If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Fobiler

Tıp ve sağlıkla ilgili içerik için, http://www.khanacademy.org/science/healthcare-and-medicine MCAT içeriği için de http://www.khanacademy.org/test-prep/mcat web sitelerinden bizi ziyaret edebilirsiniz. Bu videolar tıbbi tavsiye niteliğinde olmayıp sadece bilgilendirme amaçlıdır. Videolar kesinlikle tıbbi tavsiye, tedavi ve teşhis amaçlı kullanılmamalıdır. Sağlık sorunlarınızla ilgili her zaman bir doktora başvuruda bulunun. Khan Academy’de izlediğiniz videolar sonucu, doktor tavsiyelerini görmezden gelmeyin ya da doktora gitmekte gecikmeyin. Orijinal video Tanner Marshall tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

Fobi, bir şeye karşı duyulan, Aşırı, mantıksız ve anlaşılmaz korku olarak tanımlanır. Bu korku, bir hayvan için, cansız bir obje için, bir durum ya da aktivite için hissedilebilir. Her gün günlük hayatta hissedebileceğimiz endişe, stres ve korkuların fobi ile karıştırılmaması lazım. Yani karanlık bir sokaktan korkmak ya da uçak korkusu, fobi olmayabilir. Fobisi olan insanlar, O korkuya sebep olan objeyle bir araya gelmemek için, ellerinden ne geliyorsa yaparlar. Hem de, o objenin, aslında korkulacak bir şey olmadığını, bir tehlike teşkil etmediğini bilmelerine rağmen! Bu kişiler, korkularını yenemezler hatta o objeyi düşünmeleri bile aşırı derecede endişelenmelerine yol açar. Bu yüzden, fobiler, günlük yaşantılarını ve iş hayatlarını etkileyebilir, Kişinin kendine güvenini azaltıp, Fobiden kaynaklanan endişe ve korkuyu yaşamak istemedikleri için, insan ilişkilerini de bozabilir. Örneğin, fenerlerin etrafına bir sürü gece kelebeği doluştuğunda, Gece kamp yapıyor olmak, bir çoğumuz için, çok da rahat hissedeceğimiz bir durum değildir. Ama bunun olacağını bilmek, bizi kamp yapmaktan alıkoymaz. Gece kelebeği fobisi ya da korkusu olan biri, yani mottefobisi olan biri Sırf bir gece kelebeği görebilme ihtimali olduğu için bile kamp yapmak istemez. Bu uzak durma durumu, insanların sosyal hayatlarını ve arkadaşlarıyla olan ilişkilerini etkileyebilir. Sizin de tahmin edebileceğiniz gibi, gece kelebeği fobisi, Akla ilk gelen fobi değildir! Akla ilk gelen fobi değildir! Daha sık karşılaşılan fobilerden bir tanesi Kan korkusudur. Kan göremezsiniz değil mi ? Kan görmekten korkarsınız mesela. Buna, hemofobi de denir, Ya da başka bir diğer örnek medikal prosedürlere, Örneğin enjeksiyon ve iğnelere karşı duyulan korkulardır. Hayvan korkusu, bir diğer yaygın fobi olarak gösterilebilir. Mesela yılan korkusu ya da ofidyofobi, Köpek korkusu ya da sinofobi, Örümcek korkusu ya da araknofobi. Belirli durumlara karşı duyulan korku yani fobiler için de, Klostrofobi yani kapalı alan korkusu örnek verilebilir. Klostrofobisi olan biri asansör gibi dar ve sıkışık bir alana girmekten korkabilir. Bunun tersi olarak, agorafobisi yani açık alan korkusu olan biri de, Evinden dışarı çıkmaya, Alışveriş merkezleri, süpermarket ya da sinema gibi kalabalık yerlere gitmekten korkabilir. Bu kişiler, kaçamayacaklarını düşündükleri için, açık alanlarda bulunmaktan korkarlar. Akrofobi, yükseklik ya da yüksekten düşme korkusudur. Aerofobi ise, uçma korkusudur. Şimşek ya da gök gürültüsü gibi doğa olaylarından korkmaya da astrafobi denir. Korkulan objeye maruz kalmak Ya da korkulan objeye maruz kalınacağı düşüncesi, Kişide, tehdidin kendisinden daha aşırı ve ağır kaygı haline yol açar. Fobisi olan insanlar, olayı bir felaket olarak algılar, Hemen en kötü senaryoyu düşünür, Ve bu olayın gerçekleşme ihtimalinin, olduğundan daha yüksek olduğu fikrine kapılırlar. Fobiler, terlemeye, kas kontrol sorunlarına ve kalp atışlarının hızlanmasına yol açar. Şimdi bir örnek düşünelim, Birçok kişi, örümcekten korkar, öyle değil mi? Bu korkuyu, yani herkesin bir örümcek gördüğünde hissedebileceği duyguyu, Fobiyle karıştırmamak gerekir. Örneğin, hayvanat bahçesinde, örümceklerin bulunduğu bölüme geli ndiğinde, Çoğu kişi bu durumdan rahatsızlık duyabilir. Araknofobisi yani örümcek korkusu olan bir insan, bırakın örümceklerin bulunduğu bölümü, Hayvanat bahçesine bile gitmez! Arada önemli bir fark var. Günlük hayatımızda karşılaşabileceğimiz başka bir durum, Yüksek bir merdiveni çıkarken, başımızın dönmesi olabilir. Yükseklik korkusu olan biri ise Eğer son derece güvenli bir binanın 30. Katında ise En yakın arkadaşının düğününe bile gitmez! Muhtemelen gitmeyi aklından bile geçirmez... Ya da sıkça rastlanan bir örnek daha verelim: Uçak türbülansa girdiğinde, Herkes endişelenebilir, Ama uçma korkusu olan biri, acil bir durumda annesini görmeye gitmek için bile uçağa binemez! Peki günlük hayatta herkesin yaşayabileceği bu korkular gibi olmayan fobiler, neden kaynaklanır? Evet, fobilere sebep olan şey, sizce, nedir? Bu sorunun cevabını… ne yazık ki bilmiyoruz. Sadece, Eğer, fobisi olan bir akrabanız varsa, fobinizin olma olasılığının arttığını biliyoruz. Çok kötü deneyimler yaşayan birisinin fobi geliştirmesi de oldukça sık rastlanan bir durumdur. Örneğin, eğer, kuduz bir köpek tarafından ısırıldıysanız, Sinofobinizin yani köpek korkunuzun olma ihtimali, daha yüksektir. Birinin, bir şeyden aşırı derecede korktuğunu görmek de, fobileri tetikleyebilir. Fobilerin teşhis edilebilmesi için, Uzmanlar, belirtileriniz ile ilgili sorular sorar, Fiziksel muayenenizi yapar, Ve bazı ilaçlar hakkında da sorular sorarak, endişe yaratma ihtimali olan diğer medikal durumları elemeye çalışırlar. Fobi teşhis edildikten sonra, Bir tedavi planlanır. Tedavide önemli olan ise hastaya özel olmasıdır. Her insan terapiye aynı şekilde cevap vermeyebileceği gibi, Depresyon ya da uyuşturucu gibi tedaviyi etkileyebilecek başka durumlar da olabilir. Bilişsel davranış terapisi adındaki bir çeşit psikoterapi, bazı fobilerin tedavisinde çok etkilidir. Terapistler, İlk olarak, Fobisi olan kişinin, Hatalı düşüncelere kapıldıkları bir durumu bulup, Duyulan korkunun aslında aşırı olduğundan ve gerçekçi risklerden bahsederler. Örneğin kuduz bir köpek tarafından ısırılmak, Aslında çok ender bir durumdur. Hem bir köpek durduk yere size saldıracak ve ısıracak Hem de bu köpek kuduz olacak... Tahmin ettiğinizden daha düşük bir ihtimal olduğunu söylemeliyim. Bilişsel davranış terapisinde ikinci aşamada terapistler kişiyi korku duyulan duruma maruz bırakırlar. Aynı örnek üzerinden devam edersek, Terapistler, köpek korkusu olan birini, Bir köpekle karşılaştırıp, Güvenli olan, kabul edilebilir riskler almasını öğretebilirler. Her ne kadar tedavinin içeriği herkes için farklı, Tedavinin süresi de, kişiden kişiye değişse de, Fobisi olan kişiler, korkularını yenmek için uzmanlardan çok büyük yardımlar alabilirler.