If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

İslamiyet Öncesi Arabistan

Hz. Muhammed halka vahiylerden bahsediyor, Mekke'de putlara tapmayı reddediyor ve onu takip eden insanları Allah'a teslim olmaya davet ediyor. Böylece İslamiyet adı verilen din topluluğu oluşuyor.
Haydi beraber iki tarihi alıntı okuyalım ve bunların İslam'ın gelişimini küresel ve dini bağlamda nasıl etkilediklerini görelim.

7. yüzyıl başlarında Dünya'daki genel durum

Öncelikle, İslam'ın doğuşundan önce Dünya'nın nasıl göründüğüne bir bakalım.
H.G Wells 20. yüzyılın başlarından tanınmış bir bilim-kurgu yazarıdır ve aynı zamanda dünya tarihini anlattığı, kurmaca olmayan iki ciltlik bir eseri vardır. İslam hakkında yazdığı bölümün ilk kısmı aşağıdadır. Bu kısmı okurken, Wells'in eserine neden küresel bir bakış açısıyla başlamayı önemsediği üzerine düşünün.

Kaynak: Kısa Dünya Tarihi, H.G. Wells, Bölüm 43: "Muhammed ve İslamiyet"

Yedinci yüzyılın başında hadiselere bakarak geleceğe ait hükümlere varmak isteyecek bir tarih meraklısı bütün Avrupa ve Asya'nın birkaç yüzyıla kadar Moğol hakimiyetine gireceğini tahmin edebilirdi. Batı Avrupa'da düzen ve birlik emareleri yoktu. Bizans ve Pers İmparatorlukları birbirlerini yıkmakla meşguldü, Hindistan nifak halindeydi ve günden güne zaafa uğruyordu. Diğer taraftan o zamanki nüfusu herhalde Avrupa nüfusundan fazla olan Çin devamlı olarak genişlemekte bulunan bir imparatorluktu ve Orta Asya'da gitgide kuvvet ve kudret kazanan Türkler de Çin ile işbirliği yapmaya hazırdılar. Bizim tarih meraklısının yapacağı bu tahmin tamamiyle boşuna olmazdı. Çünkü on üçüncü yüzyılda bir Moğol hükümdarı Tuna'dan ta Pasifik Okyanusu kıyılarına kadar uzanan ülkelere hakim olacak, Bizans ve Pers İmparatorlukları ile Mısır ve Hindistan'ın çoğu Türk sülalelerinin hakimiyetine girecekti.
Tarihçimizi yanıltmış olabilecek noktalar, Avrupa'nın Latin yarısının kalkınma kudretini hakkiyle takdir edememiş ve Arap çölündeki gizli kuvvetten habersiz kalmış olması olabilir. Arabistan ona sadece ezelden beri ne ise o, yani savaşkan küçük göçebe kabilelerin yurdu gibi görünmüş olsa gerektir. Çünkü bin yıldan beri hiçbir Sami millet oralarda bir devlet kurmamıştı.

Okuma metni dipnotlarının başlangıcı.

Wells, H. G., Kısa dünya tarihi: başlangıcından 1946 ya kadar. İstanbul: Varlık Yayınevi. İngilizceden çeviren Ziya İhsan. 1972.
Okuma metninin sonu.
H.G. Wells'in eserinin İslam bölümünde bahsettiği bu iki açılış paragrafını yazma amacı sizce neydi?
1 cevap seçin:

Yazarın ''Bizans ve Pers İmparatorlukları çok açık bir şekilde birbirini yok etme konusunda karar kılmışlardı.'' cümlesinin İslamın 7. yüzyılda hızlı yayılmasıyla nasıl doğrudan bir ilgisi olabilir?
1 cevap seçin:

Hz. Muhammed'in yaşamı boyunca Ortadoğu ve Arabistan'ın dini bağlamı

Yukarıdaki paragrafta H.G.Wells dünya genelindeki durumun bir resmini çiziyor. Devam eden paragrafta, Reuven Firestone İslam öncesi Ortadoğu ve Arap yarımadasının dini durumundan bahsediyor.
Bunu okurken İslam'da Hz. Muhammed'in, Hz. İbrahim, Hz. Musa ve Hz. İsa'dan sonra gelen son peygamber olarak kabul edildiğini unutmayın. Ayrıca Kuran'ın çoğu kısmı Yahudi kutsal kitabı ve İncil'deki anlatılarla bağlantılıdır.
Bu bağlantıların İslam'ın benimsenmesini nasıl etkilediğini düşünün.

Kaynak: Yahudiler için İslam'a Giriş, Reuven Firestone

Hz. Muhammed'in MS. 570'te doğduğu zamanlarda Orta Doğu'nun büyük bir kısmı kendi yerel çok tanrılı dini sistemlerini geride bırakıp Yahudilik, Hristiyanlık ya da Pers İmparatorluğu'nun resmi dini olan Zerdüştlüğü kabul etmişlerdi. Bu dinlerin Arabistan'a girişine rağmen yarımada asla bir dış güç tarafından yönetilmemiştir. Arabistan, Mezopotamya ile Mısır ve Hindistan ile Afrika arasında stratejik bir konumda yer alır. Bu bölge değerli yağlar üretiyor ve altınıyla tanınıyordu; ancak zorlu iklimi, yeterli su kaynaklarının eksikliği ve halkının bağımsızlığa olan düşkünlüğü bu bölgenin fethedilmesini imkansız hale getiriyordu...
Yerel Arap çok tanrılı dinlere ve [Arap] yarımadasında uygulanan bazı tür Yahudilik ve Hristiyanlık'a ek olarak, bu bölgede başka tek tanrılı dinlerin de uygulandığını gösteren kanıtlar vardır. Bunlar Orta Doğu genelindeki Yahudilik ve Hristiyanlık'tan şüphesiz olarak etkilenen Arabistan'daki yerel tek tanrılı inançların ifade edilişi gibi görünüyor. Kuran'da çoktanrılı, Yahudi ya da Hristiyan olmayan inananlara hanif deniliyor.

Okuma metni dipnotlarının başlangıcı.

Firestone, Reuven, Yahudiler için İslam'a Giriş. The Jewish Publication Society; ABD'deki ilk baskı (19 Mayıs 2008)
Okuma metninin sonu.
Yazar neden Hristiyanlığın, Yahudiliğin ve Zerdüştlüğün (ve genel olarak tektanrıcılığın) İslam öncesi Arabistan'daki etkilerinden bahsetmiştir?
1 cevap seçin:

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.