If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Hippopotamus (Su Aygırı)

Mısır’ın Orta Krallık döneminden kalma Su Aygırı isimli eserin önlem temasına değinen küratör Isabel Stünkel ile tanışın. Bu iyi biçimlendirilmiş su aygırı heykelciği (herkes onu William olarak adlandırıyor) Mısırlı sanatçının doğal dünyaya duyduğu beğeniyi gösteriyor. Kuvarstan yapılmış seramik bir malzeme olan çiniyle şekil verilmiş. Mavi-yeşil sırın/cilanın altındaki gövdesine, hayvanın içinde yaşadığı bataklığı sembolize eden nehir bitkilerinin ana hatları boyanmış. Bu heykelciğin sunduğu sevecen görünüm aslında yanıltıcı. Eski Mısırlılara göre, su aygırı dünyalarındaki en tehlikeli hayvanlardan biriydi. Dev yaratıklar küçük balıkçı kayıkları ve diğer nehir taşıtları için tehlike oluşturuyordu. Bu canavarla aynı zamanda öbür dünya yolculuğundaki su yollarında da karşılaşmak mümkündü. Dolayısıyla, hem bu hayatta hem de sonraki hayatta yatıştırılması ve kontrol edilmesi gerekli olan bir doğa olayıydı. Bu örnek, günümüzdeki Asyut’un 48 kilometre güneyinde bulunan Yukarı Mısır’ın bir bölgesi olan Meir’deki Senbi II’nin mezar odası ile bağlantılı olduğu düşünülen bir kuyuda bulunan çiftten biriydi. Üç bacağı onarılmıştı çünkü yaratığın ölüye zarar vermesini önlemek için bilerek kırılmışlardı. Su aygırı, Senbi’nin tenteli sandığı (Metropolitan Müzesi’nde bulunuyor), bir tabut ve çeşitli kayık ve yemek yapımı malzemeleriyle beraber birlikte gömüldüğü eşyalardan biriydi.

Bu eseri metmuseum.org'u ziyaret ederek görüntüleyebilirsiniz.

Bir eğitimci misiniz? İlgili ders planına buradan ulaşabilirsiniz. Metropolitan Sanat Müzesi'ne ait daha fazla eğitimci kaynağı için, visit Eğitimciler için Kaynaklar bölümünü ziyaret edebilirsiniz.

.
Orijinal video Metropolitan Sanat Müzesi tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

William takma adlı bu su aygırı, müzenin gayriresmi maskotu. Heykelcik Mısır çinisinden yapılmış; sırlı cilalı, kilsiz, seramik bir malzemeden. Ve harika bir mavi rengi var. Mısır, şimdi de olduğu gibi çöllerle kaplıydı o zamanda. Nil'in mavi suları ve yanısıra giden dar bir şerit halindeki yeşil bitki örtüsü eski Mısırlılar için hayat kaynağıydı. Bu renkte yapılan nesnelerin hayatın kalitesini taşıdığına ve büyülü bir şekilde bunu kendilerine aktaracaklarına inanıyorlardı mısırlılar. Su aygırları gün içerisinde nehrin içinde duruyor ve kendilerini suyun içine batırıp birkaç dakikalığına ortadan kaybolabiliyorlardı. Su aygırının üzerinde siyaha boyalı halde açmış lotus çiçekleri, kapanmış lotus tomurcukları ve yaprakları var. William'ın yaşadığı doğal dünyayı, Nil Nehri'nin bataklıklarını temsil ediyorlar. Eski Mısırlılar lotus çiçeğinin açma ve kapanma döngüsüyle gün doğumu ve günbatımı arasında bağlantı kurmuşlardı. Bu da doğum, ölüm ve yeniden doğum anlamına geliyordu. Su aygırının tıknaz, kısa bacakları ve yuvarlak bir gövdesi var. Ilk bakışta masum ve arkadaş canlısı görünüyor. Ama eğer vahşi doğada bir su aygırı görürseniz, aslında dev gibi olduklarını anlarsınız. Birkaç ton ağırlığındadırlar. Bu sevimli görünüme sahip hayvan sizin hakkınızdan gelebilir. Kocaman çenesi ve dişleriyle beraber kocaman bir ağzı var. Çoğumuz onun sadece sevimli tarafını görme eğilimindeyiz ama aslında onda çok daha fazlası gizli. Bu su aygırı bir mezarda bulundu. Eski Mısırlılar heykellerin büyülü bir şekilde canlanabileceğine inanıyorlardı. William yeniden canlanma ve hayata dair olumlu özelliklerini sunabiliyordu. Ama zararlı ve tehlikeli yönleri yüzünden karmaşa ve uğursuzlukla da bağdaştırılabilirdi. Bu hayvanın mezarda kendi sahibine zarar verme potansiyeli vardı. Sadece sol öndeki bacağı dokunulmamış halde. Diğer üç bacağı yeniden yapılmış. Bacakların aslında bilerek kırılmış olma ihtimali var. Böylece ölünün iyiliğine tehdit olma potansiyeli ortadan kaldırılmış oluyor. Değişik katmanlarda ilgi çekici anlamları ve temsil ettiği şeyler var. Biraz da karanlık bir tarafı var.