Franz Kline

Soyut Dışavurumculuğun iki temel faktörü olan hareket ve boyut Franz Kline’ın resimlerinde vurgulanmıştır. Genellikle beyaz arka plan üzerine sadece siyah ya da siyah ile birlikte diğer koyu renkleri belirgin, koyu ve çarpıcı şekilde kullanır. Burada manzaraların genişliği ve yeniliğin gösterişi gibi çok Amerikanvari düşünceleri ifade eden resimler var. Amerikan sanatının sakinliğinin Avrupa sanatından ne kadar farklı olduğu hakkında genellemeler yapmak kolay, ancak Franz Klein’ı ele aldığımızda bu genellemelerin doğru olduğunu görürüz. Soyut dışavurumcular Avrupa sanatında gördükleri kaliteyi yeni dünyaya uyarlayarak basitleştirme ve daha vahşi daha çiğ hale getirmeyi, değiştirmeyi önemsediler. Ölçü bunlardan biriydi. Şovalede değil de yerde çizebileceğiniz resimler yaptılar. Ya da kocaman tuvalleri direkt stüdyolarının duvarlarına astılar. Çünkü bu resimler insanın boyunun ya da kolunun yetişebileceği uzaklıktan çok daha büyüktü. Bu resimler sizi yutacaktı. Ne bir izleyici ne de bir sanatçı olarak bu resimler üzerinde hakimiyet kurabilecektiniz. Ve aynı şekilde bu tuvallere bir elinizde nazikçe fırçayı diğerinde paleti tutarak resim yapamayacaktınız. Fırça darbeleriniz zoraki, ve kol hareketlerinin gücüyle olacaktı. Bu fırça darbesi sadece bilekten gelmeyecekti, bütün kol ve bütün bedeniniz bu eyleme dahil olacaktı. Kline’ın tablolarından birinde bu izlere baktığınızda Amerikadaki köprüleri, demir yollarını yada ülkenin benzer parçalarını hissedersiniz. Bunlar 19 yy Amerikasındaki teknoloji ve endüstirinin temel taşlarıydı. Kline, Cedar Barına sürekli giderdi ve soyut dışavurumcu grubuna dahildi. Bence içinde bulundukları yalnızlık ile ilgili bir çok hikaye duymuşuzdur yada yaşadıkları sorunları sanatlarıyla nasıl güreş halinde olduklarını ama bu her zaman böyle değildi. Birbirlerine yardım ettikleri huzurlu dönemleri de olmuştur. Kline da böyle yardımsever bir sanatçıydı. Etraftakilere her zaman destek olmuş , onlara ilham vermişti.