If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Birinci ve İkinci Koalisyon Savaşları ve Napolyon

Fransa'ya karşı kurulan ilk iki koalisyon ve Napolyon'un bu koalisyonlardaki rolünün özeti. Orijinal video Sal Khan tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

Evet bu video da yapmak istediğim şu; size o dönemde Fransa'nın içinde bulunduğu savaşlara genel bir bakış sunup ardından biraz daha detaylı olarak Napolyon'un tam olarak ne amaçladığı ve bu savaşların başlangıcında ve bitişindeki rolü hakkında konuşacağım. Şimdi, belki hatırlarsınız, 1792'den 1797'ye kadar, I. Koalisyon'un savaşları vardı. Bunda katılımcılar Prusya, Avusturya ve Birleşik Krallık'tı. Kısaca "Britanya" diye yazacağım. Ve bu savaş özellikle Fransa tarafından başlatılmıştı. XVI. Louis'nin o zaman hayatta olduğunu hatırlıyor olabilirsiniz. Savaşı destekliyordu çünkü Fransızlar'ın kaybedeceğini düşünüyordu ve böylece ona eski mevkiini geri verebileceklerini veya en azından böylelikle popüler olabileceğini düşünüyordu. Savaş olması ihtilalcilerin hoşuna gidiyordu zira onlar da "Devrim"i yaymak istiyorlardı. Ve, hatırlarsınız, bu savaş Campo Formio anlaşmasıyla 1797'de Napolyon'un İtalya'da kazandığı zaferler nedeniyle sona ermişti. Campo Formio bu arada şurası oluyor. O dönemde, İtalyan Savaşı'nın başındaydı ve Fransa hükümetinin başında da yine o zaman Direktuvar vardı ve büyük oranda Napolyon'un onları savunabilmesi nedeniyle görevdeydi. Ardından, 1798'de bunu farklı bir renkle göstereyim. 1798'den 1802'ye kadar, İkinci Koalisyon var. Bu noktada hemen görebilirsiniz ki Napolyon devletin başına 1799'un sonunda geçti. Yani bu savaş, hem Dİrektuvar'ın başta olduğu hem de Napolyon'un Birinci Konsül olarak başta olduğu dönemlere yayılmıştır. Ve katılanlara bakarsak yine Avusturya ve Britanya evet bu dönemde, Fransa'yla sürekli savaşta olmak gibi bir eğilimleri var özellikle Britanya'nın. Ve Prusya yerine de, Rusya var. Aslında, şöyle Avusturya İmparatorluğu'nun o dönemde nasıl göründüğünü kafanızda daha iyi canlandırmanıza yardımcı olmak için ve tabi Prusya İmparatorluğu'nun Bu harita hakkını vererek göstermiyo şu haritayı göstereyim. Evet bu, 1810 yılı.Biraz daha erken döneme geçelim. Bu 1805. Ve sınırları onların yaptığından biraz daha evet kalın olarak çizeyim şöyle. İşte, burası Fransa. Buralar da Fransa'nın sınırları. Aslında o zaman şu anda İtalya'ya ait olan yerlerin bir kısmını da kapsıyordu. Bu da, tam şurası, Fransa. İsterseniz bütün sınırı gösterebilirim ama sanırım ana fikri anladınız. Ama o dönemde var olan bir imparatorluk bugün o haliyle yok evet, ki bu da Prusya. Artık böyle bir imparatorluk bile yok. Artık Prusya İmparatorluğu, Prusya halkı veya Prusya diye bir ülke de yok. - Burda gördüğünüz gibi bir kısmı Almanya bir kısmı Polonya ile bir kısmı da başka ülkelerle şimdi detaya girmeyeyim kesişiyormuş. Ardından, Avusturya İmparatorluğu'na bakalım. Avusturya İmparatorluğu tam burada. Gördüğünüz gibi, Avusturya halkının, ülkesinin günümüzde kapladığı alandan çok daha fazlasını kaplıyor. Ardından Rusya İmparatorluğu var, ki aşağı yukarı bu günkü Rusya'dan çok da fazla değişik değil. Ama dünyanın burada ki kısmının yani en büyük farkı. Bir sürü fark var ama bugünkü haliyle kıyaslayınca o zaman Almanya diye bir halk, bir ülke yoktu.Almanca konuşan bir çok insan vardı; ama bir çok küçük eyalete bölünmüşlerdi. Bu harita bunları göstermiyor tabi. Bu eyaletlerden bazıları Avusturya'nın, bazıları da Prusya'nın kontrolündeydi. Ve Alman krallıklarından ve eyaletlerinden oluşan bu dağınık konfederasyon Kutsal Roma İmparatorluğu diye biliniyordu. Buraya yazalım."Yazılan: Kutsal Roma İmparatorluğu" Ve Voltaire'in çok meşhur sözünde de söylediği gibi, ne "kutsaldılar" ne de "Romalı" idiler. Latince konuşmuyorlardı. İtalyan değillerdi. Almanlardı.Kutsal da değillerdi. Yönetim dini bir figür tarafından yapılmıyordu. Ve bir imparatorluk da değillerdi. Çok sıkı kontrol edilen ve sınırlarını gittikçe büyüten bir eyalet değillerdi. Krallıklardan oluşan serbest bir konfederasyondu. Evet böylece, umarım bu anlattıklarım dünyanın o zamanlar nasıl göründüğünü kafanızda canlandırmanıza yardımcı olur. Şimdi, siz bunu aklınızda tutun, ben de genel görünüme döneyim.Tam burada. Ve sonra, İkinci Koalisyon, sona erdiğinde 1801'de, Luneville Anlaşması karşımıza çıkıyor.Bir kez daha, Avusturyalıların yenilgisini görüyoruz, özellikle diğer ülkelerin askeri kapasiteleri sebebiyle. Ve bu arada Napolyon artık Fransa'nın başındaydı. Ama bir kez daha, Avusturyalılara karşı bir İtalyan seferini yönetmişti. Burada, Marengo zaferini görüyoruz bununla ilgili detaylara daha sonra gireceğim. Bu özellikle Avusturya'ya karşı kazanılmış bir zafer olarak ön plana çıktı ve Napolyon'un İtalyan yarımadası üstünde daha çok alan kazanmasını mümkün kıldı. Burada görebilirsiniz, İtalyan yarımadası boyunca, tam şurada. Ardından Amiens Antlaşması'nı 1802'de İngilizlerle imzaladı. Ve bu da koalisyonun sonu oldu. Sanırım, koalisyonun 1801'de sona erdiği söylenebilir çünkü Avusturya ayrılmıştı. Rusya'nın da pasif kalarak gözlem yaptığı söylenebilir. Katkıda bulunuyorlardı ama tam manasıyla bir şey verdikleri, aldıkları ya da kaybettikleri olmuyordu. Ardından, sanırım bu noktada artık Birleşik Krallık diyebilirim evet. Sanırım, temelde bunun en iyi açıklaması "savaş yorgunluğu" olacaktır.Ama görüyoruz ki çok da uzun süre yorgun kalmamışlar. Çünkü ardından, 1803 Mayısında, Üçüncü Koalisyon'un başladığını görüyoruz. Bununla ilgili detaylara sonra gireceğim. Üçüncü Koalisyon'da, Britanya "Fransız İmparatorluğu" diyebileceğimiz yere savaş açtı. Ve bu savaş 1805'e kadar bitmeyecekti. Şimdi, görüyorsunuz, Büyük Britanya neredeyse hatta gerçekten sürekli savaş halinde.Muhtemelen, bazı boşluklar olmuştur.Ama hep bir gerginlik vardı. Bu Üçüncü Koalisyon. Bir kez daha isterseniz evet "Birleşik Krallık" da yazabilirim, zaten şu anda "Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı" olarak geçiyorlar. Birleşik Krallık burada. Rusya burada.Bir kez daha Avusturya da burada. Ve tabi diğer katılımcılar vardı tabii.Mesela Portekiz vardı. Ama bunlar birincil katılımcılar. En önemli katılımcılar. Ve bu videoda şunu göreceğiz ki üçüncü Koalisyon Üçüncü Koalisyon'un savaşı, gerçekte Napolyon'un Avrupa'daki baskın güç olmasıyla sona erdi. Ve kendisinin durdurulamaz olduğu düşüncesine kapılmasıyla sona erdi. O yüzden bunun hakkında biraz daha detay vereceğim. Bu, 1805'te, İmparator Napolyon'un ortaya çıkmasına sebep oldu.Nasıl İmparator olduğu hakkında birzdan konuşacağız. Ama 1805'te, Napolyon belki de 1806 demeliyim çünkü bu 1805'te bitti.Napolyon neyse kendisini durdurulamaz görüyordu. Yenilemez görüyordu. Zaten büyük olan egosunu şişirecek büyük zaferler kazanmıştı. Şimdi bu bilgiyle, şimdi biraz da Napolyon'un hayatına ve aşağı yukarı tamamında doğrudan rol oynadığı bu çatışmalara bir göz atalım. Şimdi, Napolyon'un adını ilk duyduğumuz zaman 1793. Bunu şuraya çizeyim. Hatırlarsınız, Kralcıların devrimci hükümete karşı başkaldırıları sürüyordu. Ve Toulon'daki başarılı topçu albayları vardı ki 1793'te bir isyanı bastırmıştı. Sanırım, bu sayede Fransa çapında ya da ulus çapında biraz üne kavuşmuştu. Ardından 1795'te, belki hatırlarsınız, Direktuar Paris'te oluşmaya çalışıyordu. Bu 1793'teydi. 1795'te, Tuileries'i savunması özellikle şarapnel içindeki misketlerle insanları kırıp geçirip Kralcıların devrimci hükümeti ele geçirmelerini önleyerek olmuştu.Yani bir kez daha, çok çok popüler hale gelmişti. Bunların hepsi Birinci Koalisyon savaşı sırasında oluyordu. Sonra, Napolyon İtalyan savaşında genel bir değişiklik yaptı. Ve 1797'de, Avusturya ve İtalya'yı yenerek Birinci Koalisyon'un savaşını Fransa zaferiyle sonuçlandırmayı başardı. Ve bu da Birinci Koalisyon'u Campo Formio ile sona erdirdi.Bu evet Napolyon. Ordaki Napolyon'du. Ardından, belki hatırlarsınız Şimdi, çok popüler bir adam değil mi sonuçta. Gazeteler çıkarmaya başladı.Bazı ordu generallerini Kralcıların tarafındaki bazı karşı devrimleri bastırmaya gönderdi. Böylece daha da popüler oldu. Ama Direktuar bu noktada ondan biraz korkmaya, çekinmeye başladılar. O yüzden dediler ki, "Napolyon, neden gidip canın ne istiyorsa onu yapmıyorsun?" Bu Napolyon'un, Toulon'dan ayrılıp Mısır'a geldiği zamandı Mısır'a aklında türlü ihtişam hayalleriyle gitti, bölgeye her türlü zararı verdi, insanları öldürdü ve Osmanlılara karşı hem Mısır hem de Suriye'de çeşitli savaşlar kazandı. Ama ne yazık ki, iyi bir arkadaşı olan Horatio Nelson Nil Savaşı'nda onun bütün filosunu yok etti.Horatio.. Şunu daha koyu bir renkle göstereyim. Şimdi, şurası Horatio Nelson filosunun tamamını şurada yok etti. Yani sıkışıp kaldılar. 1799'da, Napolyon bütün birliklerini terk edip kendi başına Fransa'ya dönmeyi başardı.Bu 1799'da oluyor. Napolyon Fransa'ya geri döner. Ardından, son videoda gördüğümüz gibi, iki diğer direktörle birlikte Fransa'nın üç konsülü olarak gücü ele geçirirler. Ama kısa sürede, 1799'da kendini İlk Konsül olarak ilan etmeyi başardı. 1799'da, artık İlk Konsül ve Fransa'nın diktatörü ya da otoriter lideriydi. Ama bu olurken unutmayın, bunların hepsi İkinci Koalisyon savaşı sırasında oluyor. 1798'de, savaşta çok katkısı yoktu, o sırada Mısır'daki o saçma işleriyle uğraşıyordu. Britanya ile savaştalardı ve Horatio Nelson o yüzden gidip de filosunu yok etti. Ama 1799'da gücü ele geçirdikten sonra bile, ya da 1800'lerin başlarında hala savaştalardı. O yüzden Napolyon idareyi ele geçirmeye karar verdi ve birlikleri Alpler üstünden İtalya'ya sürdü. Ve bir kez daha, ortaya şöyle bir şablon çıkıyor. Bunda, aslında ilk başta çok belli olmasa da işler onun istediği gibi yürüyecekti. İtalyan savaşı çok kötü başlamıştı. Ama neticede, bir kez daha Morengo ve Hohenlinden savaşında Avusturyalılara karşı kazanmayı başardı. Ama bir kez daha, Napolyon'un doğrudan birlikleri yönetmesi sonucunda, İkinci Koalisyon savaşı'nı sona erdirmeye başarmıştı. Ama sonra, Birleşik Krallık, ya da Büyük Britanya, adına ne derseniz deyin Genelde, insanlar Büyük Britanya dediklerinde Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı'nı kastediyor oluyorlar. Ama, doğrusunu söylemeye çalışıyorsanız, "Büyük Britanya" dediğinizde Galler, İngiltere ve İskoçya'dan oluşan Büyük Britanya adasını kastetmiş olursunuz, ve burası da İrlanda'dır. Ama sürekli "Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı" deyip durmak istemiyorum zira zaten 1800'lerin başlarında birleştiler. O yüzden ben yine Büyük Britanya demeye devam edeceğim. Ama orda sadece yorgunluk vardı. O yüzden Büyük Britanya ile olan savaş da neticede bitti. Bu da, daha önce söylediğimiz gibi Amiens antlaşması ile oldu. Ama bu çok, çok, çok kısa süreli bir barış dönemiydi.Çünkü 1803'te Napolyon hala iktidardayken, Üçüncü Koalisyon oluşturuldu. Bir sonraki videoda, Napolyon'un yine bir kez daha bu güçler karşısında nasıl zaferler kazanıp da "yenilmez" olmayı başardığını göreceğiz. Hoşçakalın..