If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Édouard Manet'nin "Balkon" İsimli Tablosu

Édouard Manet, Balkon, 1868-69, tuval üzerine yağlı boya, 66-1/2 x 44-1/4 inç (Musée d'Orsay, Paris) Konuşmacılar: Dr. Beth Harris ve Dr. Steven Zucker

Resimde yer alan üç figür sanatçının arkadaşlarıdır. Soldan sağa doğru Berthe Morisot(ressam), Jean Baptiste Antoine Guillemet(ressam), Fanny Claus(kemancı). Güçlükle seçilen dördüncü figürün ise Manet'nin karısının oğlu Leenhoff olduğu düşünülmektedir.

.
Orijinal video Beth Harris ve Steven Zucker tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

Karşımızda Monet'nin "Balkon" adlı tablosu duruyor. Bu gerçekten de inanılmaz bir tablo. Ayrıca arkada duran adam haricinde Goya'nın "Balkondaki Mayalar" isimli tablosuyla benzerlikler taşıyor. Arkada ayakta duran hizmetkarı, sağ tarafta da kemancı kadını görüyoruz. Sol tarafta ise ressamın önemli bir arkadaşı ve aynı zamanda da kendisi gibi ressam olan Berthe Morisot duruyor. Bana göre bu resim siyah ve yeşil renklerini konu alıyor. Örneğin panjurlarda ve korkuluklarda kullanılan yeşile ve kadınların giydiği elbiselerin beyazına bir bakın , ressam tarafından oldukça hoş yansıtılmış. Yani tablo sanki bir renk çalışması gibi geliyor bana. Monet tarzını bu tabloda oldukça belirgin hissettiriyor: Modern yaşamı, şehir yaşamını bize sunuyor bize. Tabloda şehri görmememize rağmen arkada ayakta duran adamdan ve kadınların giyim tarzından onların üst sınıfa mensup olduklarını anlayabiliyoruz. Tabloyu bakarken sanki biz de balkondan Paris'i, sokakta kalabalığa karışmış insanları seyrediyormuşuz gibi hissediyoruz kendimizi. Aynı zamanda da tablodaki karakterler gibi birbirimizden uzaklaşıyormuşuz gibi hissediyoruz. Tablodaki karakterler balkondan modern hayatı seyrediyor ama birbirleriyle iletişime geçmiyorlar. Kendi dünyalarında yaşıyorlar. Korkulukların ardındaki hayatı izliyorlar ama onunla ilgilenmiyorlar . Ve bu aykırı yerleşim bu tabloyu daha da özel kılıyor. Tabloya baktığımızda sadece Morisot'nun bir şeylere odaklandığını fark ediyoruz. Bakışlarında sanki bir şeylerin anlamını çözmüş gibi bir farkındalık var. Diğer iki karakterde göremediğimiz bir anlayış ve farkındalık var Morisot'nun bu bakışlarında. Tablodaki boşluğa da bakmanızı istiyorum. Geleneksel ikinci imparatorluk Haussmann mimarisinde balkonlar dar ve basit olurdu. Ama bu tabloda bu basitlik ortadan kaldırılmış. Örneğin bunu, porselen vazo ve içindeki mavi ortancada korkulukların renginin ve vazonun rengiyle olan uyumunda görebiliriz. Belki de bu tablo, geleceğin niteliğini yansıtıyor. Karakterlere baktığımızda hepsinin farklı yönlere baktığını görebiliyoruz. Sonuç olarak, bu tablo burjuva yaşamının kavramının nasıl olduğunu gösteriyor bize.