If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Kamu Kaynaklarının Sömürülebilirliği

Kamusal kaynakların istismar edilmesi. Orijinal video Sal Khan tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

Evet bügün biraz daha farklı şeyler düşüneceğiz Diyelim ki üç tane küçük göl var Bu ilk göl Özel mülkiyete ait olsun Bu gölün sahibi Ali olsun Bu göl de Gül'e ait olsun Ortadaki göl ise, kamuya ait olsun Yani herkesin ortak malı ,halka açık olsun Şimdi Ali Gül ve balıkçılar. Bu duruma bakalım Ali, kendisine ait olan gölde balık tutuyor ve Buradan sağladığı gelirle faturalarını ödüyor Hayatını devam ettiriyor Ancak avlanırken çok dikkatli Kendi gölündeki balıkların kökünü kurutmuyor Bu nasıl tabir diyeceksiniz Yani gereğinden fazla avlanmıyor Ve balıkların büyüme dönemlerine dikkat ediyor Hele yavru lüferleri asla avlamıyor Çok duygusal bir adam bu Ali Gül de aynı şekilde davranıyor Balıkları tutuyor, pişirip afiyetle yiyor, satıyor ve geçiniyor. Ancak asla gereğinden fazla avlanmıyor Zaten bir kez gereğinden fazla avlandığında Gelecek yıllarda gölde yeterince balık bulamayacağını yeterince biliyor. Yani Gül' de Ali gibi diyebiliriz Halka açık olan bu gölde de balıklar yaşıyor Bu gölün balıklarını da şöyle güzel bir şekil de çizelim Bunlar pembe renkli balıklar olsun Görmemiş olabilirsiniz ama Bunlar gülümseyen mutlu balıklar Daha ne kadar süre gülümsemeye devam edebilecekler bilmiyoruz tabiki Halka açık olan bu gölde isteyen herkes balık tutabiliyor. Ali 'Kendi gölümde çok dikkatli olacağım, eğer bana daha fazla balık gerekirse gidip Halka açık olan gölden istediğim kadar avlanabilirim.' diye düşünüyor Bakın Ali'nin buradaki kötü niyeti ortaya çıkmış oldu Şimdi Ali'nin düşüncesine bakalım 'Aslında halka açık olan gölün balık açısından fakirleşmesini istemem. Ancak benim duyarlı olmam işe yaramayacak. Orada pek çok kişi balık avlıyor, ve onlar gölün fakirleşmesine hiç aldırmıyorlar. Eğer ben oradaki balıkları tutmazsam Muhtemelen diğer kişiler tutacak ve ben hiç yararlanamayacağım.' Diye düşünüyor. Ali, Gül ve diğer insanların bakış açısı 'Ben gidip bu gölden balık tutacağım ve fayda sağlayacağım.' dır. Doğal dengeyi bozacak kadar çok balık tutsam dahi Kısa vadede ben balık tutmaktan karlı çıkacağım Uzun vadede gölde balık kalmazsa bile bu zarar herkesin ortak zararı olacak Bir tek benim sorunum değil.' diye düşünüyor Bu gölün tek bir sahibi olmadığı için veya göl herkesin ortak malı olduğu için Böyle bir algı oluşturulabiliyor. Kişilerin her birisi kendi kısa vadeli çıkarlarını maksimize edecek şekilde Mantık yürütüyorlar. Ve doğal dengeyi bozacak kadar fazla balık tutuyorlar. Aslında doğal dengeyi bozacak kadar çok balık tuttuklarında Bundan hepsi zarar görecek , gölün verimliliği düşecek. Verimliliği yok edecekler Eğer zararı herkesin paylaşacağı Kardan ise kişinin kendisinin yararlanacağı bir mal varsa Ki bizim örneğimizde bu mal göl idi, Bunu Kamusal Mülkiyet Trajedisi olarakta adlandırabiliriz Kamusal Mülkiyet Trajedisi Açalım Bizim örneğimizde, hor kullanılan mal Neydi Göl idi Ali 'Ben bu malı kötü kullanmak ve gölün dengesini bozmak istemiyorum. Ancak eğer ben avlanmazsam, başka insanlar gelip avlanacak. Ben göreceli olarak dezavantajlı duruma düşeceğim. Benim kenarda durup avlanmamam işe yaramaz' diye düşünecek. Diğer kişiler de aynı şekilde mantık yürütecekler. Doğal olarak. Sonuçta Bu gölde gereğinden fazla balık avlanacak Ve gölün doğal dengesi bozulacak. Kamusal Mülkiyet Trajedisinin ilk örnek verildiği yer Otlaklardı. Burada bir otlak var, burası kamuya açık. Burada özel mülkiyete ait bir otlak var. Ancak bu ortadaki kamusal bir otlak. İnsanlar hayvanlarını kamusal alanda otlatmayı tercih ediyorlar O kadar fazla hayvan otlanıyor ki Sonunda denge bozuluyor ve ot kalmıyor. Uzun vadede otlak bozuluyor, kullanılamaz hale geliyor Ancak bunun zararını tüm toplum üstleniyor. Kısa vadede ise, buradaki otları tüketenler bu işten Kişisel olarak karlı çıkıyorlar. Peki, Kamusal Mülkiyet Trajedisi'nin çözümü ne olabilir? Buna bakalım Devlet otoritesi, diğer kurum veya kişiler böyle bir kaynağın tahrip edilmesini nasıl önleyebilir? Bunu yapmanın bir yolu, bu kaynağı özelleştirmek. Diğer bir yolu da Eğer bu alan kamu mülkiyetinde kalacak ise Burada avlanmak için İzin belgesi satmak olabilir. Bu durumda 'izin' satıyor olabilirsiniz Örneğin bir günde 200 TL'lik balık avlanacak ise, bunun için izin belgesi 150 TL'ye satılıyor olabilir Yani Hala burada balık avlamak motive edici Ancak aynı zamanda avlanacak balık miktarını da sınırlamış oluyorsunuz Zaten Avlama iznini sınırlıyorsunuz Sonsuz miktarda avlanma izni satmıyorsunuz. Gelişmiş ülkelerde pek çok yerde balık avlamak izne tabidir Hatta, bazı alanlarda kamp yapmak bile izne tabi olabilir Zira aynı yerde çok fazla sayıda kişinin kamp yapması Çok fazla çöp birikmesi, o bölgenin doğal dengesini bozucaktır. Şöyle düşünelim Aynı yerde çok fazla sayıda kişi kamp yapıyor Buda ne sonucunu doğuracak? Çok fazla çöp birikicek buda Doğal dengenin bozulması sonucunu ortaya çıkarıcak Bana göre Kamusal Mülkiyet Trajedisi önlemenin en iyi yöntemlerinden biri izin belgesinin verilmesi olabilir