If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

DEHB nedir?

Dikkat eksikliği / hiperaktivite bozukluğu (DEHB)

Daha önce bir çocuğun doğum günü partisine gittiyseniz hiperaktivite terimi size aşina gelecektir. Çocuklar koşan, kıkırdayan, bağıran, ittiren ve sizi bazen çileden çıkarabilen birer kasırga gibi davranabiliyorlar. Bu enerji çocuk bakıcıları, ebeveynler ve öğretmenler için çok yorucu olsa da büyümenin oldukça normal bir parçası. Fakat bazı çocuklarda (ve bazı yetişkinlerde de!) dürtüsel davranışları kontrol edememe ve bir şeye dikkatini verememe durumu, tipik gençlik özelliklerinin ötesine geçip okulda, evde ve arkadaş ortamında ciddi sorunlara yol açabiliyor.
  • Dikkat eksikliği / hiperaktivite bozukluğu (DEHB), dikkat ve organizasyon kabiliyetindeki sürekli sorunlar ve/veya günlük hayatı veya gelişimi etkileyen hiperaktivite ve dürtüsellik (dürtülerini kontrol edememe) olarak tanımlanan sinirgelişimsel (beynin büyüme ve gelişme şekliyle ilgili) bir bozukluktur1.

Bir şeye dikkatimizi nasıl veririz?

Dikkat bazen kafa karıştırıcı olabilir. Çoğumuz dikkatimizi neye vereceğimizi veya neyi görmezden geleceğimizi seçebileceğimizi düşünürüz. Yakın bir iş arkadaşınızdan e-posta: Dikkat et! Patronunuzdan e-posta: Görmezden gel! Seçimlerimiz, dikkatimiz üzerinde önemli bir rol oynasa da odağımızın büyük bir bölümü, biz hiçbir çaba göstermeden şekillenir.
Şunu deneyin: 30 saniye boyunca olabildiğiniz kadar sessiz olun ve oturun. Her neredeyseniz dikkatinizi etrafınızdakilere verin. Dikkatinizi ne çekti? Tık tık öten bir saat mi, cızırdayan bir lamba mı, bacağınızdaki bir kaşıntı mı yoksa uzaktan gelen insan sesleri mi? Bütün bu şeylerin hepsi her zaman etrafımızda fakat çoğu zaman onları fark etmeyiz bile.
Herhangi bir zamanda bir şeye ayıracak çok fazla dikkatimiz yok! Bir şeye (kitap okumak gibi) dikkatimizi vermeyi seçtiğimizde beynimizin dikkatimizi dağıtacak şeyleri (cızırdayan bir lamba gibi) otomatik olarak filtreleyeceğinden eminizdir. Bilim insanları beynin bunu yapabilmek için pek çok farklı bölgesinin aynı anda çalıştığını tespit ettiler.
  • Prefrontal korteks: plan yapmaya ve uygunsuz davranışları kontrol etmeye yardımcı olur
  • Bazal gangliya/striyatum: motivasyona ve farklı davranış çeşitleri arasında seçim yapmaya yardımcı olur
  • Beyincik: bilgi işlemeye ve hareketleri kontrol etmeye yardımcı olur
  • Korpus kallosum: beynin farklı bölgelerindeki bilgileri birleştirmeye yardımcı olur
Beynin yan kısmından bir bölümü gösteren şema
Beynin bu bölgeleri birlikte çalışarak, dikkatimizi neye vermek istediğimizi seçmemize yardımcı olurlar.
Peki, beynimiz bu işi çok iyi bir şekilde yerine getiremiyor olsaydı, neler olurdu? Örneğin, bu cümleyi okumaya çalışırken tık tık öten saatin, cızırdayan lambanın, bacağınızdaki kaşıntının ve diğer insan seslerinin de farkında olsaydınız? Makalenin geri kalanını okumak konusunda oldukça zorlanacağınızdan eminiz.
DEHB ile ilişkilendirilen hiperaktiviteyi ve dürtüselliği bu şekilde düşünebilirsiniz. Bazı şeyleri gerçekten farkında olarak seçeriz (sinemaya gitmek gibi) fakat davranışlarımızın çoğu düşünmeden ("Film boyunca ayağa kalkmayacağım ve sinemada koşturmayacağım." diye düşünmezsiniz, sadece ayağa kalkmaz ve koşturmazsınız) gerçekleşir. Çünkü beynimiz daha önce uygunsuz olduğunu öğrendiğimiz davranışları sergilememizi otomatik olarak engeller; daha zor kararlar vermek için zihinsel çaba sarf etmemiz gerekir. Fakat beyinlerimiz davranış seçenekleri arasında otomatik olarak seçim yapmakta yetersiz kaldığında bir şeyi yapmanın iyi bir fikir olup olmadığını düşünme vakti bulmadan dürtüsel bir davranışla hareket ederiz.
Beynin dikkat için önem teşkil eden bu bölümleri dürtülerimizi kontrol etmemize de yardımcı olurlar. İşte bu nedenle DEHB durumunda, yukarıda bahsedilen beyin bölgelerinin tipik olmayan şekilde işlemesi, dikkat, hiperaktif / dürtüsel davranış veya her ikisiyle de ilgili sorunlar yaşamamıza neden olabilir.

DEHB'nin belirtileri nelerdir?

DEHB belirtileri çocuklukta (genellikle 3-6 yaş arasında) başlar ve vakaların yaklaşık %50'sinde ergenliğe ve yetişkinliğe kadar devam eder. DEHB'in temel belirtileri iki sınıfa ayrılır: dikkatsizlik ve hiperaktivite / dürtüsellik. Bu belirtiler hem çocuklarda hem de yetişkinlerde görülse de; belirtiler farklı yaşlarda farklı şekillerde kendini gösterirler.
Belirtiler
DikkatsizlikDikkat hatalarına neden olan ayrıntılara dikkat verememe
Kişiyle doğrudan konuşulduğunda genellikle dinlemiyormuş gibi görünme
Bir şeye verilen dikkati sürdürme, organizasyon ve işi tamamlama ile ilgili sorun yaşama
Dikkatin kolayca dağılması
Hiperaktivite/dürtüsellikSürekli kıpırdanma, elleri veya ayakları tıkırdatma, sandalyede kıvranma
Oturulması gereken bir durumda sık sık ayağa kalkma
Genelde çok fazla konuşma
Diğerlerini sık sık rahatsız etme veya onlara müdahale etme

DEHB tanısı nasıl konur?

DEHB'nin, tek bir testle veya görüşmeyle teşhis edilmesi mümkün değildir. Çoğu insan belli zamanlarda DEHB belirtileri gösterdiği için sağlık çalışanlarının DEHB için değerlendirmeye alınan kişinin ebeveynleriyle/bakıcılarıyla, öğretmenleriyle, arkadaşlarıyla ve iş arkadaşlarıyla da konuşması çok önemlidir. Böylece belirtilerin hastanın hayatının farklı alanlarına olan etkisi daha iyi anlaşılabilir.
Bir kişiye DEHB teşhisi konulabilmesi için belirtilerin birden fazla ortamda (örn., okulda ve evde) görülmesi, altı aydan uzun süredir devam ediyor olması ve kişinin yaşından beklenen davranışlardan çok daha kötü davranışlar sergiliyor olması gerekir. Zıtlaşma bozukluğu, entelektüel engellilik veya madde kullanım bozukluğu gibi diğer durumlar, resmi bir DEHB teşhisi konmadan önce göz ardı edilmelidir.
DEHB'nin üç alt türü bulunur. Bu alt türler, bir kişide dikkatsizlik belirtileri, hiperaktivite/dürtüsellik belirtileri veya ikisinin birden olmasına bağlıdır.
DEHB türlerinin Venn şeması

DEHB'nin nedenleri nelerdir?

DEHB'nin asıl nedeni bilinmemektedir fakat beynin dikkatten ve davranışsal kontrolden sorumlu bölümlerindeki gelişimsel farklılıkların DEHB'te etkisi olduğu düşünülüyor2. Bu farklılıklar ailemizden aldığımız genlerden (DEHB aileden gelir), toksinlere (kurşun, sigara dumanı ve bebek rahimdeyken alkol alınması gibi) maruz kalmaktan kaynaklı zarardan veya diğer etmenlerden (erken doğum veya kafa yaralanması) kaynaklanabilir.
Bazılarınıza şaşırtıcı gelebilir ama yapılan araştırmaların büyük bir çoğunluğu çok fazla şeker yemenin, çok fazla televizyon izlemenin veya karmaşık bir aile düzeninde yaşamanın DEHB'ye neden olmadığını gösteriyor3. Yukarıda sıralananlar odak ve dikkatle ilgili sorunlara yol açabilir fakat bu durum, DEHB'den farklıdır.

DEHB ne kadar yaygındır?

DEHB dünyanın çoğu yerinde görülür ve dünya çapında çocukların yaklaşık %5'i, yetişkinlerin ise %2,5'i bu rahatsızlığa yakalanmaktadır1. DEHB özellikle ABD'de oldukça yaygındır, hatta yapılan ölçümlere göre ABD'de çocuklarda DEHB görülme oranı %11'lere ulaşmıştır. Erkeklerin DEHB teşhisi alma ihtimali kadınların teşhis alma ihtimalinin iki katıdır fakat bir alt tür olan dikkatsizliğin kadınlarda görülme ihtimali daha fazladır. Pek çok ülkede DEHB oranları artıyor. Bu artışın nedeninin DEHB'ye yakalanan insanların sayısının artmasından mı yoksa DEHB'nin daha sık teşhis edilmesinden mi (DEHB olan hastaları daha iyi teşhis ederek veya DEHB olmadığı halde hastalara DEHB teşhisi koyarak) kaynaklandığı bilinmiyor.

DEHB önlenebilir mi?

DEHB'nin asıl nedeni bilinmediği için DEHB'yi önlemek için ne yapılabileceği de belirsizliğini korumakta. Bununla beraber, hamileyken madde ve alkol (veya diğer toksinler) kullanımından kaçınmak, bir çocuğun DEHB'ye yakalanma riskini azaltabilir.

DEHB nasıl tedavi edilir?

DEHB'nin kesin bir tedavisi olmasa da belirtilerin şiddetini azaltabilecek pek çok tedavi yöntemi bulunmaktadır. DEHB tedavi edilirken genellikle ilaç, davranışsal terapi, aile ve okul eğitimi bir arada kullanılır.
İlaç:
  • DEHB tedavi edilirken ilk adım olarak uyarıcılar (stimülanlar) adı verilen bir ilaç grubu kullanılır. Uyarıcılar, beyinde dolaşan kimyasal dopamin miktarını artırarak çalışır. DEHB olmayan insanlarda bu miktarda dopamin çok fazla enerji verir (zaten dopamin salgısı yapan ilaçlara da bu yüzden uyarıcı denir!). İşin garip yanı, DEHB olan insanlarda bu fazla dopamin salgısı yatıştırıcı bir etki yapar, odağı ve davranışsal kontrolü geliştirmeye yardımcı olur. Bu ilaçların yaygın etkileri arasında iştah kaybı ve uyku problemleri yer alır. İlaçlar şu an DEHB belirtilerinin şiddetini azaltıyor fakat ileride ortaya çıkacak belirtileri azaltmada ne yazık ki hiçbir etkileri yok (ilaçların etkisi geçtiği anda belirtileriniz tekrar ortaya çıkar).
Çocukları tedavi ederken uyarıcı kullanmanın doğru olup olmadığına ilişkin farklı görüşler var (sonuçta kokainin de dopamin salgılanmasına sebep olduğunu unutmamak gerekir). İlaç kullanıp kullanmamak bir doktor yardımıyla alınması gereken kişisel bir kararken, araştırmalar uyarıcı ilaçların DEHB belirtilerinin şiddetini azaltmada oldukça etkili ve güvenli bir yöntem olduğunu ortaya koymuştur.
Davranışsal terapi:
  • Davranışsal terapiler, DEHB'nin belirtilerini etkisiz hâle getirmek için yetenek ve strateji geliştirmeye odaklıdır. Bu yetenekler organizasyon yapmak ve el aletleriyle ilgilenmek gibi pratik etkinlikler olabileceği gibi, sosyal beceri eğitimleri de olabilir (insanların duygularını anlamak, kendi sırasını beklemek, vb.). DEHB olan bir kişi terapist yardımı alarak eylemlerinin (hem iyi hem kötü) sonuçlarına odaklanmayı öğrenir, bu da hiperaktivitenin ve dürtüselliğin azalmasına yardımcı olabilir. Davranışsal terapi, DEHB'nin ileride yol açacağı sorunları azaltmaya yardımcı olur fakat ilaç tedavisi gibi belirtileri anında azaltamaz.
Aile ve okul eğitimi:
  • DEHB olan ve tedavi görmemiş bir insanla yaşamak veya çalışmak oldukça zor olabilir. DEHB olan biriyle baş etmek özellikle öğretmenler ve ebeveynler için yılgınlık, suçluluk, öfke ve tükenmişliğe neden olabilir. Bu duygular DEHB olan kişi için daha kötü sonuçlar doğurabilir. Örneğin; DEHB olan bir çocuk okulda sürekli oturmakla ilgili sorun yaşıyor (bu da eğitim performansının düşmesine neden oluyor) ve öğretmeni artık onun dikkat dağıtıcı hareketlerinden usandığı için çocuğu sürekli disipline gönderiyor (eğitim performansının düşme riskinin artmasına neden oluyor). Aileleri ve öğretmenleri, DEHB olan bir çocuğun/öğrencinin ihtiyaçlarını kontrol etme konusunda eğitmek tedavinin en önemli parçalarından birini oluşturmaktadır.

Şunları da göz önünde bulundurun

DEHB dünyanın her yerinde görülür, fakat DEHB oranının eğitimin zorunlu olduğu toplumlarda en fazla olmasının sebebi ne olabilir? (İpucu: DEHB'ye neden olan şey muhtemelen ilkokul değildir). Dikkati ve davranışsal kontrolü, insanların sahip olduğu diğer özellikler gibi düşünebilirsiniz: Bazı insanlar bunu doğuştan çok iyi yapar, bazıları da o kadar iyi yapamaz. Bu yetenekler çoğu zaman değiştirilemez, yalnızca belli durumlarda yararlı/zararlı olabilir.
Örneğin; bazı insanlar dillerini kıvırabilirken bazıları bunu yapamaz. Fakat, muhtemelen dilinizi kıvırmanız gibi bir yetenek gerektiren bir durumla karşılaşmayacağınız için dilinizi kıvıramamak zararlı bir durum değildir (daha önce bir iş mülakatında sizden dilinizi kıvırmanız istendi mi?).
Eğitimin zorunlu olduğu ülkeler çocukları genellikle dikkatin ve davranışsal kontrolün başarı için gerekli olduğu ortamlara (sınıflara) koyuyor ve bu durum da, bu alanda gösterilen performans düşüklüğünün daha göze görünür ve sorunlu hâle gelmesine neden oluyor. Bu da DEHB teşhisi oranlarının artmasına yol açıyor. DEHB üzerine düşünürken belirtilerin ne kadar tehlikeli olabileceği konusunda yalnızca beyin farklılıklarının değil, içinde bulunulan durumun da önemli olduğunu unutmayın.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.