Renk Boşluklarına Giriş

Kaç farklı renk görebiliyorsunuz? Sonsuz bir olasılıktan bahsedebiliriz, öyle değil mi? Yani hepsini saymak neredeyse imkansız! Eğer renkleri dijital olarak göstermek istersek, renkleri saymak için bir yöntem geliştirmemiz gerekir. Başka bir deyişle, her farklı tona farklı bir rakam ya da adres vermekten bahsediyorum. Ne de olsa, rakamlar, hem insanların ve hem de makinelerin anlayabilecekleri bir şey! Bunu yapmanın kolay yollarından biri de, her renk değerine bir yüzde atamaktır. Buna “RGB ya da KYM üçlüsü” deniliyor. Örneğin yüzde 100 kırmızı, yüzde 100 yeşil ve yüzde 100 mavi, beyazdır. Yüzde 0 kırmızı, yüzde 0 yeşil ve yüzde 0 mavi ise siyah! Buna ek olarak yüzde 100 kırmızı, yüzde 100 yeşil ve yüzde 0 mavi ise sarıdır! Bunu ilk bölümde öğrenmiştik. Matematikçiler, geometrik ya da uzaysal gösterimlere bayıldıkları için “renk uzayı” fikrini ortaya atmışlardır. Korkmayın! Bu, gerçekten de çok basit. Normalde bir noktayı, 3 boyutlu bir uzayda, x,y ve z koordinatları ile gösteririz, öyle değil mi? Şimdi bunun yerine, yani x,y ve z yerine, kırmızı, yeşil ve maviyi kullanacağız ve sonuç olarak da bu renk küpünü elde edeceğiz! Anahtar nokta şudur, bu küpün içindeki her nokta, bir projektör ya da bilgisayar ekranının oluşturabileceği bir rengi temsil eder. Videonun başında aklınıza gelen tüm o farklı renkleri hatırlıyor musunuz? O renklerin hepsi, işte bu küpün içindeki bir noktadır! Kavramların yerine oturduğundan emin olmak için, size, bu küple alakalı bir alıştırma hazırladık. Ne duruyorsunuz? Denesenize!