If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Periferik Kemoreseptörler

Periferik kemoreseptörler, kandaki molekül oranı (oksijen veya karbondioksit gibi) değişikliklerine cevap veren periferik sinir sisteminin uzantılarıdır; dolaşım ve solunumla ilgili iç dengenin korunmasına yardımcı olurlar. Genellikle, karotis ve aortik cisimde bulunurlar. Orijinal video Rishi Desai tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

gel buraya hızlıca bir insan kalbi çizelim Kalpten çıkan birkaç damarın adlarını da yazalım büyük olan Tabii ki aort damarı Bu da kocaman Aort yayı Aort yayının başa ve boyuna Doğru giden belli başlı dalları var kollara giden dalları da var biz bu dersimizde yukarı doğru çıkanlara odaklanacağız sağ tarafta sağana karoki sartelini görüyoruz ana denmesinin sebebi burada şişip ikiye ayrılmasıdır iç ve dış olmak üzere iki dala ayrılır buna sağdış karotis arter denir bir aynı şey öteki tarafta da mevcut iç ve dış dalı var ve aynı şekilde isimlendirilmiş bu gördüğümüz iç dalı Bu da da solana karotis arter in dış dalıp sanırım Herşey biraz daha netleşiyor bu ikisi de aynı şekilde isimlendirilmiş sadece Biri sağda öteki solda bu yeşile işaretlediğim yerlerde yani İç tarafta ve bu şiş kısımda karotis sinüs dediğimiz şeyler var sinüs herhangi açık bir alanı veya bölgeyi ifade eder burada Aort yayında da bir bölge var bu iki bölge baroreseptörler imizin bulunduğu yer baroreseptör lerimiz basıncı algılayan ufak sinirler dir damarlardaki esnemeyi veya basıncı tespit ederler ve bu bilgiyi beyne geri gönderirler Kan basıncının düzenlenmesine yardımcı olurlar bu dersimizde odaklanacağız konuysa kemoreseptörler olacak kemoreseptörler beyne bilgi gönderir oksijen seviyeleri karbondioksit ve Kandaki pH değeri gibi şeylerin bilgisini beyne gönderirler bu kemoreseptörler benzer bir bölgede konumlanır lar ama tam olarak aynı noktada bulunmazlar bu kemoreseptörler imizin bulunabileceği yerleri işaretleyelim bu bölgede olabilirler Bu üç bölge kemoreseptörlerin bulunduğu yerlerdir Tabii ki baroreseptörlerin olduğu yerlerle yakından ilişkilidir ler fakat biraz daha farklı yerlerde bulunurlar bunlara aortik cisim ve karakis cisim diyoruz cisim terimini doku cisimleri oldukları için kullanıyoruz farklı bir konumda olduklarını ve bariz bir şekilde farklı işlevleri olduklarını görebilirsiniz bu alanlara yakınlaş alım ve size nasıl göründükleri göstereyim bu tarafta karot isim olsun Diğer tarafta da av ederim karotis cisimde dış ve iç Arthur vardı şalterden çıkan ufak dallar var bu ufak dallar ortadaki dokuya bağlanırlar bu dallar biraz daha dallanır ve böylece kılcal damarlar oluşur kılcal damarlar oluştuktan sonra Burada gördüğünüz ufak hücreler olacaktır bu hücreler Tabii ki kılcal damarlardan beslenir hepsi birlikte Tüm bu hücreler biraz uzaklaşıp bakacak olursak ufak bir hücre cisimciği veya doku cisimciği gibi görünür Bu yüzden buna karotis cisim diyoruz aynısı ağır tarafında da gerçekleşir arkadaşlar ağır tarafında aorttan çıkan ufak dallar var bu dallar tekrar tekrar dallanır nihayetinde çok sayıda ufak kılcal damar oluşur Bu kılcal damarlar buraya çizdiğim ufak mavi hücreleri Besler ve bu bu bahsettiğimiz kemoreseptörler dir Bu mavi Hücreler birleşerek doku cisimciği oluştururlar ve aortik cisim ve karotis cisim terimleri de buradan gelmektedir karotis tarafında şöyle ilginç bir şey var bu doku cisimciği üzerinde çok fazla Kan akışı olur hatta İnsan vücudunda kan akışının en yüksek olduğu yerlerden biridir 100 gram için dakikada yaklaşık 2 litre olduğunu söyleyebiliriz Biz daha iyi anlamak adına 2 litrelik bir kola şişesi hayal ederim arkadaşlar 2 litre hacme sahip olabilecek bir şey düşünüyordum ve aklımda kola şişesi geldi bu kolayı yaklaşık 100 gram olan bir şeyin üzerine döktüğümüzü düşünün tamam mı Mesela domates Ama bu yaklaşık yüz gramlık bir domates bu şişeyi bir dakika sürede döktüğünü ve domatesin ne kadar çok ıslanacağım hayal edin karotis cisim Evet bu kadar kan akışı oldu işte Umarım bu bölgedeki kan akışını kafanızda canlandırın bilmek için güzel bir örnek olmuştur şimdi biraz daha yaklaşalım burada bir kılcal damar olduğunu Farz edelim Kılcal damarın içinde ise kırmızı kan hücreleri miz var kırmızı kan hücresinin içinde bir miktar hemoglobin var ki bu da bir proteindir proteine bağlı olan oksijenler var ufak mavi oksijen molekülleri çizelim buraya Evet tabii ki plazmanın kendisinde de bir miktar oksijen var karotis ve aortik cisimde daha önceden de çizdiğimiz bu özel ufak mavi hücreler var Bunlar teleferik kemoreseptör hücreler kendilerine özgü bir isimleri de var bunlara Gül omuz hücreleri glomus hücreleri denir bu oksijen hücreleri Evet Burada gördüğünüz oksijen hücreleri dokuya nüfuz ederek glomus hücrelerimize ve o da böyle görünür kanda çok fazla oksijen varsa tabii ki çok sayıda molekül nüfuz edecektir fakat fazla oksijen yoksa moleküllerin çoğu hücreye ulaşamayacaktır Burası kilit nokta Çünkü hücre düşük oksijen seviyesini tespit etmeye başlayabilecek tir gulumuz ücretindeki düşük oksijen seviyesi kanda Muhtemelen oksijen seviyesinin düştüğünü gösterir oksijen seviyesi düştüğünde bu hücre Daha doğrusu hücre zarı depolayıcı olacaktır diğer tarafta ise nörotransmitter ile dolu ufak veziküller bulunur veziküller depolarizasyon gerçekleştiğini tespit ettiğinde nörotransmitterlerin i dışarı atarlar onları da dışarıda Bu gördüğünüz ufak nöron beklemektedir burada sabırla sinyali bekleyen bir nöron var ve bu sinyal de nörotransmitter şeklinde gelir iletişim İşte bu şekilde gerçekleşir de Allah rızası son olur veziküller nörotransmitterlerin isalar Bu da nöronu muza aksiyon potansiyeli gönderecektir oksijen seviyeleri tehlikeli bir seviyeye düştüğünde ücretsiz çok mutsuz olduğunda çok daha fazla nörotransmitter dışarı atılır ve çok daha fazla aksiyon potansiyeli yayılır glomüs hücresi oksijenin tespit edilmesine İşte bu şekilde yardımcı olur ayrıca karbondioksiti de tespit eder çünkü hatırlarsanız bu hücre karbondioksit üretir burada bir karbondioksit molekülü olsun bu karbondioksit kana karışır fakat kanda halihazırda bol miktarda karbondioksit olduğunu Farz edelim karbondioksitle dolu olsun tamam mı Bu durumda karbondioksitin plazmadan geçerek kıl omuz hücresine ulaşması çok zor olacaktır Sonuç olarak karbondioksit birikmeye başlar doku giderek daha fazla karbondioksit top bu işler Çünkü karbondioksiti gidecek bir yeri yoktur glomüs hücresi şöyle diyecektir durum bir dakika karbondioksit seviyesi yükseliyor Bu da yine hücremiz mutsuz eder ve daha fazla nörotransmitter dışarı salınır Böylece daha fazla aksiyon potansiyeli yayılır iki farklı sebeple glomüs hücresinden aksiyon potansiyeli yayılabilir Şimdi size bir formül hatırlatmak istiyorum Bu formülde karbondioksit su ile bağlanır vh2 co3 oluşturur Bu bir karbonat ve protona ayrılır Arkadaşlar bir karbonat ve proton ayrılır formülü işte böyle gösterdiğim örnekteki gibi karbondioksit seviyeleri artıyorsa Proton seviyesinde yüksek olmalıdır yani yüksek Proton yoğunluğu var yoğunluğu göstermek için parantez içine alabiliriz bunu diğer bir şekilde düşük pH ifade edebiliriz bu gibi şeyler glomüs hücremiz in daha fazla aksiyon potansiyeli yayılmasına sebep olur bu gerçekten çok ilginç ülkemizde polisi ve ayrıca bahsettiğimiz bu nörotransmitter e sahip burada mavi glomus hücremiz ise bir sinir hücresinin özelliklerine sahipmiş gibi duruyor bu çizdiğim bir sinir hücresi Bunun sebebi bu iki hücrenin ortak bir ata hücresi olması gelişim safhasında fetüs gelişimde iken henüz Gelişmekte iken nöroektoderm adında bir doku tipi olduğunu biliyoruz Arkadaşlar bu sinir hücresi ve bu gül omuz hücresi bu nöroektoderm den Türer ver niçin bu kadar ortak özelliğe sahip oldukları sanırım Şimdi daha iyi anlaşılıyor bulamaz hücresinin bir nöron olmadığını biliyoruz fakat nöronlarla iletişim kurarak Esasen bu bölgede birlikte çalışan çok miktarda nöron olduğunu söyleyebiliriz ve bunlarda hem aortik cisimli hem de karotis cisimle iletişim halindedir Bu nöronlar esas çizime geri dönecek olursak büyük bir sinire ne bu sinir valgus sinirlidir vagus siniri bazen 10 numaralı kraniyal sinir olarak da anılan vagus siniri aortik cisime dahildir burada karotis cisim ile birlikte bir sinir de var Buna glosso fringle sinir diyoruz tamam mı bykus siniri ve glosso fringle sinir Bu sinir 9 numaralı kraniyal sinir olarak da Anılır bu iki sinir beyne doğru giderler ama beynin parçası değildirler temel olarak beynin dışında bulunan kemoreseptörler den bilgi alırlar beynin dışına kadar giderler ama beynin içinde bulunmazlar Periferik tirler kimyasallar hakkında bilgi alırlar ve bu bilgiyi beyne taşırlar Bu sebeple bu mavi alanlara karotisin ve aortik cisime Periferik kemoreseptörler diyoruz Arkadaşlar bu