If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Beyin Zarı

Orijinal video Matthew Barry Jensen tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

Bu videoda sizlere “serebral korteks”i anlatacağım. “Serebral korteks” dediğimizde, beynin gri madde ile kaplı, en üst katmanından bahsediyoruz. Beyni sol taraftan gösteren bu resimde korteksin farklı bölgeleri farklı renklerle işaretlenmiş; ama gerçekte bunun tamamı gri renktedir. Şurada, alt beyinciği, şurada da beyin sapını görüyoruz arkadaşlar. Serebral korteks, oldukça kıvrımlı bir yüzeye sahip; hatta ilk bakışta engebeli bir araziyi andırıyor gibi diyebiliriz. Tabii bu kıvrımları oluşturan girinti ve çıkıntıların aslında birer adı var. Resim üzerinde gösterecek olursak.... Mesela şu kısma, yani kabartılara “girus” deniyor. “Girus”un kelime anlamı, kıvrım demek. Sırtların arasında kalan ve kıvrımları belirginleştiren şu kırışık çizgilerin yani girintilerin adı ise “sulkus”. Örnek olarak ikisinden de birer tane işaretledim. Şimdide bir de şurada gördüğümüz gibi daha derin ve daha geniş olan girintiler var onlara bakalım; bunlara da “fissür” deniyor arkadaşlar, fissür. Bu resimde farklı renklerle belirtilen bölgeler aslında serebral korteksin lobları… ve bu loblar, isimlerini bulundukları yerdeki kafatası kemiklerinden alıyorlar. Mesela en öndeki şu kısım, frontal kemiğin altında kaldığı için adı “frontal lob”... Frontal lobun arkasında kalan ve sarı renkle işaretlenmiş şu lob ise, kafatasındaki parietal kemiğe denk geliyor; dolayısıyla adı da “parietal lob”... Frontal lobdan belirgin bir fissür’le ayrılan bu bölgeye de “temporal lob” ya da “şakak lobu” deniyor, çünkü “temporal kemik” olarak da bilinen şakak kemiğiyle komşu... Ve son olarak... en arka kısımda da oksipital kemiğe denk gelen yer var ve o yüzden bunun adı da nedir “oksipital lob” dur. Tabii serebral korteksin bölümleri yalnızca bu resimdekilerden ibaret değil. Mesela bu tip derin fissür’leri aralarsak eğer ya da beyin yarım kürelerini tam ortadan ikiye ayırırsak görebileceğimiz başka kısımları da var. Yine de “serebral loblar” ya da “beyin lobları” dendiğinde kastedilen şey genelde bu dört lobdur. Yani frontal, parietal, temporal ve oksipital loblar... Serebral korteks sinir sisteminin en karmaşık bölümüdür ve bununla bağlantılı olarak tüm sinir sisteminin en karmaşık işlemleri ve işlevleri serebral korteksin sorumluluğundadır. Tabii tahmin edebileceğiniz gibi, serebral korteksin çok sayıda görevi bulunuyor, fakat bu videoda yalnızca bunlardan birkaçına değinebileceğiz. İlave bilgileri ve ayrıntıları başka videolarda paylaşmayı düşünüyorum. Şimdilik üstünkörü anlatacağım size bu birkaç şeye, serebral korteksin kontrolündeki birtakım duyular ve motor işlevlerle başlamak istiyorum arkadaşlar, evet Bu noktada en dikkat çeken şey, beynimizin sağ ve sol tarafıyla vücudumuzun sağ ve sol tarafı arasında çapraz bağlantı olması. Sanırım çizerek anlatsam daha açıklayıcı olacak... Evet bu, konu mankenimiz... bu da sağ tarafından gelen görsel bir uyarıcı olsun... Bu uyarıcıya dair görsel bilgiler beynin sol tarafında, yani işaretlediğim şu bölgede işleniyor. Benzer şekilde, sol taraftan algılanan bir görsel de beynin sağ tarafında işleniyor. Aynı durumu bu çizim üzerinde işaretleyecek olursak, aslında işaretlememiz gereken yer tam da şurası olacak... yani oksipital lob, çünkü serebral korteksin görsel bilgi işlem merkezi oksipital lob’dur. Sağ göze bağlı optik sinirlerle taşınan görsel bilgi sinyalleri sol oksipital lobda, sol gözden gönderilen sinyaller de sağ lobda işleniyor. Aynı şey somatosensoriyel bilgi sinyalleri için de geçerli... Evet yazalım, so-ma-to-sen-so-ri-yel... Vücudun bir tarafından yola çıkan bilgi sinyalleri sinir sistemi üzerinde ilerleyerek beynin tam tersi tarafına ulaşıyor ve burada analiz ediliyor. Örneğin şuraya, sağ bacağımızın şu noktasına temas eden bir cismin sıcaklığı, bu bölgedeki reseptörler tarafından algılanıyor ve toplanan bilgi, sinirler vasıtasıyla serebral korteksin sol tarafına sonuçta iletiliyor. Burada gerçekleşen bir dizi işlem cismin yaydığı ısıyı hissetmemizi, yani bilinç düzeyinde algılamamızı sağlıyor. Görsel ve somatosensoriyel unsurlar dışında diğer duyulara ait bilgiler genellikle serebral korteksin her iki tarafında da işlenir. Örneğin sağ taraftaki bir uyarıcıdan toplanan veri, serebral korteksin hem sol hem de sağ tarafında analiz edilir ve bilgiye dönüştürülür. Tabii dediğim gibi bu diğer duyular için de geçerli. Vücut ve beyin arasındaki “görsel” ve “somatosensoriyel” bilgi akışı çapraz yönlü gerçekleşiyor. Aslında iskelet kaslarının kontrolüyle ilgili motor bilgiler de benzer bir seyir takip ediyor. Kırmızıyla işaretlediğim şu bölge, serebral kortekste motor işlevlerin koordine edildiği kısım. Yani bu çizimi esas alırsak... burayı da kırmızıyla işaretleyeyim... beynin sol yarım küresindeki bu bölge, vücudun sağ tarafındaki iskelet kaslarını yönetiyor. Serebral korteksten verilen komut, üst motor nöronlar üzerinden omuriliğin diğer tarafındaki alt motor nöronlara, oradan da kas hücrelerine ulaşıyor. Tıpkı bu bacakta olduğu gibi. Yani sonuç olarak sağ bacağın hareketleri beynin sol yarım küresi tarafından kontrol ediliyor. Şimdi esasında serebral kortekse genel olarak tekrar bakacak olursak, üstlendiği işlevlerin türüne göre iki ana bölümden bahsedebiliriz. Bunlardan ilki, temel düzeyde duyusal ve motor işlevleri yürüten “birincil” ya da “primer korteks”... Diğeri ise “bağlantı korteksi”... Bu bölümde, farklı kaynaklardan toplanan bilgiler çok daha karmaşık işlemlere ve işlevlere dönüştürülmek üzere birbirleriyle ilişkilendiriliyor. Aslında ismine “bağlantı korteksi” denme sebebi de zaten bu. Şimdi bu gruplandırmayı motor korteks bölümleri üzerinden örneklendirelim... Primer motor korteks, temel hareket işlevlerini yerine getirirken, hareketlerin planlanması gibi çok daha karmaşık işlevler için ise “bağlantı motor korteksleri” ni devreye sokuyor. Bağlantı kortekslerini, birer üst düzey bilgi işlem merkezi olarak düşünebiliriz. Somatosensoriyel ve görsel bilgiler gibi farklı kaynaklardan edinilen sayısız bilgi bağlantı korteksinde birbiriyle ilişkilendiriliyor ve ortaya bizi biz yapan şeyler çıkıyor: biliş, duygular ve bilinç gibi… Örneğin düşünceleri kelimelere ya da kelimeleri düşünceye dönüştürmemizi sağlayan lîsan, yani dil becerimizi “biliş” dediğimiz şeye borçluyuz. Bu beceri, çoğumuzda beynin sol yarım küresindeki zihinsel faaliyetlere bağlı. Bununla birlikte, dil işlevlerinde beyninin her iki yarım küresini ya da ağırlıklı olarak sağ yarım küresini kullanan kişiler de var; fakat bunlar istisnai.. Lîsan becerisi, genelde beynin sol yarım küresinin sorumluluğunda. Son olarak, serebral korteksin çok önemli bir diğer işlevine, “dikkat” dediğimiz şeye değineceğim. Serebral korteksin her iki tarafında da “dikkat” adına önemli roller üstlenen bölgeler bulunuyor. Fakat birçok kişide, sağ yarım küredeki serebral kortekste cereyan eden dikkatle ilgili faaliyetler vücudun her iki tarafını da kapsarken, kimi insanlarda beynin sol yarım küresi ağırlıklı olarak vücudun sağ tarafını ilgilendiren dikkat işlevini yerine getiriyor. Tabii bu durumda sağ tarafa biraz daha fazla yük binmiş olsa da, beynin diğer yarım küresine yüklenen ilave dikkat işlevleriyle durum dengeleniyor. Anlatacaklarım şimdilik bu ama serebral korteksin yapısına, işlevlerine ve sinir sisteminin diğer bölümleriyle iletişimine dair daha anlatacak çok şey var. Mesela motor kortekslerin “bazal ganglion” adlı “subkortikal” yani korteks altı yapılarla ve beyincikle koordineli yürüttüğü motor işlevlerden, serebral korteksin lobları arasındaki iletişimden ya da her bir lobun sinir sistemindeki ağırlıklı işlevlerinden henüz hiç bahsetmedik bile... Tüm bunlar hakkında saatlerce konuşulabilir, ama serebral korteks hakkında temel bilgileri verdikten sonra şimdilik bu kadarı yeterli diye düşünüyorum.