu plaklar istikrarsızdır. Ve bunlar bir aşamaya gelip yırtılabilirler. Tüm bu kan akımını şöyle düşünebilirsiniz, plaklar büyüdükçe, kan akışı bu plaklar etrafında türbülansa başlar. Yani çalkantılı bir şekilde akmaya başlar. Kan, bu dar kısımdan oldukça hızlı geçmek zorundadır. İçeride çalkantıya sebep olur ve daha çok sürtünmeye ve daha bir çok farklı şeye sebep olur. Eğer bu plak stabil değilse mesela, bu plak o durumda rüptüre olabilir.. yani yırtılabilir. Evet buraya size yırtılmış bir plak çizeyim. Rupture olmuş. Bu plak yırtılmış evet . Çok büyümüş ve yırtılmış. Belki de bu çalkantılı, türbülanslı kan akışı bunun harekete geçirdi, sebep oldu ya da bunun gibi başka bir şey. Neyse nedeni her neyse ne, plak yırtılmış. Ve burada sürecin basitleştirilmiş bir şeklini size çiziyorum. Bu plakın içeriği: lipid, kolesterol, yağ, ve ölü beyaz kan hücreleri akyuvarlarımız evet. Şimdi bu aniden kan akışına maruz kalıyor. Özellikle de kandaki pıhtılaşma faktörüne karışıyor. Bu, ileri derecede bir pıhtılaşmaya sebep olabilecek bir madde. Trombojenik bir madde. Trombojenik evet bu kelimeyide anlatalım. Bu sadece kanı pıhtılaştıran anlamına gelir. Yani Tromboz kanın pıhtılaşmasıdır. Peki, böyle bir şey olduğunda, ne olur? Böyle bir şey tam tamına saniyeler ya da dakikalar içinde olabilir. Birden bire bu pıhtılaştırıcı faktörler tam şurada, yani tam şu plaktaki bir pıhtıdan gelebilir. Bu olurken, bu pıhtı ciddi bir şekilde damarı tıkamaya başlar. Bazen hatta damarı tamamen tıkayabilir. Bu olduğunda, şu noktanın devamında kan akışı önemli oranda azalmış olur. Hatta akışı tamamen durabilir. Ve eğer bu gerçekleşirse, bu noktadan sonraki hücreler artık oksijen alamayacaklar ve öleceklerdir. Ve burada oluşan duruma enfaktüs denir evet. Enfakt demek, beslenemeyen bir dokunun ölmesi anlamına gelir. Burada eğer kalp dokusu ölmeye başlarsa.. bu.. koroner yetmezliği sebebiyle yaşadığımız sorunlardan çok daha büyük bir sorun demektir. Çünkü artık hücreler.. koroner kalp hastalığında olduğu gibi sadece yeteri kadar oksijen alamıyor, sadece beslenemiyor değiller artık bu hücreler ölü. Burada eğer kalp dokusu ölmeye başlarsa bu koroner yetmezliği sebebiyle yaşadığımız sorunlardan çok daha büyük bir sorun demektir. Çünkü artık hücreler, koroner kalp hastağında olduğu gibi sadece yeteri kadar oksijen alamıyor, sadece yeteri kadar beslenemiyor değiller artık bu hüclerer öldüler. Bu hücreler ölü dokulara dönüştüler. Hücrelerin tamamen ya da hemen hemen tamamen oksijenden yoksun kalması ve bu nedenle ölmesi süreci.. işte bu bir kalp krizidir. Bu noktayı açıkça belirtmek için şu atardamarı tamamen tıkayayım. Evet, işte bu tam bir kalp krizidir Kalp krizinin birincil nedeni budur. Daha düşük bir ihtimal, ancak, bazen plaklardan biri de kan akımı ile gidebilir, ve bir pıhtı atabilir. Bu kan pıhtılaştırıcı madde, plak etrafındaki pıhtılar olacaktır. Bu aslında gidecek ve daha aşağıdaki atardamarı tıkayacak ve trombo emboli oluşturacaktır. Bu da atardamarı tıkayıp dokunun ölmesine neden olabilir. Ama asıl neden hızla oluşan ve atardamarı tamamen tıkayan bu yoğun pıhtılaşmadır. Değinmek istediğim son bir terim daha var, Bu terimi daha önceki terimlerle karıştırmayın. Bu terim, kardiyak arrest kelimesidir yani kalbin durması. Kalp krizi kalp durması değildir. Kalp durması, kalbin gerçek anlamda ölmesidir. Kalp krizinde size açıkladığım şey şuydu, insanlar kalp krizi geçirebilir. Hatta kas dokularının bir kısmı ölebilir. Bir kısmı enfaktüs olabilir yani, buna miyokard enfaktüsü denir. Miyokard, ölen kalp kası ya da kalp dokusu anlamına gelir bu arada. Buna miyokard enfaktüs denir. Bu kalp durması değildir.Kardiyak arrest değildir.Çünkü kalp dokunuzun bir kısmı ölebilir ve siz yaşamınızı yine de sürdürebilirsiniz. Kalbiniz zayıflamış olacaktır.Ama yaşamaya devam edeceksiniz. Kalp durması, gerçekten yani kalbinizin gerçekten durmasıdır. Ve bu, elbette, o insanın ölmesine sebep olur. Eğer çok kötü bir kalp krizi geçirirseniz..Eğer çok fazla dokunuz oksijensiz kalır ve beslenemeyip ölürse, enfaktüs oluşur. Sonra da bu kalp durmasına yani Kardiyak arreste yol açabilir. Ama her zaman yol açmaz.Her zaman buna sebep olmaz. Aslında, kalp durmasına neden olan tek şey kalp krizi de değildir. Ayrıca, bir kez daha kardiyak arresti (yani kalbin durmasını) kalp yetmezliğinden ayırmak istiyorum, Kalp durması ölmek demektir. Kalp yetmezliği ise temelde kalbin vücudun tüm gereksinimlerini karşılayamadığı anlamına gelir.