If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Ünite 4: Solunum Sistemi Fizyolojisi

Bu ünite hakkında:

Her nefes aldığınızda, hava nefes borunuzdan akciğerlerinize doğru akar. 20-30 arası dallanma noktasından sonra, oksijen alveollerin çevresindeki sıvının içine yayılır ve kanınıza karışır. Karbondioksit kandan havaya doğru yol alır ve nefes verirken vücudu terk eder. Bu videolarda solunum sistemi hakkında daha fazla bilgi edinin.

Akciğerinizin sağdaki bölümünün, sol taraftan daha büyük olduğunu biliyor muydunuz? Bunun nedeni, kalbinizin büyük bölümünün vücudunuzun sol tarafında olması ve dolayısıyla kalbe yer açmak için akciğerinizin sol tarafının biraz daha küçük olmasıdır. Akciğerler nefes alırken oksijen almanızı ve nefes verirken karbon dioksidi dışarı vermenizi sağlar. İnsanların alveol olarak adlandırılan milyonlarca küçük hava keseciğinden oluşan oldukça karmaşık ve sihirli olarak tanımlanabilecek bir solunum sistemi vardır. Bu videolar size akciğerlerinizi tanıtacak ve bunların hayatta kalmanıza nasıl yardımcı olduklarını açıklayacak.
Akciğerlerinizi minik bir fabrika gibi düşünürsek, gazları da vücudunuzun ticaretini yaptığı ürünler olarak düşünün. İnsanlar önemli metabolik faaliyetler için oksijene ihtiyaç duyarlar. Örneğin, egzersiz yaptığınızda vücudunuz daha fazla oksijene ihtiyaç duyar, bu sebeple daha çok nefes alırsınız. Bu metabolik faaliyetler, vücudunuzun kan asiditesinden korunmak üzere atması gereken karbondioksit üretir. Akciğerlerinizin fabrika olduğu örneğe geri dönersek, oksijen ithal edilen bir ürünse karbondioksit ihraç ettiğiniz bir üründür. Alveollerde, yani akciğerlerimizin küçük hava keseciklerindeki bu "ürün değişimi" ile ilgili daha fazla bilgi edinin.
Nefes alırken, üzerine düşünmüyoruz. Otonom bir şekilde nefes alıp veriyoruz. Eğer bu şekilde olmasaydı, uykuya daldığımızda, ölme riskimiz olurdu. Vücudun daha fazla oksijene ihtiyaç duyduğu (ağır egzersiz sırasında olduğu gibi) ve daha az oksijene ihtiyaç duyduğu zamanlar (dinlendiğimiz zamanlar gibi) vardır. Peki vücudumuz ne zaman daha fazla, ne zaman daha az nefes alacağını otomatik olarak nasıl biliyor ? Nefesimizi otonom bir şekilde kontrol ediyorsak, nefesimizi bilinçli bir şekilde nasıl kontrol edebiliriz? Bu sorular, solunum kontrolü konusunun temelinde yatar.