If you're seeing this message, it means we're having trouble loading external resources on our website.

Bağlandığınız bilgisayar bir web filtresi kullanıyorsa, *.kastatic.org ve *.kasandbox.org adreslerinin engellerini kaldırmayı unutmayın.

Ana içerik

Parkinson Hastalığı Nedir?

Parkinson hastalığı

Çoğumuz hayatımızın belli bir anında soğuk bir içecek tutarken ellerimizin titrediğini veya dışarısı çok soğuk olduğunda dişlerimizin birbirine vurduğunu fark etmişizdir. Bu oldukça normaldir fakat bazen hafif bir titremenin bile Parkinson hastalığının ilk belirtilerinden biri olabileceğini aklımızdan çıkarmamalıyız.
  • Parkinson hastalığı kas kontrolünü ve dengesini etkileyen kronik, ilerleyici bir hareket bozukluğudur. Bu belirtiler zaman geçtikçe kötüleşir ve genellikle ikincil belirtiler ortaya çıkmaya başlar.

Beynimiz hareketleri nasıl düzenler ve ne gibi şeyler ters gidebilir?

Parkinson hastalığı, beynin belli bir alanında bulunan sinir hücrelerinin veya nöronların, fonksiyonlarının giderek kötüleşmesinden kaynaklanır. Beynimizde bilgileri işleyen ve ileten milyonlarca nöron bulunur. Beyin nöronlar aracılığıyla vücudun her bölgesinden bilgi alır, bu bilgileri işler ve daha sonra eylemde bulunmaları için vücudun diğer bölgelerine komutlar gönderir. Bilgi, nöronlar arasında elektriksel uyarılar şeklinde hareket eder. Bir sinir sinyali iki nöron arasındaki bağlantı noktasına ulaştığında, bir sonraki nöronda bulunan sinyalin yolculuğuna devam edebilmesi için onu uyaran kimyasal bir sinir iletici veya nörotransmitter (bunu, bir binadan diğerine bilgi taşıyan bisikletli bir kurye olarak düşünebilirsiniz) salgılanır.
Sinaptik bağlantılarda ilerleyen sinir taşıyıcıları
Hareketi kontrol eden bilgiyi işlemek ve iletmek için beynimizin pek çok bölgesi bir arada çalışır ve bu bölgelerden yalnızca birinin bile düzgün çalışmaması hareket bozukluğuna neden olabilir. Parkinson hastalığı olan insanlarda, orta beyinde bulunan siyah cisimde (beynin önemli bir hareket kontrol merkezi) işlev bozukluğu meydana gelir. Normalde bu bölgedeki nöronlar dopamin adı verilen bir sinir iletici üretir fakat Parkinson hastalığında, dopamin üreten nöronların içinde Lewy cisimcikleri olarak bilinen protein yığınları oluşur ve bu nöronlar gitgide bozularak en sonunda ölürler. Dopamin üreten nöronların ölmesi daha az dopamin anlamına gelir ve beynimizin diğer bölümleri yeterli dopamin olmadan düzgün bir şekilde çalışamazlar. Bu da artık yürümemizi, eşyalara uzanmamızı ve diğer basit hareketleri yapmamızı da zorlaştırır. Beynimizin diğer bölümlerinde ve bağırsaklarımızda meydana gelen ek dopamin eksikliği, Parkinson'un ikincil belirtilerinin sebebidir.

Parkinson hastalığının belirtileri nelerdir?

Parkinson'un birincil belirtileri hareketle ilgilidir ve kişiden kişiye değişir. Bazen Parkinson'un başlangıcında herhangi bir belirti gösterdiğinizin farkında bile olmayabilirsiniz. Fakat gitgide ve genellikle yıllar geçtikçe, belirtiler gözle görülür hâle gelir ve genellikle üç farklı şekilde kendini gösterir:
  • titremeler - titremeler genellikle vücudun bir tarafındaki bir elinizde başlar fakat kollarınızda, bacaklarınızda, çenenizde ve yüzünüzde de titreme hissedebilirsiniz.
  • bradikinezi - hareketleriniz en basit işleri bile yapamayacağınız kadar yavaşlar.
  • sertlik - kaslarınız gevşeyemez, bu da duruşunuzu etkiler ve hareketlerinizi daha sarsıntılı hale getirir. Kendinizi yaptığınız işin ortasında bir heykel gibi donmuş şekilde bulabilirsiniz (akinezi-hareket yitimi).
Hastalık ilerledikçe ve ilerlerken yavaşladıkça, yürüme şeklinizde değişikliklere neden olur. Bunun sonucunda yürümeye başlarken zorluk çekebilir, yalnızca küçük adımlarla ayağınızı sürüyerek yürüyebilir, ardından durmakta zorlanabilirsiniz. Buna Parkinson yürüyüşü denir. Hareketle ilgili sorunların birçoğuna genellikle kas tutulmaları eşlik eder. Kas tutulması vücudun herhangi bir yerinde meydana gelebilir, hareket alanınızı kısıtlar, acı çekmenize neden olur, duruşunuzu değiştirir ve dengenizi bozar.
Parkinson'un hareketle ilgili olmayan ikincil belirtileri de vardır. Bu belirtilerden çoğu üç kategori altında toplanır: otonom işlevlerle ilgili veya istemsiz belirtiler, bilişsel belirtiler, pskiyatrik belirtiler ve uyku bozuklukları. Örneğin koklama duyunuzu kaybedebilir, çok fazla terlediğinizi fark edebilir, depresyon belirtileri gösterebilir veya uyku problemleri yaşayabilirsiniz. Fakat her vaka kendine özgü olduğu için bu durumlardan hangisini yaşayacağınızı tahmin etmek imkansızdır. Bunun yanında kabus veya halüsinasyon görme ve bunama gibi pskiyatrik belirtiler, hastalığın ilerleyen evrelerinde daha sorunlu bir hale gelebilir.
Parkinson Hastalığının belirtilerini gösteren görüntü

Bazı insanlarda Parkinson görülürken bazılarında görülmemesinin sebebi nedir?

Parkinson hastalığında, dopamin üreten nöronların neden öldüğünü veya bunun neden yalnızca bazı insanların başına geldiğini bilmiyoruz. Bildiğimiz şey, bu hastalığın gençken başınıza gelme ihtimalinin oldukça düşük olması, genelde orta yaştan veya hayatınızın daha geç evrelerinden önce ortaya çıkmaması, erkeklerde kadınlara oranla daha çok görülmesi ve kalıtımsal olması. Bildiğimiz başka bir şey ise bazı tarım ilaçlarına ve çözücü maddelere maruz kalmanın yanında, Parkinson'un kafa travmasıyla bir bağı olması. Fakat bütün bu risk faktörleri Parkinson'a yakalanma riskinizi yüksek oranda değiştirmiyor.

Parkinson ne kadar yaygın?

Genel olarak 100,000 insandan 300'ünde Parkinson görülüyor. Vakaların %15'ini 50 yaşın altındaki insanlar oluştursa da teşhis konulan hastaların çoğu 70'li yaşlarda oluyor. Yapılan son araştırmalar Parkinson'lu insan sayısının yaşla birlikte sabit bir şekilde arttığını gösteriyor.1 Bu bilgiye dayanarak, birçok ülkede nüfus yaşlandıkça Parkinson hastalığının da artacağı söylenebilir.
Farklı yaşlarda Parkinson görülme vakalarını gösteren grafik

Parkinson'u nasıl engelleyebilirsiniz?

Parkinson hastalığının nedeninin bilinmiyor olması, hastalığı önleme yönteminin bulunmasını da imkansız kılıyor. Bununla birlikte, kafeinin koruyucu bir etkisi olduğuna dair bulgular var; çünkü kafein tüketen insanların daha düşük bir risk taşıdığı biliniyor.2 Sağlıklıbir yaşam tarzı Parkinson'u önlemese de hastalığın belirtileri açısından oldukça faydalı olabilir. Diğer şeylerin yanı sıra iyi beslenmek ve düzenli egzersiz yapmak sindirim sisteminizi korur, daha iyi uyumanızı sağlar, kan dolaşımınızı iyileştirir ve hareket alanınızın daha geniş olmasını sağlar.

Mevcut Parkinson tedavileri nelerdir?

Parkinson hastalığını teşhis etmek için kullanılan hiçbir test yoktur. Genellikle beyin ve sinir sistemi alanında uzmanlaşmış bir nörolog, hastalık geçmişinize, belirtilere ve semptomları inceler, daha sonra sizde Parkinson olup olmadığını anlamak için nörolojik ve fiziksel muayene yapar. Diğer hastalıkların da görülmesi durumunda bunun Parkinson teşhisine etki etmemesi için beyin taraması veya kan testleri yaptırmanız ya da röntgen çektirmeniz gerekebilir.
Parkinson hastalığının çaresi yok ancak titreme, yürüme ve hareket sorunlarınızı hafifletecek ilaçlarla belirtiler kontrol altına alınabilir. Teşhis konduktan sonra doktorunuz tedaviye başlayıp başlamama konusunda sizi bilgilendirecektir. Kullanılabilecek birçok ilaç vardır fakat bu ilaçlar herkeste aynı etkiyi göstermez, yani ilaçlar sizin bireysel ihtiyaçlarınıza göre ayarlanmalıdır. Yaygın olarak kullanılan ilaçlardan biri levodopadır. Levodopa genellikle karbidopa ile kullanılır; karbidopa, levodopanın beyne ulaşmadan önce vücut tarafından parçalanmasını engeller. Yan etkilerin sıklığını azaltmak için daha düşük dozlarda levodopa verilebilir.
Levodopa/karbidopa yaklaşık 5 yıl veya daha uzun süre etkilidir fakat daha sonra etkisi kaybolabilir ve daha yüksek doz alımı genelde dayanılmaz mide bulantısı ve kusmaya neden olduğu için bir seçenek olarak değerlendirilmez. Bu gibi bir durum gerçekleştiğinde başka çeşit bir ilaç eklemek veya yeni bir ilaç kullanmaya başlamak belirtileri kontrol altında tutmanıza yardımcı olabilir. Parkinson tedavisinde kullanılan ilaçlardan bazıları şunlardır:
İlaçEtkileri
Levodopa/karbidopa (sinemet)Bu ilaç beyinde dopamine dönüşür ve kaybedilen dopaminin yerini alır. İstenmeyen yan etkileri önlemek için genelde hastaya mümkün olan en az doz verilmeye çalışılır.
Dopamin agonistleriBu ilaçlar bir sinirden diğerine bilgi iletirken dopamin gibi hareket ederek dopamini taklit eder. Genellikle levodopa kadar etkili değildir ve daha fazla yan etkiye yol açabilir.
Enzim inhibitörleriLevodopa genellikle dopaminin beyinde parçalanmasını engellemeleri ve ilacın etkilerini uzatmaları için enzim inhibitörleriyle birlikte verilir. Bunun yanında tek başına kullanılabilen enzim inhibitörleri de vardır.
Antikolinerjik ilaçlarYaşlı insanlarda ciddi yan etkileri olsa da bu ilaçlar dopamin seviyelerini korumaya yardımcı olur.
Diğer ilaçlarAmantadin Parkinson'u tedavi etmek için kullanılan ilaçlardan biridir. Fakat nasıl veya neden işe yaradığı bilinmemektedir ve ilaç tercihinde kesinlikle ilk sırada yer almaz.
İlaç tedavisi titremenizi ve hareketlerinizi kontrol edemiyorsa cerrahi müdahaleler yardımcı olabilir. Bu seçeneklerden bir tanesi derin beyin stimülasyonudur; bu ameliyatla beyninizin belli noktalarına elektrotlar yerleştirilir ve bir "beyin hızlandırıcı"ya bağlanır. Beyin hızlandırıcı beyni harekete geçirir ve hareketle ilgili sorunlarınıza büyük ölçüde çözüm olabilir.
Parkinson'un belirtilerini azaltmak ve hayat kalitenizi yükseltmek için size yardımcı olabilecek tedavi yöntemlerinden bazıları şöyledir:
  • Bir enstrüman yardımıyla veya kendi sesinizle aktif bir şekilde müzik yapmak, koşu bandında yürümek veya denge tahtasında durmak gibi etkinlikler yapmak gibi fizik tedavi ve egzersiz tedavisi.
  • Akupunktur, masaj ve yoga gibi alternatif tedaviler.
  • Diğer insanlara bağlı kalmadan olabildiğince uzun yaşayabilme konusunda stratejiler sunan mesleki tedaviler.
  • Konuşma ve dil terapisi.
Son olarak; yaşayabileceğiniz hareket sorunlarını tedavi etmek için kullanılan ilaçların yanında Parkinson'un depresyon, anksiyete, uyku sorunları ve kabızlık gibi ikincil belirtilerini tedavi etmek için kullanılan çeşitli ilaçlar da vardır. Doktorunuz hayat kalitenizi en iyi seviyeye ulaştırmak için yan etkileri en düşük seviyeye indiren ilaçları sizin için özenle seçecektir.

Şunları da göz önünde bulundurun:

  • Sağlık uzmanları için hazırlanan tedavi kılavuzları, iletişimin Parkinson hastalarının sağlığı için büyük önem taşıdığını vurguluyor. Sizce iletişimin ne gibi bir önemi olabilir? Sağlık uzmanları ve Parkinson hastaları arasında iyi bir iletişim, hastaların tedavileri hakkında karar almaları için onları destekler, hastalığa ve damgalanmaya yönelik korkuyu azaltabilecek kapsamlı ve gerçekçi bilgiler ve hastalara olumlu düşünmeleri için güzel nedenler verir.
  • Parkinson hastalığı olan birinin için bir sağlık ekibine erişimi olması oldukça yararlıdır. Bunun nedeni ne olabilir? Parkinson gibi birçok nedenden kaynaklanan bir hastalığa yakalanan insanlar çeşitli belirtileri ve yan etkileri kontrol altına alabilecek ve aynı zamanda hayat kalitelerini yükseltebilecek bir grup uzmandan yardım alarak hayatlarına büyük bir katkı sağlayabilirler. İdeal bir grupta; bir hareket bozukluğu uzmanı, bir konuşma-dil terapisti, bir fizyoterapist, bir iş ve uğraş terapisti ve bir sosyal hizmet görevlisi bulunmalıdır. Bütün bu bireyler bir grup olarak çalışarak gerektiğinde diyetisyenlerden, psikologlardan veya psikiyatristlerden ek yardım alarak hastayla en iyi şekilde ilgilenmeye çalışır.

Tartışmaya katılmak ister misiniz?

Henüz gönderi yok.
İngilizce biliyor musunuz? Khan Academy'nin İngilizce sitesinde neler olduğunu görmek için buraya tıklayın.