If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Uzun Süreli Potansiyasyon ve Sinaptik Plastisite

Uzun süreli potansiyasyon ve sinaptik plastisite. Öğrenmenin ardındaki mekanizma. Orijinal video Carole Yue tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

Nasıl öğreniriz? Bu, gerçekten de göründüğünden de zor bir soru. Tabii ki çalışarak öğreniriz. İyide, bir konuyu ilk kez okurken veya bilgimizi sınarken beynimizde ne gibi değişiklikler olur? Hepimiz biliyoruz ki yeni bilgileri saklamak için beynimizde yeni hücreler oluşmuyor. Eğer öyle olsaydı galiba kafamız sürekli büyürdü Onun yerine, nöronlar arasındaki bağlantılar güçleniyor. Buna “uzun süreli potansiyasyon” veya orijinal kısaltmasıyla “LTP” deniyor. Ve bu süreç, sinaptik plastisiteye bir örnek teşkil ediyor. Peki sinaptik plastisite nedir ? Sinapsların şiddetlerini değiştirebilme yeteneğine verilen isimdir Şimdi süreci biraz daha ayrıntılı ele alalım. Nöronlar, elektrokimyasal sinyallerle haberleşir. Yani bu iletişimde hem elektriksel hem de kimyasal öğeler söz konusudur. Nöronlar aslında birbirleriyle doğrudan temas halinde değildir Aralarında “sinaps” adı verilen bir boşluk vardır. Buradaki nörona, “pre-sinaptik” yani “sinaps öncesi nöron” adı verilir Bunaysa, “post-sinaptik” yani “sinaps sonrası nöron” deniyor. Pre-sinaptik nöron, uyarıldığında, “nörotransmiter” adı verilen özel kimyasallar salar. Bu kimyasallar, post-sinaptik nörondaki reseptörlere bağlanır. Ve sodyum ve kalsiyum gibi iyonların içeri girebilmesini sağlayan kanallar açar. Her nöron, bir zarla kaplıdır. Ve zarın içindeki ve dışındaki elektrik yükleri birbirinden farklıdır. İşte bu yük farkına, nöronun “potansiyeli” denir. Potansiyeli, post-sinaptik nörona giren iyonların sayısı belirler. Pre-sinaptik uyarılmanın sonucuunda post-sinaptik potansiyelin ne kadar değiştiğine... ...bakarak sinapsın şiddetini ölçebiliyoruz. Pre-sinaptik nöron tekrar tekrar uyarılırsa, yarattığı post-sinaptik potansiyel artabilir. Başka bir deyişle, pre-sinaptik nöron, post-sinaptik nörona ne kadar sık sinyal gönderirse... ...bu işte o kadar iyi bir hale gelir Sonuçta post-sinaptik nöronda daha fazla kanal açılır, ve daha fazla iyon içeri girer. Bunun olmasına, “sinaps şiddetinin artması” diyoruz. Bu şiddetin uzun süre mesela birkaç dakika ila birkaç ay boyunca – yüksek kalmasına da... ...“uzun süreli potansiyasyon” adını veriyoruz Öğrenmenin bu fizyolojik mekanizmayla gerçekleştiği düşünülüyor. Şiddeti artan ve bu şiddeti koruyan sinapslar sayesinde geçmiş deneyimlerimizi daha iyi hatırlayabiliyoruz.