If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Bipolar Bozukluğun Risk Faktörleri

Tıp ve sağlıkla ilgili içerik için, http://www.khanacademy.org/science/healthcare-and-medicine MCAT içeriği için de http://www.khanacademy.org/test-prep/mcat web sitelerinden bizi ziyaret edebilirsiniz. Bu videolar tıbbi tavsiye niteliğinde olmayıp sadece bilgilendirme amaçlıdır. Videolar kesinlikle tıbbi tavsiye, tedavi ve teşhis amaçlı kullanılmamalıdır. Sağlık sorunlarınızla ilgili her zaman bir doktora başvuruda bulunun. Khan Academy’de izlediğiniz videolar sonucu, doktor tavsiyelerini görmezden gelmeyin ya da doktora gitmekte gecikmeyin. Orijinal video Brooke Miller tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

Bipolar Bozukluk’un sebepleri hakkında birçok teori var. Hepsini düşününce muhtemelen tek bir nedeni yok. Onun yerine karışık yollarla birbirini etkileyen çokça sebep var. Hatta bence sebep kelimesi bile tartışmalı bir kelime. Çünkü X,Y ve Z sebeplerine maruz kalan herkesin kesinlikle bu rahatsızlığa tutulacağını ima ediyor. Ama durum böyle değil. Mevsimsel alerjileri düşünün. Birçok kişi polene maruz kalabilir. Ama herkesde alerji yoktur. Bu durum, kişisel bağışıklık sistemi gibi belirli unsurlara bağlıdır. Aynı zamanda davranışsal durumlara göre de değişir. Mesela yaşadığınız yere göre değişebilir. Yani mevsimsel alerjilerin olması için belirli durumlarda polen gereklidir. Hasta gibi hissetmenizi artıran veya azaltan birçok şey vardır. Bu durumda sebepler yerine risk faktörlerinden bahsetmek daha doğru olur. Bipolar bozukluk için de aynı şey geçerlidir. İnsanların bipolar bozukluk geliştirme olasılığını artıran şeylerden bahsedeceğiz. Ama bunlar kesin sebepler değildir. Özellikle biyolojik, psikolojik ve çevresel risk faktörlerine bakacağız. Biyolojik risk faktörlerini ise genetik, nörokimyasal dengesizlik ve beyin yapsında ve işlevlerindeki farklılıklar olarak ayıracağım. Genetik bilimince bipolar bozuklukla ilgili aile, ikiz ve evlatlık çalışmaları yapılıyor ve hastalığa karşı çok güçlü genetik bileşenler olduğu görülüyor. Hatta bunlar depresyondakinden bile fazla. Aslında ailesinde bipolar bozukluk olan birisi bu hastalığa, genel nüfusa oranla 10 kez daha yatkındır. Bipolar oranları açısından evlatlık çocuklar üvey ailelerine kıyasla biyolojik ailelerine daha çok benzerler. Bu da çevresel değil genetik sebep olduğunun bir göstergesidir. Aynı zamanda çift yumurta ikizlerine ve diğer kardeşlere kıyasla tek yumurta ikizlerinin daha benzer hastalık oranına sahip olduğunu biliyoruz. Ama bu garanti bir sonuç değil. Oranlar tek yumurta ikizleri için daha yüksek ama tamamen özdeş değiller. Bipolar bozukluğun ikizlerden birinde olması diğerinde de %100 olacağı arantisini vermez. Sadece olasılığı yükseltir. Genlerin bu konuda kesinlikle büyük rolü olmasına karşın aslında durum oldukça karışık. İnsanların bipolar bozukluğu olması için tek bir gen bulunmaz. Nörokimyasal dengesizlik açısından majör depresif bozukluk gibi ilgili hastalığı olan insanlarda belirli monoamin nörotransmitter seviyesi düşük gözükür. Bu, serotonin, noradrenalin ve dopamin içerir. Bu nörotrasnmitterlerin yüksek seviyede olmasının maniyle ilgili olabiliceği varsayılıyor. Diğer yandan başka araştırmacılar buna katılmıyor ve örneği çok basit buluyor. Yani bu konu aktif araştırmaların olduğu bir bölge. Bipolar bozukluğun nörokimyasal desteği hakkındaki bilgimiz zaman içinde gelişmeye devam edecek. Nörokimsayal düzeyde neler olduğundan tam olarak emin değiliz. Ama bipolar olan ve olmayan bireyler arasındaki nörolojik farklara yapısal ve işlevsel görüntülemeyle bakabiliriz. Mesela bazı araştırmalarda Prefrontal yani alın korteksindeki işlevlerde bazı farklılıklar bulundu. Alın korteksi üst seviye bilişle ilgilenen bölgedir. Diğer araştırmalar ise limbik sistemdeki değişikliklere bakar. Limbik sisteme duyguları işleyen beyin bölgesi de denilebilir. Ayrıca bipolar bozukluğu olan insanların beyin odacıklarında hacimsel artış olduğuna dair kanıtlar vardır. Bunlar beynin merkezine doğru olan boşluklardır. Beyin omurilik sıvısı burada üretilir ve depolanır. Diğer bir biyolojik faktör günlük ritimdeki rahatsızlıklardır. Manik nöbet sırasında hastalar oldukça enerjik hissederler ve uykuya ihtiyaçları git gide azalır. Bunların bipolar bozukluk belirtisi olduğunu düşünebiliri ama günlük ritim rahatsızlıkları bu hastalığın belirtisi değil de sebebi olabilir. Line: 74 (Silen=76,85) (EMedp=1,150) Psikolojik risk faktörleriyle devam edelim. Bilim insanları, bipolar bozukluğu olan insanların diğer psikolojik rahatsızlıklara yakalanmaya yatkın olduğunu fark etti. Yani bu durum diğerleriyle eş zamanlı gerçekleşiyor. Bu rahatsızlıklara yaygın ve sosyal anksiyete bozukluğu gibi örnekleri verebiliriz. Bu kişilerin aynı zamanda alkol ve uyuşturucu gibi madde kullanım rahatsızlıkları da olabilir. Ama bipolar bozuklukla birlikte ortaya çıkıp çıkmadığı net değil ve onun sebep olup olmadığını da henüz bilmiyoruz. Çünkü bipolar bozukluğu olan insanların madde kullanımı daha fazla olabilir. Bunun sebebi de kendi kendilerini tedavi etmeye çalışmalarıdır. Herhangi bir biyolojik yatkınlıktan ziyade bu durum etkiyi sürdürüyor olabilir. Bu, bütün rahatsızlıklar için geçerli denebilir. Hastalık ile aynı anda görebiliriz ama hangisinin hangisini tetiklediğini bilmiyoruz. Ayrıca yaygın bir biyolojik sebebin olup olmadığını da bilmiyoruz. Genel olarak araştırmacılar psikolojik faktörlerin bipolar bozukluk açısından en önemli tetikleyicisi olduğuna inanmıyor. Çevresel faktörlerin rolünün daha büyük olabileceğini düşünüyorlar. Büyük çapta stres yaşamak manik nöbetin en büyük ön göstergelerinden biridir. Bu durum, özellikle sosyal etkileşime bağlı stres etkenleri için doğrudur. ama lütfen şuna dikkat edin, boşanma gibi stresli bir şey yaşamak hemen bipolar bozukluk geliştireceğimiz anlamına gelmiyor. Buna karşılık zaten risk altında olan insanlarda manik nöbetleri tetikleyebileceğini söylüyoruz. Bu stresli olaylar sadece aklınıza gelen stres etkenleri değil. Dolayısıyla bu kelimeyi gördüğünüzde yaşamdaki önemli değişiklikleri düşünmeniz daha faydalı olur. İşten çıkmak, işe başlamak, üniversiteye başlamak veya evlenmek stres etkenlerine örnek olarak verilebilir. Zaten risk altında olan kişilerin manik nöbetler yaşamasına sebep olan birçok çevresel faktör de vardır. Mesela belirli antidepresanları almak manik nöbetleri tetikleyebilir. Antidepresan kullanan kişilerin dikkatli bir şekilde doktorları tarafından gözlenmelerinin birçok nedeninden biri budur. Özellikle SSGİ diğer adıyla seçici serotonin gerialım inhibitörü kullanan kişiler kontrol edilir. Pekala, bu faktörleri biyolojik, psikolojik ve çevresel olarak ayırmıştım. Ama aslında hepsini birbiriyle ilgili olarak ya da birbirine eklenmiş olarak düşünmelisiniz. Bu videoyu tek bir cümleyle özetlememiz gerekirse; Bipolar bozukluk, biyolojik bir yatkınlığın üzerine belirli psikolojik ve çevresel faktörlerin birleşmesinden kaynaklanır.