If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Önyargı ve Ayrımcılık

Orijinal video James Howick tarafından hazırlanmıştır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.

Video açıklaması

Önyargı nedir? Önyargı, bir grup hakkında önceden peşin bir karara varma durumudur. Genelde olumsuzdur ve herhangi bir olguya dayalı değildir. Önyargılı bireyler genelde belli bir özelliğe sahip insanları aynı kefeye koyarlar. Onları büyük ve birbirinden farksız bir gruba dahil ederler ve herkesin aynı olduğu çıkarımında bulunurlar. Bireylerin becerilerini ve farklılıklarını hiçbir zaman göz önünde bile bulundurmazlar. Bunun iyi bir örneğini sosyoloji dersinde yaşadım. Cinsiyetçi bir genel müdür vardı. Kadınların bir idari ekibi yönetemeyeceğini düşünüyordu. Bu onun tutumuydu, böyle hissediyordu. Şimdi de hızlıca ayrımcılığa bakalım. Ayrımcılık, azınlıklara karşı farklı davranış ve zarar verici hareketler sergilemektir. Yani buradaki büyük fark eylemlerdir. Eyleme geçilmiştir, yani önyargına dayanarak hareket etmişsindir. Bunu bir adım öteye gitmek olarak düşünüyorum. Önceki cinsiyetçi genel müdür örneğimize geri dönelim. Kadınları sevmediğini zaten biliyoruz. Ama orada çok yetenekli bir kadın var. On yıldan uzun süredir şirketle beraber çalışıyor. Gerçekten de terfiyi ve yükselmeyi hak ediyor. Fakat genel müdür onu terfi ettirmemeye ve işi ona vermemeye karar verirse, onun yerine işi kendi arkadaşına verirse, bunu yapmasının tek sebebi de kadın olmasıysa bu ayrımcılıktır. Aralarındaki büyük fark budur. Çoğu zaman bu kavramları öğrenmenin en iyi yolu tarihe göz atmaktır. O yüzden buradaki durumu ele alalım. Bu resimde İkinci Dünya Savaşı esnasındaki Yahudi kökenli iki kadını görüyoruz. Ikinci Dünya Savaşı'nda, Almanya'da ve Almanya'nın kontrolü altında olan yerlerde Yahudi kökenli insanların bu sarı yıldızları takmaları zorunluydu. Artık bildiğimiz üzere, bu sadece önyargı değil, ayrımcılık. Çünkü bunu yapmak zorunda bırakılıyorlar. Ve onlara karşı yapılan bir uygulama var. Tarihteki bu kavramları anlamamıza çok yardımcı olacak bir diğer olay da Güney Afrika'daki Irk Ayrımıdır. Bu ayrım, 1948 ve 1994 yılları arasında Güney Afrika'da uygulanmış uç noktada bir ırksal ayrım sistemidir. Bu tabela ayrımın dayatıldığı dönemlerde konmuş. Üzerinde "Sadece beyazların kullanımına açıktır" yazıyor. Burada kesinlikle bir önyargı var. Çünkü azınlıklara, yani beyaz olmayan herkese karşı olumsuz bir tutum sergilenmiş. Ama aynı zamanda ayrımcılık da var. Çünkü bu azınlıklara karşı yapılan bir uygulama da var. Bunları bir gözden geçirelim. Önyargının olgulara dayanmayan olumsuz bir tutum olduğunu, ayrımcılığın da bu olumsuz tutuma dayalı olarak eylemlerde bulunmak olduğunu biliyoruz.