If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

İnme Nedir?

Beyinlerimiz oldukça karmaşık yapılardır. Çoğumuz günlük hayatımıza devam ederken nasıl davrandığımızı ve yaptıklarımızı nasıl yaptığımızı düşünmeyiz bile. Tüm bunlar, inme geçilmesi durumunda tamamen değişebilir.
Beyninizdeki kan akışının sekteye uğraması sonucunda beyin hücrelerinin ölmesine inme denir. İnme, iki şekilde gerçekleşebilir:
  • Beynin bir kan damarında oluşan ve kan akışını engelleyen bir kan pıhtısı iskemik inmeye neden olur. Kan pıhtısının kısa zaman içerisinde çözüldüğü ve tıkanmanın geçici olduğu durumlar, geçici iskemik atak (ITA) veya mini inme olarak adlandırılır.
  • Beyninizdeki bir kan damarı yırtılıp beynin içine kan sızdırabilir ve bunun sonucunda beyin kanaması gerçekleşebilir. Bu durum ise, hemarojik inme olarak adlandırılır.

Beynimizin durmadan çalışmasını neye borçluyuz?

Beyninizin büyük bir bölümü mesaj gönderen ve alan ağlarla birbirine bağlı olan nöronlardan veya özel beyin hücrelerinden oluşur. Vücudumuzun yaptığı her şeyi nöronlar koordine ederler. Ancak beynin, fonksiyonlarını düzgün olarak yerine getirebilmesi için sürekli olarak yoğun bir oksijen ve besin takviyesine ihtiyacı vardır. Aldığımız oksijen ve besinler kanımızda dolaşır, boyun atardamarı (şahdamarı) ve vertebral atardamar adı verilen iki temel atardamar aracılığıyla beyin hücrelerinize ulaştırılır. Bu iki temel atardamar küçük kan damarlarına ayrılır. Bu damarlar, ağa benzeyen bir örtü oluşturarak beyin yüzeyini kaplar ve beynin tüm dokularına ulaşırlar. Böylelikle beynin her bir hücresi yeterli oksijen ve besin almış olur.
Beyindeki kan damarlarının gösterimi

Beynimiz nasıl düzenlenmiştir ve ne gibi şeyler ters gidebilir?

Beynimiz üç bölgeye ayrılır: beyin sapı, beyincik ve serebrum. Beynimizin farklı bölgeleri, farklı işlev ve eylemlerden sorumludur:
Beyin sapı: Beyin sapı, beynimizi omurgamızın en üst kısmına bağlayan; kalp atış hızı (nabız), kan basıncı (tansiyon), soluk alıp verme, bilinç, uyku ve beslenme gibi pek çok temel işlevi kontrol eden bölgedir.
Beyincik: Beyincik, beyin sapının hemen arkasına bağlıdır. Koordinasyon ve dengenin düzenlenmesine ve kas hareketlerinin ayarlanmasına (motor fonksiyonlar) yardımcı olur.
Serebrum: Serebrum beynimizin en büyük bölümüdür. Bu bölüm iki yarıya/yarımküreye ayrılır ve bu iki yarım da daha sonra dört loba ayrılır: frontal lob, paryetal lob, temporal lob ve oksipital lobu. Serebrumun sağ tarafı vücudumuzun sol tarafını; sol tarafı ise vücudumuzun sağ tarafını kontrol eder.
  • Frontal lob hareketlerimizi, yürütme fonksiyonlarımızı yani iyi veya kötü seçimler yapmamızı, planlar yapabilmemizi ve zamanı yönetebilmemizi yani bilişsel düşünmemizi sağlar. Aynı zamanda hatıralarımızın oluşmasında da rol oynar.
  • Paryetal lob; gördüğümüz, işittiğimiz, dokunduğumuz veya kokladığımız şeyleri işleyerek o an tam olarak nerede olduğumuzu ve ne yaptığımızı bilmemize yardımcı olur. Bunun yanı sıra el-göz koordinasyonumuz yine parietal lobun bize sağladığı bir özelliktir.
  • Temporal lob; yüzleri ve dilleri hatırlamamızı sağlar, işitme ve hafıza yeteneklerimizi kontrol eder ve uzun süreli hafıza için önemlidir.
  • Oksipital lob, gözlerimizden gelen sinyalleri alarak görme yeteğimizi ve görme yeteneğimiz ile yerine getirdiğimiz fonksiyonlarımızı kontrol eder.
Beyin yapılarının görüntüsü
İnmeler, beynimizin herhangi bir bölgesinde oluşabilir. Gerçekleşen 10 inme vakasından, yaklaşık olarak 8'i pıhtı kaynaklı bir tıkanıklık nedeniyle (iskemik) inme olarak sınıflandırılırken, diğer 2'si kanama nedeniyle (hemorajik) meydana gelmektedir.1
  • İskemik inme, hemorajik inmeye göre daha yaygındır; embolik ve trombotik olarak ikiye ayrılır. Kan pıhtısı beyne giden büyük atardamarlardan birinde oluştuğunda trombotik inme; kan pıhtısı vücudun başka bir yerinde oluşup, kan dolaşımı sayesinde hareket edip beynimize yerleştiğinde ise embolik inme meydana gelir. Serbest olarak dolaşan kan pıhtıları genellikle ateroskleroz (damar sertleşmesi) ile ilişkilendirilir. Ateroskleroz, atadamarların iç duvarlarında oluşan, damarları daraltan, kan akışınına müdahale eden veya kan akışını engelleyen (yağlı maddeler, kalsiyum ve yara dokularından meydana gelen) bir plak oluşumudur. Kan pıhtıları, bu plak tabakalarından biri yırtıldığında oluşur.
  • Hemorajik inmeler, daha nadir fakat daha ölümcüldür. Kontrolsüz kanama, beynin bir bölgesini yoğun bir şekilde doldurabilir ve bunun sonucunda beyin hücrelerine zarar veren veya onları öldüren bölgesel baskı ve şişkinliklere neden olabilir. Hemorajik inmeler, sızıntının ilerisindeki bölgelerin yeterli oksijen ve besin alamamasına da sebep olabilir. Kanama beyin yüzeyimizde, kafatasımızın hemen altında veya beynimizin derinindeki bir atardamarda oluşabilir. Yüksek kan basıncı ve/veya atardamarlardaki bozukluklar, beyin kanamasının başlıca sebepleridir. Atardamarlarda görülen en yaygın bozukluklardan biri anevrizmadır. Anevrizmalar; kan ile dolan, bir balon gibi şişen, özellikle de kan basıncının yüksek olduğu ve kan damarlarının doğuştan kusurulu olması durumlarında yırtılabilen, damar çeperindeki zayıf bölgelerdir.
Bir tıkanma sonucunda kan akışının durması çok kısa süreli olsa bile bölgedeki nöronların besin ve oksijen yetersizliği sebebiyle ölmesi için yeterlidir. Bununla birlikte, her inme vakası, birbirinden farklıdır ve bazı durumlarda beynimiz, hasar gören kısmın gördüğü işlevi hasar görmeyen tarafta karşılık gelen bölgeye aktararak belli bir dereceye kadar denge sağlayabilir. Her iki inme de kalıcı ve geçici hasarlara neden olabilir. Bir mini inmenin işaret ve belirtileri genellikle bir saatten az sürer ve kalıcı bir hasara neden olmaz.

İnme geçirdiğinizi gösteren işaret ve belirtiler

İnmenin işaret ve belirtileri genellikle birdenbire ortaya çıkar ve aşağıda listelenenlerden en az birini içerir:
  • Yüzünüzün bir tarafı anormal bir şekilde aşağı sarkabilir.
  • Sağ veya sol kolunuzu kaldıramayabilirsiniz.
  • İnsanların ne söylediğini anlamakta güçlük çekebilir, kafanız karışabilir.
  • Konuşurken geveleyebilir veya karışık bir şekilde konuşabilirsiniz.
  • Tek veya çift gözle görmekte sorun yaşayabilirsiniz.
Beynimizin farklı bölgeleri farklı eylemleri kontrol ettiği için hasarın nerede meydana geldiğine bağlı olarak farklı işaret ve belirtiler ortaya çıkabilir:
Hasar bölgesiOlası etkiler
Beyin sapıİnmenin, beyin sapında meydana gelmesi oldukça nadir fakat bir o kadar da ölümcüldür. Beyin sapı inmesi, vücudumuzun her iki tarafında yarattığı zayıflık ve engelin yanı sıra soluk alıp verme, kalp fonksiyonu, denge, koordinasyon, çiğneme, yutma, konuşma ve görme ile ilgili sorunlara da yol açar.
BeyincikBeyincikte inme oluşma ihtimali, serebrumda (beynin daha büyük kısmı) oluşma ihtimalinden daha azdır fakat denge, koordinasyon, baş dönmesi, baş ağrısı, mide bulantısı ve kusma gibi ciddi sorunlara yol açabilir.
Serebrum - Sol yarım küreSol yarım kürede meydana gelen inmeler, vücudumuzun sağ tarafında zayıflığa veya felce neden olurken; okuma, konuşma, düşünme, yeni bilgi öğrenme ve bu bilgileri hatırlama gibi bilişsel sorunlara da yol açar.
Serebrum - Sağ yarım küreSağ yarım kürede meydana gelen inmeler, vücudun sol tarafında neden olduğu zayıflık veya felcin yanında görme, derinlik algısı, kısa süreli hafıza, muhakeme ile ilgili sorunlara da yol açar.

İnme geçirme riskiniz yüksek mi?

Hepimizin sahip olduğu ve değiştiremediğimiz özelliklerimiz vardır (yaş, aile öyküsü, cinsiyet gibi) ve bunlar inme riskimizi etkileyebilir. Eğer erkekseniz, inme riskiniz daha yüksektir. İnme geçirmenin kalıtsal bir yatkınlıkla da ilişkisi olduğu düşünülüyor, yani eğer ailenizde bir veya daha fazla inme geçirmiş insan varsa; sizin de inme geçirme riskiniz daha fazla demektir. Bunun yanı sıra, yaş da önemli bir etkendir ve yaşınız ilerledikçe inme geçirme riskiniz artar. Tüm bu etkenler dışında bir de kontrol edebildiğiniz risk faktörleri vardır. Bunlara “değiştirilebilir” etkenler diyoruz çünkü bu etkenler kontrol edilebilir veya tedavi edilebilir durumlardır. Bu faktörler genellikle yaşam stilinizle ilişkilidir. Herhangi bir inme için en önemli faktör yüksek tansiyondur, çünkü tansiyon damarlarınıza zarar verebilir ve damarlarınızı zayıflatabilir. Zayıflayan atardamarların pıhtı oluşturma ve yırtılma ihtimali yüksektir. Tansiyon, inmelerin %50'sinden sorumludur.2 Diğer risk faktörleri arasında düzensiz kalp atışları anlamına gelen "atriyal fibrilasyon", yüksek kolestrol seviyesi, diyabet, fiziksel aktivitenin az olması ve sigara içmek sayılabilir. Bu risk faktörlerinden kaçına sahipseniz inme geçirme riskiniz de o oranda artmış demektir.

İnme geçirme ihtimaliniz ne kadar yüksek?

Her yıl dünya üzerinde yaklaşık 17 milyon insan inme geçiriyor ve yaklaşık 6 milyon insan bu sebeple hayatını kaybediyor.3 Dünya üzerindeki ölümlerin %10'unun nedeninin inme olduğu biliniyor ve inme, ölüm nedenleri arasında kalp hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alıyor.3 İnme nedeniyle meydana gelen ölümler en fazla Doğu Avrupa'da, Rusya'da ve Güneydoğu Asya'da görülüyor ve düşük gelirli ülkelerde genellikle daha yaygın.3 Genç ve orta yaşlı insanlarda inme daha önce görüldüğünden çok daha fazla görülüyor, zira inme vakalarının çoğu 75 yaşın altındaki insanlarda ortaya çıkıyor.3 Ne yazık ki dünya üzerindeki yaklaşık 5 milyon insan inmenin kalıcı engelleri ile yaşıyor.4
İnme vakalarını gösteren Dünya haritası

İnmeyi nasıl önleyebilirsiniz?

Doktorunuz değiştirebileceğiniz risk faktörlerini ele alarak bu faktörleri azaltmanız için size yardımcı olabilir. İlk adım muhtemelen beslenme ve egzersiz alışkanlıklarınız değiştirmek olacaktır, bu değişim size pek çok farklı şekilde yardımcı olabilir. Sağlıklı beslenmek ve daha sık egzersiz yapmak, daha iyi hissetmenizi sağlamanın yanı sıra kan basıncını ve kolesterolü düşürür, şeker hastalığını önler ve kilo vermenizi sağlar. Yaşam tarzınızda yaptığınız değişiklikler bir işe yaramazsa doktorunuz bu faktörleri kontrol altına alabilmek için size bazı ilaçlar yazabilir. Aşırıya kaçmadan alkol tüketmek, sigarayı bırakmak ve hayatınızdaki stresi azaltmak da inmeyi önleyen yöntemler arasındadır. İhtiyacınız olması durumunda doktorunuz bütün bunlar için de size yardımcı olabilir.

İnme tanısı ve tedavisi

İnme, son derece acil bir tıbbi durumdur! Ne kadar hızlı tedavi alırsanız sağlığınız açısından o kadar iyidir.
Kendinizde inme işaretleri veya belirtileri görüyorsanız beyninizde oluşabilecek hasarı en düşük seviyeye indirmek için en kısa zamanda bir uzmana inmeyi teşhis ettirmeniz ve düzgün bir tedavi görmeniz gerekmektedir. Neyin yanlış gittiğini anlamak, beyninizin hangi bölgelerinin etkilendiğini görmek ve tedavinize yön verebilmek için çeşitli testler yaptırmanız gerekebilir.
Doktorunuz inme geçirdiğinizi anlamak ve inmenin türünü öğrenmek için muhtemelen önce fiziksel muayene yapacak, ardından da sizden bir bilgisayarlı tomografi (BT) çektirmenizi isteyecektir. Beyninizdeki bütün doku hasarlarını gösteren manyetik rezonans görüntüleme (MR), beyindeki kan akışını görüntüleyen anjiyografi, kan ve idrar testleri, kalp kapakçıklarınızın nasıl çalıştığını ve kalp odacıklarınızın büyüklüğünü gösteren ekokardiyografi, kalbinizin elektriksel etkinliğini kontrol eden elektrokardiyografi (EKG) ve beyin fonksiyonlarının, inmeden nasıl etkilendiğini gösteren bir nörolojik muayene doktorunuza durumunuzla ilgili bilgi sağlayabilecek diğer testler arasında gösterilebilir.
İskemik inmenin tedavisi - Çektirdiğiniz bilgisayarlı tomografi iskemik inme geçirdiğinizi doğruluyorsa doktorunuz muhtemelen size en kısa sürede doku plazminojen aktivatörü adı verilen bir pıhtı eritici ilaç verecektir. Bu ilaç pıhtıyı eriterek beyninizdeki kan akışını eski durumuna getirir ve hasarı azaltır. Nadiren olsa da bazen doktorunuz pıhtıyı fiziksel olarak parçalar ve yerinden alır.
Hemarojik inmenin tedavisi - Doktorunuz baskıyı ve oluşabilecek hasarı azaltmak için kanamanın kaynağını bulmaya ve kontrol etmeye çalışacaktır. Bunun yapılabilmesi ve varsa kan damarlarınızdaki hasarların giderilebilmesi için ameliyat olmanız gerekebilir.
İlk müdahale yapıldıktan sonra doktorunuz risk faktörlerinizi azaltmak için yaşam tarzınızla ilgili tavsiyeler verebilir, gerekli görürse ilaç tedavisi de uygulayabilir.

Şunları da göz önünde bulundurun:

Mini inmeler, kalıcı beyin hasarlarına neden olmasa da kesinlikle görmezden gelinmemelidir. Bunu söylememizin nedeni mini inmelerin, genellikle ters giden bir şeylerin habercisi olmasıdır. Mini inmeyi, bir tür şans olarak düşünebilirsiniz çünkü kan pıhtısı kısa zamanda kendiliğinden çözünür. Fakat bir başka pıhtı oluştuğunda ne olacağını tahmin etmek imkansızdır. Pek çok insan tam inmeden önce uyarıcı niteliğinde mini inme geçirmez, fakat mini inme geçirdiyseniz daha sonraki 3 ay içerisinde inme geçirme ihtimaliniz yüksektir. Bu yüzden mini inmelerii ciddiye almalısınız! Neden böyle bir durum gerçekleştiğini öğrenmek ve tam inmeyi önlemeye yönelik tedavi almak için doktorunuzla görüşün.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.