If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Sargent'ın "Karanfil, Zambak, Zambak, Gül" İsimli Tablosu

John Singer Sargent, 'Karanfil, Zambak, Zambak, Gül', 1885-86, tuval üzerine yağlı boya, 1740 x 1537 mm (Tate Britain, Londra). Orijinal video Beth Harris ve Steven Zucker tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

Güneşin azalan ışıkları çocukların ellerindeki fenerlerle yer değiştiriyor. Yapay ışığın gün ışığının yerini aldığı alacakaranlık vaktindeyiz. Sargent bu resimde günün çok hoş ve akıldan çıkmayan güzellikteki zamanlarını yakalamış. 1885-86 yıllarında yapılmış olan bu eserin ismi ''Karanfil, Zambak, Zambak, Gül''. Eserin çok şiirsel bir ismi var ve isimdeki tekrar bize resimde tekrarlanan formlar ve ışık hakkında ipucu veriyor. Bütün tuvalin ortasında soldan sağa doğru sıralanmış Japon fenerlerine bakın. Portedeki notalar gibiler, bir uçtan diğer uca okuyoruz. Ancak gözümüz arada diğer güzelliklere de bakmak için duraksıyor, zira burada bakılası pek çok güzel şey var. Çok gösterişli, zengin bir yüzey bu. Sargent kadar yüzeyin üzerinde boyayı ustaca kullanan sanatçı çok az. Gülleri, aşağıdaki karanfilleri, japon fenerlerindeki kabartma çizgileri, içeriden gelen loş aydınlatmayla oynaşan mavi gölgeleri oluşturmak için sanatçının fırçasını yüzeyde nasıl kullandığını görüyoruz. Bu resimde ilginç bulduğum bir şey var, aydınlık olmasını bekleyeceğiniz bölgeler aydınlanmamış. Her şey alaca karanlığa bulanmış. Çocukların yüzlerinin aydınlanmış olmasını, yüz ifadelerini görebilmeyi beklersiniz ancak sanatçı dikkatini buraya yoğunlaştırmamış. Sanatçı bütün sathın dekoratif, göze hoş gelir olmasına odaklanmış. Yeşil alacakaranlığın içinde sadece fenerler aydınlanmış. Tuval gerçekten çok pürüzsüz, belli ki Japon baskılarından etkilenmiş. Çocukların ayaklarının yanındaki çiçekler en küçükleri, sonra resimde biraz yukarıya doğru baktığımızda yükselen büyük zambakları görüyoruz. Bu normalde resimlerde gördüğümüzün tam tersi bir uygulama ve arkadaki nesnelerin daha önde gözükmeleri etkisini yaratıyor. Doğa, çocukluk, masumiyet bir araya gelmiş, son derece sevimli, ve 19. yüzyılın tarzına son derece uygun bir resim. Resimde ele alınan gerçek bir konu görmüyoruz, sadece ışığın niteliğini ve renklerin uyumunu görüyoruz, yeşiller, şeftali tonları, pembeler, beyazlar.. Bu tarzı 19. yüzyılın ikinci yarısında İngiliz resim sanatında, örneğin Albert Moore'un resimlerinde de gözlemliyoruz, sanat için sanat yapıyorlar ve resmin ana teması renklerin ahengi oluyor. Bu sanatsal tarz, estetik akım olarak isimlendiriliyor. Tarihin ağır konularından arınmış, resim yapmayı ve resmin güzel olmasını odak noktasına yerleştiren bir akım bu. En önem verilen şeyler, resimdeki şekiller, formlar, renkler gibi öğeler. Whistler gibi sanatçılar akla geliyor hemen. Bu resmin, Soyutlamanın başlangıcı için önemini görebiliyoruz. Sanat eserine temsil ettikleri veya gerçek dünyadan kopyaladıkları için değil, sanatsal açıdan oluşturdukları için bakmak. Sargent bu resmi açık havada, işin açığını isterseniz kendi bahçesinde yapmış. Resimde tonların ve formların doğru kullanılmasına özen göstermiş. Sanırım sanatçı için tonları ve formları doğru şekillendirmek zor olmuştur, zira etrafın karanlığa bürünmek üzere olduğu alaca karanlık zamanı ve modelleri ise küçük çocuklar. Onu İngiltere'deki bahçesinde gözümün önüne getirebiliyorum, ışığın doğru olmasına, her şeyin uyumlu olmasına dikkat ediyor ve bunların hepsini tuvale aktarıyor. Çocukların tüm dikkati ellerindeki Japon fenerlerinden gelen ışıkta gibi gözüküyor. Onların bu ilgisi bizi de resmin içine çekiyor ve sanatçının bize sunduğu bu güzel, gösterişli görselliğe dahil olmamızı sağlıyor.