If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Algı Mutlak Eşiği

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

Merhaba Evet Bir uyaranın algılanabilmesi için gerekli olan asgari enerji yoğunluğuna, Algı Mutlak Eşiği denir. Yeterli yoğunluktaki bir uyaranın, bireyin duyu organını uyarabilme olasılığı %50’dir. Çünkü, algılarımıza etki eden diğer birçok başka unsur vardır. Birinci olarak, Algı eşiği kişiden kişiye değişkenlik gösterir. Algı eşiğinin alt sınırında olan bir uyaranı bazı insanlar fark edebilirken, diğerleri fark etmeyebilir. Hatta bazen kendi içimizde bile fikir ayrılığına düşebiliriz.. Belki başınıza gelmiştir; Bir arkadaşınız, duyduğunu düşündüğü bir sesi sizin de duyup duymadığınızı sorar. Duymuş olabilirsiniz ama emin olamazsınız. İşte %50 olasılık bu noktada devreye girer. O zaman yanıt aramamız gereken soru, insanın duyabileceği en düşük ses frekansının ne olduğu değil, rahatlıkla duyabildiği en düşük ses frekansın ne olduğudur. Bunu bir grafik ile açıklayalım. Yoğunluğu gösteren yatay bir çizgi çiziyorum. Bir tarafa düşük yoğunluk, diğer tarafa yüksek yoğunluk yazıyorum. Örneğin sesi ele alalım. Düşük yoğunluk daha kısık bir sesi, yüksek yoğunluk ise daha gürültülü bir sesi ifade eder.. Doğru Algı yüzdesini de dikey bir çizgi ile gösteriyorum. Konuyu daha iyi anlamak için ilkokul günlerinizi hatırlayın. Bazı ilkokullarda sağlık taramaları sırasında duyma testleri de yapılırdı. Kafanıza kocaman kulaklıklar geçirip her iki kulağınıza farklı yoğunlukta sesler verilirdi. Sesi hangi kulağınızda duyduğunuza bağlı olarak sağ veya sol elinizi kaldırırdınız. Dinletilen seslerden bazılarını doğru algılamış olmalıyım. Çünkü bütün sesleri duyardım ve elimi kaldırırdım. Ama seslerin tamamını doğru algılayamamış olabilirim. İşte Doğru Algı çizgisi tam da bu duruma değiniyor. Yani, diyelim ki kulaklığı taktınız ve duyma testine tabi tutuldunuz. Her iki kulağınıza da belirli zamanlarda farklı yoğunlukta sesler veriliyor. Testin sonucunu grafiğe aktarmak istediğimizde, ortaya şöyle bir tablo çıkar. Ses, ne kadar yüksek yoğunlukta gelirse, o kadar rahat duyarsınız. Sesin yoğunluğu azaldıkça ses duyma konusunda hüküm vermeniz zorlaşır. Sesin yoğunluğu, algı eşiğimizin belirlenmesinde %50 rol oynar. Devam etmeden önce bir konuda sizi uyarmak isterim. Algı Eşiği, diğer videolarda bahsedilen Fark Eşiğinden yani diğer adıyla, Farkedilebilir Fark kavramlarından farklıdır. Ne çok fark dedim değil mi :) Neyse Fark eşiği, %50 oranında algılanabilen en düşük yoğunluk farkına denir. Diyelim ki, hassas bir güç ayarlama düğmesiyle kontrol ettiğiniz bir lambanız var. Düğmeyi çok yavaş bir şekilde döndürdüğünüzde ışığın yoğunluğu gittikçe artacaktır. LBaşlangıç noktanız ile ışığın daha parlak olduğunu algıladığınız zaman arasındaki eşiğe, Fark Eşiği denir. Kavramların birbirine karışmaması için fark eşiğini anladığınızdan emin olun. Kavramlar birbirleriyle bağlantılı olsalar da, farklı şeyleri tanımlarlar. Grafiğe baktığınız zaman, Algı Eşiğinin sabit ve değişmez olduğunu düşünebilirsiniz Fakat bu doğru değildir. Algı eşiğine etki eden birçok farklı unsur vardır. Bu unsurlardan en önemlisi psikolojik koşullarımızdaki farklılıklardır. Nasıl mı? Diyelim ki telefonunuzu titreşime aldınız ve çantanızın içine veya masanın üzerine koydunuz. Telefonunuza bir mesaj geldiği zaman, titreşim sesini fark edip etmemeniz neye bağlıdır? Mesela beklentileriniz... Birinden mesaj bekliyor olmanız sesi duymanıza etki eder. Ya da deneyimleriniz.. Telefonunuz yeni mi? Yoksa bir süredir kullandığınız bir telefon mu? Çantanın içinde veya ahşap masa üzerinde çıkarttığı sesi tanıyor musunuz? Güdülenme de sesi algılamamızda çok önemli bir etkendir. Diyelim ki hoşlandığınız ve buluşmayı çok istediğim birine bir mesaj gönderdiniz. Böyle bir durumda, beklentilerinizin ötesinde, yanıtı görmek için farklı bir motivasyona sahip olursunuz Mesajı duyup duymamamızı etkileyen bir diğer unsur ise Uyanıklık halidir. Yani, uyarılara daha açık haldeyken telefonun sesini duyma şansımız , koltukta uyuklarken duymamızdan daha fazladır. Diğer konuya geçmeden önce farkına varamadığımız uyaranlardan da bahsedelim. Bunlara sübliminal denir. Yani ‘Bilinçaltı Mesajı. Bu terimi mutlaka daha önce duymuşsunuzdur. Bu tür mesajlar Algı Eşiğimizin altında bulunurlar. Evet şimdilik bu kadar Hoşçakalın.