Tate Müzesi, Oda: William Blake

Merhaba ! Newton figürü, Blake'in şiirlerinde ve felsefesinde materyalizmin ve deneyciliğin temsilcisi olarak yer alıyor. Blake, Newton'u portre şeklinde değil de sembolik bir figür olarak resmediyor. Böylece belki de modern bilimin hayal gücünü nasıl yok ettiğini ima etmiş oluyor. Bana göre bu eser, Blake'in külliyatında ve Tate'teki Blake koleksiyonunda yer alan en önemli eserlerden biri. Çünkü bir yandan inanılmaz derecede güçlü bir görsel. Ve Blake'i bir şair olmasının yanında, bir görsel sanatçı olarak da görüyorum. Ama aynı zamanda, öye yandan esrarengiz ve gizemli de. Nesiller boyunca filozofların, bilim adamlarının, sanat tarihçilerinin ve Blake üzerine düşünenlerin bu resmi çözmeye çalışmış olmalarına rağmen, hala tam olarak anlamlandıramıyoruz. Bu da bana göre Blake'in neden bu kadar etkileyici ve çekici olduğunu özetliyor. Bu gördüğünüz Blake'in hayatının sonlarına doğru, 1819-1820 yılları civarında yapmış olduğu esrarengiz küçük bir tablo. Blake'in rüyasında gördüğü pire şeklinde bir ruhtan, bir pirenin hayaletinden esinlendiği tahmin ediliyor. O zamanlar bir suluboya ressamı ve astrolog olan John Varley ile birlikte çalışıyordu. Blake gerçekten de bu rüyayı gördü mü yoksa hayalperest bir sanatçı olarak, Varley'nin kendisinden görmesini beklediği şeyi görmüş rolü mü yapıyordu, emin değiliz. Ama iki durumda da Blake, şeytanı oldukça etkileyici ve unutulmaz bir şekilde somutlaştırmış. Blake'in tek kişilik sergisinde bu üç tablo da yer alıyordu. Bu sergiyi 1809 yılında ailesinin Soho'daki Altın Meydanı'nda yer alan tuhafiye dükkanında yapmıştı. Orada sergilediği tablolarda, daha çok ulusal önem arz eden konulara değiniyordu. Bu gördüğünüz eserin adını Pitt'in Ruhunun Behemoth'a Rehberlik Etmesi olarak çeviriyoruz. Sağında duran, Nelson'un Ruhunun Leviathan'a Rehberlik Etmesi dediğimiz esere eşlik ediyor. İki tablo da kamu hayatına ait figürleri gösteriyor. Yakın zamanda ölmüşler ve İncil’de yer alan yok edici canavarlara rehberlik ediyorlar. Burada Pitt'in ruhunu görüyoruz. Pitt muhafazakar partinin birkaç yıl önce ölmüş olan başbakanıydı. Incil’de geçen ve Dünya’ya yıkım getiren bir canavar olan Behemoth'a rehberlik ediyor. Ama Pitt çağdaş bir figür olarak değil de, cüppesiyle ve devasa halesiyle İsa’ya benzer bir figür olarak tasvir edilmiş. Hale konusunda muhtemelen batı geleneği yerine Asya’ya özgü sanatlardan esinlenmiş. Blake yorumlanması güç bir sanatçı. Eserlerinde daha çok garip, oldukça bireysel ve gizemli konulara değiniyor. Blake'in sadece şiir tarihinde, hayal gücü konusunda veya İngiltere'nin kültür hayatında rolü yok. Aynı zamanda görsel bir sanatçı ve görsel şekilleri oldukça orjinal ve güçlü bir şekilde kullanmış. Blake Odasının, Blake'in bu rolünü de anlamamıza yardımcı olacağını umuyorum. Hoşçakalın!