If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Nöronun Anatomisi

Nöronlar (sinir hücreleri), vücutta elektrik sinyallerini alan ve ileten özelleşmiş hücrelerdir. Nöronlar üç temel bölümden oluşur: dendrit, hücre gövdesi ve akson. Sinyaller dendritler yoluyla alınır, hücre gövdesinden geçer ve sinapsa yani iki nöron arasındaki iletişim noktasına ulaşana kadar aksonda ilerler. Orijinal video Sal Khan tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

İnsan vücudundaki en ilginç hücrelerden bahsedeceksek bunlardan bir tanesi kesinlikle nöron olacaktır. Nöronlar olacaktır. Bunun sebebi hücrenin kendisinin ilginç olmasından ziyade bu hücrelerin tüm beynimizi ve sinir sistemimizi oluşturup düşüncelerimizden duygularımızdan ve bütün diğer sezilerimizden sorumlu olmasıdır. İlk olarak size bir nöronun neye benzediğini göstereceğim. Çizdiğim örneği de mükemmel bir nöron olarak kabul edin çünkü tabi ki tüm nöronlar bu çizdiğim örneğe benzemezler. Sonra da fonksiyonundan bahsedeceğiz biraz . Aslında fonksiyonu da çok basit: Gelen sinyalleri bir ucundan diğer ucuna aktarmak. Şimdi buraya bir nöron çiziyorum. Elimde bu böyle bir nöronun olduğunu düşünelim. Buna benziyor. Ortasında gövde, veya soma, var. Her hücrede olduğu gibi, somaya bağlı bir hücre çekirdeği var. Soma nöronun gövdesi olarak kabul ediliyor söylediğim gibi. Nörondan ayrılan ve dallanan böyle dallanan küçük şeyler de var. Soma'dan ayrılan bu dallara da dendrit deniliyor. Kısacası bu arkadaşlar dendritler. Her ne kadar biyolojide hiçbir şey tam anlamıyla net olmasa da bunlar genellikle nöronun sinyali algıladığı yerler. Bu video ve bundan sonra gelen birkaç videoda sinyal alıp iletmekle ilgili daha çok şey konuşacağız. Burası sinyalın alındığı yer, yani dendrit. Hemen burdaki soma. Unutmayın, soma gövde demek. Bu, nöronun gövdesi. Sonra, nöronun kuyruğu olarak düşünebileceğimiz bir de akson var. Nöron ortalama boyutta bir hücre olsa da, çok çeşitliliği olduğu için bazı aksonlar çok uzun olabilir. Kısa da olabilirler. Beyninizde çok kısa aksonlar olabilir ama tüm omuriliğinizden aşağı inen veya bir uzvunuza giden uzun aksonlarınız da olabilir. Yani bir akson gayet uzun olabilir. Her nöronun aksonu o kadar uzun değil ama olanlar da var. Hücrenin bu kısmı ise sinyalin yol aldığı yer. Aksonu da çizelim. Akson da buna benzeyecek. Sonrada , akson uçları var. Burası başka dendritlere veya başka bir dokuya kasa bağlanan, kaslara bağlanan ve mesajların iletildiği kısım. Yani aksonun sonunda, hemen burada akson uçları yer alıyor. Üzerine ne olduğunu yazalım. Burası akson dedik. Bunlar da akson uçları. Bazen akson tepesi dendiğini de duyabilirsiniz. Bu da soma dedik, yani nöronun gövdesinin, aksona bağlandığı noktaya deniliyor. Belki onu bir çıkıntı olarak görebilirsiniz. Aksonun başladığı nokta oluyor, yani akson tepesi. Şimdi uyarıcıların nasıl ilerlediğine bakacağız. Aksonun etrafındaki bu yalıtkan hücrelerdir verimli bir şekilde ilerlemelerini sağlar. Bunu ve nasıl çalıştıklarını daha detaylı konuşacağız ama ilk başta anatomiden girmek istedim. Önce bir anatomiyi oturtalım kafamızda. Bunlara Schwann hücresi deniliyor ve bunlar miyelin kılıfını oluşturuyorlar. Aksonun etrafındaki bu yalıtkan maddeye miyelin kılıfı deniliyor. Schwann hücreleri de miyelin kılıfını oluşturuyorlar. Miyelin kılıfının arasındaki boşluklara da Ranvier boğumu adı veriliyor. Sanırım bu ismi Ranvier'den geliyor. Belki de Ranvier hücreye bakıp bu boşlukları gören ilk bilim adamıydı. Evet, bunlar da Ranvier boğumları. Buradaki temel fikir, daha önce de dediğim gibi buradan bir sinyal girmesi. Bu sinyalin ne anlama geldiğinden daha sonra bahsedeceğiz. Sinyaller belli noktalardan dendritler tarafından algılanıyor ve bu sinyallerin etkileri toplanıp tepeye iletiliyor. Eğer sinyal yeterince güçlüyse, akson üzerinde var olan aksiyon potansiyelinin tetiklenmesine sebep oluyor. Bu da akson üzerinden sinyalin geçmesine sebep oluyor ve burada gördüğünüz gibi sinapslardan başka dendritlere veya kaslara iletilebiliyor. Sinapslardan daha sonra çok bahsedeceğiz. Peki buradaki şeyleri tetikleyen ne diye merak ediyor olabilirsiniz. Beyinde olduğu gibi başka bir nöronun akson terminali olabilir. Bir çeşit duyusal nöron olabilir. Bir tat duyusundan algılamış olabilirsiniz yani bir tuz molekülünü, veya şeker molekülü olabilir. Veya bir çeşit stres sensörü olabilir. Bir sürü farklı şey olabilir. Nöronların farklı çeşitlerinden daha sonra yine bahsedeceğiz. Şimdilik hoşçakalın.