If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Hesse, İsimsiz (Halat Parçası)

Eva Hesse, İsimsiz (Halat Parçası), 1970, halat, lateks, ip, tel, çeşitli boyutlar (Whitney Amerikan Sanat Müzesi). Orijinal video Beth Harris ve Steven Zucker tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

Merhaba ! New York'taki Whitney Amerikan Sanat Müzesinde, Eva Hesse'nin son döneminde verdiği eserlerden birine bakıyoruz. 1970 tarihli bu eser, heykellerinin birçoğu gibi isimsiz. Eser, odanın köşesinde tavandan sarkan farklı boyut ve dokulardaki halatlardan oluşuyor. Yani Adeta bir hamağı andırıyor. Hesse 1970'te ölmeden hemen önce bu heykeli yaptığında yalnızca 34 yaşındaydı. Bu heykel hala stüdyosunda asılıydı. Eserin bir özelliği de farklı şekillerde asılabilmesi. Hesse eseri o yönden açık bırakmış. Önümüzde birçok farklı şekilde işlediği halat var. Bazı yerlerde örülü bırakmış ve bazı yerlerde çözmüş. Tabii ki halat işlenmiş. Latekse batırılmış. Zaten lateks sık kullandığı bir maddedir onun. Lateksin böyle vahşi bir niteliği var. Neredeyse et gibi, biraz şeffaf ve biraz kauçuksu. Tabii ki halat tamamen esnek, kolay işlenir bir malzeme ama lateksle kaplanınca biraz daha katı oluyor. Halat orijinal büklümlemelerinin bazılarını, arabeskini ve kemerlemelerini koruyor ama diğer yandan yeniden düzenleyebiliyoruz. Bence böylece hem fiziksel olarak hem de bir anlamda kavramsal olarak var olması heykelin yapılma niyetlerinden biri. Heykelin orijinal düzenlemesi var fakat tamamen olmasa da bir dereceye kadar baştan yapılabiliyor. Ve bence bu son derece radikal bir fikir. Genelde sanatın arkasında yatan fikir bence sanatçının sanat eseri vasıtasıyla ses bulmuş niyeti, kendini ifade algısıdır. Ve biri gelip de onu biraz daha farklı astığında veya başka bir şeyi biraz daha farklı yaptığında sanki bir sanat eserinin ne olduğu konusundaki kavramlarımızdan radikal bir kopuş yaşanıyor. Bir de şimdi bu zamanda yapılmakta olan sanatı düşünün, karşılık verdiği sanatı, birlikte zaman geçirdiği insanları... Donald Judd olsun, diğerleri olsun. Hiçbir şekilde değiştirilemeyen ağır makinelerle yapılmış endüstriyel malzemeler, mutlak bir amaçlılık ve çok sabit bir biçim söz konusu. Burada gördüklerimizi, daha kolay işlenir eserler yapmasını, Hesse'nin bir kadın olduğu gerçeğine bağlamamak elde değil laf aramızda. Soyut dışavurumculuğun ardından geldiğini de göz önünde bulundurursak, belki burada Jackson Pollock'un kahramanlığına karşı bir anti kahramanlık hareketi de olabilir, değil mi ? Ama bu eserde kesinlikle Pollock'a gönderme var. Ve bu son derece ilginç. Hesse New York'ta 1960 ve 70'lerdeki sanat dünyasındaki yoğun erkek egemenliğinde bir kadın ve bir sanatçı olmanın ne demek olduğu gibi konuları gündeme getiriyor. Bunun daha sonraki sanatçılar üzerinde çok büyük bir etkisi oluyor. Fizikseli, bedeni, birebir olmayan mecazi ve içgüdüsel şekilde ifade edecek bir yol bulabilmiş olması açısından gerçekten muhteşem bir sanatçı. Neredeyse bedenden çıkarılmış ve ne bilim işlenmiş bağırsak hissini veriyor. Burada bence 1970'lerdeki feminist sanatçılar açısından vücutla olan gerçek bir meşguliyeti seslendiriyor. Bütün dökümleri ve Jackson Pollock'un damlatma tekniğini anımsatmasıyla, karşımızda oldukça karmaşık bir eser var. Bu son derece büyüleyici görsel ağ. Hoçakalın !